Şırnak’ın İdil ilçesi, Cizre’nin ardından sokağa çıkma yasağı ilanı için sıranın kendisine gelmesini bekliyor. İlçede bu kanaati güçlendiren gelişmeler de var. İdil’e son haftalarda yemek, yatak, revir konteynırlarının getirilmesi, ilçedeki birçok okula özel harekât polisi ve jandarmalardan oluşan güvenlik güçlerinin yerleştirilmesi, ilçedeki öğretmenlere, ilçe dışında seminer görevi verildiğine dair mesajların gönderilmesi gibi. İddiaya göre ilçede en az 400 hendek ve barikat bulunuyor. Hükümetin hendek ve barikat kurulan her yere operasyon yapılacağını ilan etmesinden sonra, İdil’de de yasak ilan edilip operasyon düzenleneceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Hayat 14.00’te duruyor Bu nedenledir ki ilçe halkının yüzde 90’ı evlerini terk edip güvenli yerlere çekilmiş durumda. Birçoğu çevredeki köylerine gitmiş. İlçe gün ışığında normal gibi görünse de hayat saat 14.00 olduğunda bitiyor. Giriş çıkışların da kontrollü sağlandığı ilçede, hemen her gün “yasak geldi gelecek” beklentisi insanlarda artık bıkkınlık yaratmış. “Yasak olacaksa olsun” diyor İdilliler.
Anlattıklarına göre en büyük tehlike ise ilçenin hemen kıyısından geçen BOTAŞ’a ait petrol boru hattı. Boruya yapılacak bir sabotaj, günler sürecek ve ilçenin tümünü tehdit edecek bir yangına ve ülke genelindeki bir petrol sıkıntısına neden olabilir.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Üyesi Belediye Eşbaşkanı Mehdi Aslan, şu anda üçte ikisinde hendek ve barikat bulunan ilçenin nüfusunun 26 bin 500 kişi dolayında olduğunu ama ilçede şu anda 2 bin kişinin bile kalmadığını söyledi. Aslan “İdil, Cizre, Nusaybin ve Dargeçit üçgeninin tam ortasında. Bu ateş çemberi insanların psikolojisini bozdu” diye konuştu.
Her giden can bizden Diğer Eşbaşkan Nevin Girasun ise “İlçede her gece çatışma olmasa da silah sesleri duyuluyor. Gece yarısı helikopterler alçak uçuş yapıyor. Gece duyulan silah sesleri yetmez gibi sabah belediyemiz, güvenlik güçlerince hedef alınıyor. Kapımızı havaya uçurdular, duvarlarımız mermilerle dolu” diye konuştu. Girasun, yasak ve çatışmaların sorunun çözümünü sağlamadığına dikkat çekerek “Üniformalı da bizden gidiyor, siviller de, dağdakiler de… Her giden can bizden kopuyor. Biz kimsenin canından olmasını istemiyoruz” dedi.