Hatay’ın Yayladağ ilçesindeki, Güveççi köyü, ÖSO militanlarının uğrak yeri oldu. BirGün gazetesinden Elçin Yıldıral ve Serbay Mansuroğlu‘nun Güveççi köyü izlenimlerinde çarpıcı notlar yer aldı.
Bugün Birgün gazetesinde yer alan habere göre, Güveççi Köyü, Hatay’ın Yayladağ ilçesine yaklaşık 10 kilometre mesafede yer alıyor. Sınırın sıfır noktasında, Suriye’nin Harabjoz köyüne sınır olan Güveççi Köyü’ne giden yolun kavşağında jandarma bulunuyor. Hem ilçeye, hem köye gidenlerin kimliklerini kontrol ediyor.
Yıldıral ve Mansuroğlu’nun bölgeden yazdıkları notlar şöyle:
“Aracımızla köye giriş yapıyoruz. İlerlediğimiz sırada karşılaştığımız köy halkından hem köydeki duruma hem de Suriye tarafında olanlara ilişkin bilgi almak için araçtan iniyoruz. Ancak gazeteci olduğumuz için bizleri pek sıcak karşılamadılar. ‘Burada bir şey yok. Yayladağı’na gidin, burada zaten fotoğraf çekemezsiniz, burası askeri bölge ilan edildi’ diyerek, bizlerin köyden uzaklaşmasını istedikleri çok açıktı. Anladık ki bu köyde bilgi alabileceğimiz kimse yoktu. Biz de aracımıza yeniden binmeye ve köyde bir tur atarak gözlem yapmaya karar verdik. Köyün içerisinde dolaştığımız sırada siyah renkli Suriye plakalı bir aracın içerisinde ÖSO mensubu olma ihtimalleri çok yüksek kişiler gördük. Köyde turlamaya devam ettiğimiz sırada ikiye ayrılan yol olması nedeniyle hangi yolun ana yola çıktığını öğrenmek için yaklaşık 10 kişiden oluşan bir grubun önünde durduk. O sırada da sağa ayrılan, yani ana yola çıkan yoldan bir jandarma aracının geldiğini fark ettik.”
ÖSO MİLİTANLARI
“Camı açarak yolu soracağımız sırada önünde durduğumuz kişilerin ÖSO militanları olduğunu anladık. Sivil kıyafetli elinde uzun namlulu silah olan bir kişi yanımıza yaklaşarak ‘burada durmazsınız’ dedi. O esnada da grubun içerisinden silahlı iki kişi daha bize yaklaştı. Burada duramayacağımızı, uzaklaşmamız gerektiğini söyleyerek, yolu gösterdiler. Biz de gösterilen yola doğru hareket etmeye hazırlanırken jandarma aracının grubun önünde durduğunu, iki jandarma görevlisinin araçtan inerek grupla konuşmaya başladıklarına tanık olduk. Fark ettirmeden de olsa fotoğraf çekmek istedik, ancak durabileceğimiz ve kendimizi kamufle edebileceğimiz bir alan yoktu. Jandarmanın ve grubun da gözleri üzerimizdeydi. Ve biz oradan uzaklaşana kadar da gözleri üzerimizden hiç ayrılmadı.”
Kaynak:SOL Gazete