PKK’nın saldırılarının yoğunlaştığı kent merkezlerine yönelik operasyon için düğmeye basılıyor. Operasyon kapsamında uzun süreli sokağa çıkma yasağı ilan edilecek ve 10 bin kişilik Jandarma ve Polis Özel Harekât ekibi eşgüdümlü çalışacak. Çatışmadan kaçan 200 bin insanın barınabilmesi içinse konteyner kentten, bina kiralanmasına kadar birçok olasılık tartışılmaya başlandı.
Kazılan hendekler, kent merkezlerinde kurulan barikatlar, döşenen mayınlar; halkın yaşam alanlarının tahrip edilmesi, halkla devleti karşı karşıya getirmeye yönelik girişimler… Hükümet bu durumu sonlandırmak için harekete geçiyor. Silahlı terör örgütü üyelerinin yoğunlaştığı bölgelerde kamu otoritesini tesis etmek ve hayatı olağan akışına döndürmek üzere ‘büyük ve kalıcı’ operasyon kararı alındı.
habertürk’ten Bülent Aydemir’in haberine göre;Başta Diyarbakır’ın Sur ve Şırnak’ın Cizre ile Silopi ilçeleri olmak üzere Jandarma Özel Harekât (JÖH) ile Polis Özel Harekât (PÖH) timlerinden oluşan 10 bin kişilik ekip ‘koşulsuz’ ve ‘tam anlamıyla’ güvenliği sağlamak üzere operasyon için düğmeye bastı. Hendekler ve barikatlar temizlendikten sonra kurulacak karakollarla güvenlik birimleri kalıcı olacak; eski ‘kaotik’ duruma dönülmesine izin verilmeyecek.
Asker ve polise yazılı ve sözlü olarak gereken talimatlar verildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Gerekirse ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle temizlenecek” dediği güvenlik planının detayları şunlar:
Cizre, Silopi ve Sur gibi belli aralıklarla sokağa çıkma yasağı ilan edilen ilçelerde, operasyon başlamadan önce sonuç alıcı-uzun süreli sokağa çıkma yasağı ilan edilecek. Buralar güvenlik kente giriş ve çıkışlardan itibaren kontrol altına alınacak. Sokağa çıkma yasağı operasyonlar bitene kadar kaldırılmayacak, çünkü geçici sokağa çıkma yasağı vatandaşın yaşamını zorlaştırmaktan öteye geçmiyor.
Özellikle Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ne yönelik operasyon özel planlama gerektiriyor. Jandarma Özel Harekât (JÖH) ile Polis Özel Harekât (PÖH) timleri operasyonu birlikte yürütecek. Operasyonlar hava destekli yapılacak. İstihbarat doğrultusunda önceden belirlenmiş adreslere eşzamanlı girilecek. Gerektiğinde Kara Kuvvetleri’ne bağlı birlikler de destek sağlayacak.
Evini, yurdunu terk etmek zorunda kalan vatandaşların (200 bin kişi olduğu ifade ediliyor) mağduriyetinin giderilmesi, barınma ve iaşelerinin sağlanması için özel çalışma başlatıldı. Güvenlik ve otorite tesis edildikten sonra vatandaşların evlerine, işyerlerine dönebilmeleri için kapsamlı hazırlık yürütülüyor. Bölge esnafının ve tüccarın çek, senet, prim ödemelerinin desteklenmesi konusunda da hazırlık söz konusu.
20 Temmuz’dan sonra başlatılan terörle mücadele operasyonlarına halkın geniş desteği vardı ancak son yapılan saha araştırmaları Türkiye genelinde bu desteğin yarı yarıya düştüğünü, Güneydoğu’da yüzde 25’e kadar gerilediğini ortaya koydu. Vatandaş, operasyonların sonuç alıcı biçimde yürütülmediğini düşünüyor. Gelişmeler üzerine, bugüne kadar terör örgütünün, ‘serhildan’, ‘demokratik özerklik’ çağrılarına karşılık vermeyen halkın huzuru kaçtı. Halk, güvenlik, huzur ve istikrarın tesis edilmesini istiyor.
Terör ve asayiş olayları nedeniyle evini, yurdunu terk eden vatandaşların mağduriyetini gidermek için alınacak önlemler tartışılırken, ilk akla gelen çadırkent ve konteynerkent kurulması fikrinin handikaplarının bulunduğu, bunun yerine kamu kurumlarının misafirhaneleri ya da kiralanacak binalarda vatandaşların geçici olarak barındırılması, maddi destek verilmesi gündeme geldi.
Haber:Sözcü Gazetesi