New York’ta devam eden dava sürecinde, Reza Zarrab’ın avukatları, reddi hakim ve davanın düşürülmesi taleplerini mahkemeye sundukları yeni bir dilekçeyle yineledi.
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre yeni başvuru dilekçesinde, reddi hakim ve davanın düşürülmesi için delil olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları yer aldı.
Erdoğan’ın, ABD’ ye yaptığı üç günlük resmi ziyaretin dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamalar, Sarraf’ın lehine delil olarak mahkemeye sunuldu.
HAKİM BERMAN’A ‘YA DAVADAN ÇEKİL YADA İDDİANAMEYİ REDDEDİP DAVAYI DÜŞÜR’
Zarrab’ın avukatları, mahkeme hakiminin davadan çekilmesini istedi. Eğer çekilmezse de, New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara ve yardımcıları tarafından hazırlanan iddianameyi reddedip, davanın düşürülmesini talep etti.
Zarrab’ın avukatları, Erdoğan’ın uçakta yapmış olduğu açıklamaları, davanın seyri adına yeni gelişme olarak değerlendirdi.
Yeni başvuruda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının yer aldığı gazete kupürleri de dilekçenin eklerinde yer aldı.
‘AMERİKAN KONGRESİ’NDEN İZİNSİZ ULUSLARARASI HASSAS KONULARA GİRDİ’
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ne sunulan, ekleriyle birlikte 44 sayfadan oluşan başvuru dilekçesinde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapmış olduğu son açıklamalar daha önce Sarraf’ın davasının düşmesi ve reddi hakim kararıyla yaptığımız başvuruların ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. Hakim Berman, Yüksel Karkın Küçük (YKK) hukuk firmasının sponsorluğunda yapılan sempozyumda yaptığı açıklamalarla, Amerikan Kongresi’nin onayı olmadan uygunsuz biçimde uluslararası ilişkilerin hassas meselelerine girdi” denildi.
HAKİM VE SAVCI AĞIRLANDI İDDİALARI
Dilekçede, mahkeme hakimi Berman’ın, YKK hukuk firmasının davetlisi olarak Türkiye’yi ziyaret ettiği belirtildi. Hakim Berman’ın, 2014 yılında gerçekleşen “hukukun üstünlüğü”konulu sempozyumda bir de konuşma yaptığı kaydedildi. YKK hukuk firmasının ortaklarının darbe girişimi sonrasında Gülen’e destek verdikleri gerekçesiyle ‘Terörist’ sıfatıyla yakalandıkları ifade edildi. Türk medyası ve uluslararası ajansların Erdoğan’ın, Hakim Berman ve Savcı Preet Bharara’nın, darbe girişiminin arkasında olduğu iddia edilen Gülen destekçileri tarafından ağırlandığı belirtildi.
Erdoğan’ın, uçakta gazetecilere yaptığı açıklamaların tamamı başvuru dilekçesine konuldu. Erdoğan’ın, Hürriyet yazarları Abdülkadir Selvi ile Fikret Bila’nın, ‘Turkish Daily News’ gazetesinde İngilizce olarak yayınlanan haberi ve Reuters Haber Ajansı’nın uçaktaki açıklamalarla ilgili yayınladığı İngilizce haberler eklerde yer aldı.
Dilekçenin sonunda yer alan talep bölümünde ise şu ifadelere yer verildi, “Şimdiye kadar yapılmış başvurularda olduğu gibi hakimin davadan çekilmesini, eğer çekilmezse de iddianamenin tamamen reddedilip davanın düşmesini talep ediyoruz” denildi.
ERDOĞAN UÇAKTAKİ AÇIKLAMALARINDA ZARRAB İÇİN NE SÖYLEMİŞTİ
Erdoğan, Birleşmiş Milletler 71. Genel Kurulu için New York’ta yaptığı temaslar sonrasında, Türkiye’ye dönüş yolunda uçakta bulunan gazetecilere temasları hakkında açıklamalar yapmıştı. Zarrab davasıyla ilgili de şöyle konuşmuştu:
“Biden ile görüşmemizde yargı konusu açıldığında Rıza Sarraf konusunu da gündeme getirdim. ABD Adalet Bakanlığı’nın bu davayı havale ettiği mahkeme de ilginç. Savcı Bharara da hâkim Richard Berman da Türkiye’de daha önce FETÖ tarafından ağırlanmış isimler. Yani Adalet Bakanlığı Sarraf’ı tutup orada FETÖ’nün yedirip içirdiği isimlere teslim ediyor. Biden’a bunları anlattım. ‘Ben bu kadarını bilmiyordum’ dedi. Hukukla değil, ilişkiler ağıyla başka işler çevirme peşindeler.”
‘İDDİANAMEDE ADIMIN GEÇİRİLMESİ ART NİYET’
Erdoğan, Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman tarafından kefaletle serbest bırakılması için sunulan belgelerle ilgili ise şöyle konuşmuştu:
“Enteresandır, mesela tutup iddianameye eşimin TOGEM’in kurucusu olduğu, benim o dernekle ilişkim olduğu falan yazılıyor. Ama o derneğin kurucuları arasında ne eşim var ne de ben. Böyle bir şey olmamasına rağmen, bunun söz konusu edilmesi adamların art niyetlerinin ne istikamette olduğunu gösteriyor. Halbuki Dışişleri Müsteşarımın da gayet güzel ifade ettiği üzere, ABD hukuk sisteminde ‘egemen bağışıklık’ diye bir madde var. Buna göre devlet başkanlarının herhangi bir mahkemeye konu yapılabilmesi mümkün değil. Buna rağmen iddianamede adımızın geçirilmeye çalışılması, işin içinde art niyet olduğunu ortaya koyuyor.”
‘SARRAF NEDEN 6 AYDIR ABD’DE TUTUKLU’
Erdoğan, uçakta yaptığı açıklamalarını şu sözlerle sürdürmüştü:
‘Bu kişi (Rıza Sarraf) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Eşi ve çocuğu ile birlikte ABD’ye giriş yaptığı anda kendisi tutuklandı, eşi ve çocuğu da hemen Türkiye’ye gönderildi. Bu tutuklama hangi kurala göre yapıldı?’ diye sordum. Neticede bizim vatandaşımız olduğu için, hukukunu aramak zorundayız. Bu Rıza Sarraf değil de bir başka vatandaş da olabilirdi. ABD, Türkiye’de bir vatandaşının tutuklanmasına nasıl duyarsız kalamıyorsa, biz de herhangi bir vatandaşımızın bir başka ülkede tutuklanmasına duyarsız kalamayız. Kaldı ki gerek Adalet gerek Ekonomi Bakanlığımızın yaptıkları çalışmalara göre, bu kişinin bir suçu da bulunmuyor. İran da aynı şeyi söylüyor. Ancak buna rağmen bu kişi 6 aydır ABD’de tutuklu durumda.”