CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları:
– Gazeteciler doğru haber yaptılar diye hapishanelerde çürüyecekler. 32 gazeteci hapiste. Böyle hukuk mu olur? Egemenliğin üstünlüğü var. Vatandaşa gelince hukuk, kendilerine gelince hukuk yok. Benim söylediğim hukuktur diyorlar, yasaların değil, yasama organının değil benim dediğim hukuktur diyorlar.
– 17-25 Aralık olaylarını bile darbe olarak nitelendirdiler. O dönemde hırsızlığınız ortaya çıktı. Bir hükümetin, bir devletin milleti soyduğuna tanık olduk buna darbe dediler. Hepimiz darbeye karşıyız. Buna darbe diyorsunuz gelin hep birlikte araştıralım dedik, kabul etmediler.
– Bizim bir diktatör bozuntumuz var biliyorsunuz. Tutuyor, Cumhuriyet Savcılığı’nın gizli ibareli yazısını alıyor. Diyor ki o yazıyla ilgili bana bilgi verin. Sen kimsin ya? Kendi yazdığı her şeyi kanun kabul ediyor.
– Yazı ne? Efendim diyor, “Cumhurbaşkanına Sayıştay Kaçak Saray başlığıyla bir yazı çıkmış. Diyor ki savcıya kanuni işlem yapın, sonucundan da bana bilgi verin” diyor. Kimsin sen? Kim savcıya talimat vermeyi hangi yasa ön görüyor? Az önce ne dedim? Birileri kendisini hukuk olarak görüyor. Yazdığı her yazının da kanun metni olduğunu düşünüyor.
– Adalet Bakanlığı’nın genelgesinde ne diyor? Diyor ki Adalet Bakanlığı kamu davası açılması için Cumhuriyet Savcılara emir verme yetkisi AB’ye uyumla çıkarılan şu tarihli yasayla kaldırılmıştır diyor. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsam Adalet Bakanı bile talimat veremez diyor.
– Bunu diktatör bozuntusu bilmiyor mu? Elbette biliyor. Hukuk ayaklar altına alındı. Türkiye’nin çivisi çıktı. Türkiye’nin nereye gittiğini hepimiz oturup düşünmeliyiz. Cumhurbaşkanı bunu yaparsa sade vatandaşı ne yapacak? Cumhurbaşkanı nedir? 78 milyonun örnek alması gereken kişidir. Ve hukuksuzluk, kanunsuzluk yapıyor.
– Türkiye’nin en temel sorun alanlarından birisi hukuk sistemi. Sayın Davutoğlu gelecek, hoş geldin diyeceğiz. Konuşacağız, elbette konuşacağız. Neleri söyleyeceğini ben de merak ediyorum.
– Başkanlıkla ilgili gelecekse nasıl bir başkanlık sistemi olduğunu öğrenme fırsatı yakalayacağım. Bu sistemle ilgili bana anlattıklarını da sizinle paylaşacağım.
– Ekonomide nereye geldiğimiz. Bizi izleyen vatandaşlarıma şu soruyu sormalarını istiyorum; AKP’nin ekonomi politikası var mı? Diyebilirler ki olur mu efendim var tabii ki. Bak işte 2023’te şöyle olacak. O bir politika değil, hedeftir.
– Neleri yapacaksınız ki o hedefe yaklaşacaksınız? Böyle bir strateji yok. Çocuğu işsiz olan bir anneye sor bakalım. Sizin çocuklarınızın işi olunca sanıyorsunuz ki işsizlik sorun olmaktan çıktı.
– Hele yolsuzluk almış başına gidiyor. Önce gidip TÜRGEV’e para yatıracaksın, sonra ihale alacaksın. Bu grup toplantılarından birinde Suudi Arabistan’dan 99 milyon dolar para geldiğini söylemiştim. Beni mahkemeye verdiler, ben de makbuzun tarihini ve numarasını hakime verdim. Dedi ki bunu ilgili bankadan isteyin, bakalım para var mı yoktu? Vakıflar Bankası yazıyı göndermiş. 99 milyon 999 bin 999 lirayı TÜRGEV’in hesabına yatırdı.
TÜRGEV’E BAĞIŞIN BELGESİNİ GÖSTERDİ
– TÜRGEV’in adı artık “GÖTÜRGEV” oldu; artık malı götüreceksin. Dış politikada bir sorun yoktu; herkesle çok iyiydik. Hatta o kadar ileri gittiler ki hiç kavga etmeyeceğiz. Siz sıfır sorun yaptınız da karşı mı çıktık?
– Kavga etmediğimiz hiçbir devlet yok. Buna da bir şey uydurdular. “Değerli yalnızlık” dediler. Neresi değerli? Perişan olmuşsun.
– ODTÜ, dünyanın en önemli markalarından birisidir. İnsanlar ibadetlerini yıllardır yapıyorlar. Neden şimdi saldırı. Bu provokasyona herkes dikkat etsin. Dünyanın en önemli üniversitelerinden birine açıkça saldırıyorlar.
– Kolunda serum elinde beyaz bayraklarla hastaneye gitmeye çalışan insanlar var.
– Siz PKK ile ne pazarlığı yaptınız bunu bizim bilmeye hakkımız var.
– Adamlar kalktılar kendi mahkemelerini kurdular.
Kaynak:Cumhuriyet Gazetesi