Yerel mahkemenin verdiği karardan memnun olmayan ve davayı bir üst mahkeme olan Yargıtay’a taşıyan kişilerin sayısı her yıl biraz daha artıyor. 2010 yılında Yargıtay’a uzanan dava sayısı 375 bin iken, bu sayı geçen yıl 560 bini aştı. Üstelik Yargıtay’a taşınan davaların çoğunda karar değişikliğe uğruyor. Yargıtay’a giden 100 davanın 62’sinde yerel mahkemenin verdiği karar değişiyor.
Yargıtay yerel mahkemelerin verdiği kararın bir kısmını ya da tamamını değiştirebildiği gibi, dosyanın yerel mahkemede yeniden görülmesine de karar verebiliyor. Son 4 yılda Yargıtay’ın en çok verdiği karar ise, dava dosyasının bir kısmında onama, bir kısmında bozma kararı oluyor. 2010 yılında bu yönlü kararlar yüzde 0,3 seviyesindeyken, geçtiğimiz yılsonunda bu oran yüzde 31,6’ya yükselmiş durumda.
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Avukat Cevat Kazma, Yargıtay’a giden dava sayısının artmasını ve oranların bu denli değişmesini yerel mahkemelerde davalara bakan hâkimlerden kaynaklandığını belirtti. Cevat Kazma, “Son yıllarda hâkimlerin yeri çok sık değiştiriliyor. İcra davalarına bakan bir hâkim, ağır ceza davalarına bakmaya başlayınca çıkan kararlar ona göre oluyor. Bu nedenle dosya Yargıtay’a gittiğinde karar değişikliğe uğruyor” şeklinde konuştu.
Bu durumun yargının etkinliğini azalttığını söyleyen Cevat Kazma, hâkimlerin kıdem derecelerinin ve atamalarında etkili olan baktıkları dosya sayısı kriterinin de bu duruma etken olduğunu söyledi.
YARGI SİSTEMİ NASIL DAHA ETKİN OLUR
Yargı sisteminin daha etkin çalışması için önerilerde de bulunan Avukat Cevat Kazma,“Mahkemelerin ve Yargıtay’ın iş yükünü önemli ölçüde azaltacak değişiklikler, istinaf mahkemelerinin çalışmaya başlaması, mahkeme sayısının arttırılması, arabuluculuğun ve tahkim yargılamasının etkin bir şekilde kullanılması, avukatların hak ve yetkilerinin arttırılması gerekiyor“ şeklinde konuştu.