Dışişleri Bakanlığı, Ahmet Davutoğlu ve eski Bakan Yılmaz’ın da kabul ettiği, işgal altındaki adalar için, “Uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırı içinde değil” dedi.
Türkiye’nin uluslararası tüm antlaşmalardan kaynaklanan haklarına rağmen Ege’de 17 ada ve kayacağı Yunanistan’ın işgal etmesine sessiz kalan Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Lozan çıkışının ardından yazılı açıklama yaptı. Bakanlık, “Türkiye’nin 2003 yılından itibaren Ege Denizi’ndeki bazı ada ve veya adacıkların egemenliğini başka bir ülkeye devrettiğine ilişkin iddia ve haberlerin tamamen gerçekdışı” olduğunu ileri sürdü. Adaların haksız işgalini yıllardır belgeleriyle ortaya koyan tüm girişimlerine rağmen bugüne kadar yetkililerden bir cevap alamayan eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Dışişleri’nin yalanlamasına belgelerle yanıt verdi. Yalım, Bakanlığa şöyle yanıt verdi:
Davutoğlu kabul etti
“İşgal olayı, 31 Aralık 2008’de Yunan Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı’nın helikopterle Aydın/Bulamaç Adası’na gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Müteakiben Yunan Cumhurbaşkanı da Aydın/Eşek Adası’na gelmiş ve adada yapılan törenlere katılmıştır. Bu olaylar üzerine Genelkurmay Başkanlığı’na davet edilen Dışişleri Bakanlığı diplomatları, anılan adaların Türkiye’ye ait olduğunu beyan etmiş ve diplomatlardan birisi ’işgalin hükümetin bilgisi dahilinde yapıldığını’ itiraf etmiştir. 2004 yılından itibaren Yunan askerine teslim edilen adalar ile ilgili olarak, 2011-2016 yılları arasında, 5 yılı aşkın süredir, görsel ve yazılı basında yüzlerce haber çıkmıştır. Erdoğan ve AKP hükümetine destek veren Akit, TRT ve Yeni Şafak gibi basın kuruluşları da işgal konusunu haber yapmıştır. Erdoğan ve AKP iktidarları tarafından haberler sessizlik ile geçiştirilmiş bir kez bile açıklama yapılmamıştır. Böylece Erdoğan ve AKP iktidarları suçlamaları zımnen ve hukuken kabul etmiştir. Ayrıca CHP ve MHP Milletvekillerinin soru önergelerine verilen cevaplarda, bizzat Davutoğlu tarafından işgal kabul edilmiştir. TBMM’de 26 Mart 2015’te yapılan oturumda, dönemin Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından, ‘Lozan ve Paris Antlaşmalarına göre adaların hukuken Türkiye’ye ait olduğu ve adaların fiili olarak Yunan işgali altında olduğu’ beyan edilmiştir. Verilen somut örnekten anlaşılacağı üzere Dışişleri Bakanlığı’nın 242 Nolu açıklaması, Yılmaz’ın beyanları ile çok önceden yalanlanmıştır.”
Fotoğraftaki gerçek
Yunan Cumhurbaşkanı ile Belediye Başkanı’nın, 06 Ocak 2009’da, Aydın/Eşek Adası’nda çektirdiği fotoğrafta görülen binanın tabelasında, ‘Yunanistan Cumhuriyeti Güney Ege Bölgesi On iki Ada İli Eşek Adası Nahiyesi’ yazılıdır. Anılan fotoğraf egemenliğin Yunanistan’a devredildiğinin ve hukuki statünün değiştiğinin somut bir belgesidir. Yunan Cumhurbaşkanı’nın gittiği Eşek Adası’nın, 1943 tarihli İngiliz ve 1951 tarihli Amerikan haritalarında 12 Ada deniz sınırlarının dışında olduğu, Türkiye’ye ait olduğu ve isminin Türkçe yazıldığı açıkça gösterilmiştir. Verilen somut belge ve örnekler, Bakanlığın ‘Ege’deki ada, adacık ve kayalıkların hukuki statüsü bağlamında son 13 yıldır herhangi bir değişiklik olmamıştır’ iddiasını yalanlamaktadır. Bakanlığın ‘Ege’deki bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmadığı’ iddiası da tam bir cehalet, aymazlık, monşerlik ve ihanet örneğidir. Lozan Antlaşması’nın 15. Maddesi ile 12Ada grubundaki Batnoz-Rodos arasındaki toplam 13 adaya bağlı olan adacıklar İtalya’ya bırakılmıştır. Lozan sonrasında 12 Ada bölgesinde tartışma konusu olan ada, adacık ve kayalıkların hangi ülkeye ait olduğu da 4 Ocak 1932 tarihli Türk-İtalyan Sözleşmesi ile belirlenmiştir. 1932 Sözleşmesi sonrasında İngiltere tarafından çizilen 1939 ve 1943 tarihli İngiliz Savaş Ofisi haritalarında, 12 ada deniz sınırı açıkça gösterilmiş ayrıca 1939 tarihli haritanın sol alt tarafına yazılı olarak not düşülmüştür. İngiltere, 1923 Lozan Antlaşması’na taraf olup anılan haritalar resmi belge niteliğindedir.
Bedeli ödenmiştir
Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarları tarafından alenen Yunan askerlerine teslim edilen 17 Ada ve 1 Kayalık, İngiliz ve Amerikan haritalarında belirtilen 12 Ada deniz sınırının dışında olup 1913 Londra Antlaşması, 1923 Lozan Antlaşması, 1932 Türk-İtalyan Sözleşmesi ve 1947ParisAntlaşması ile Yunanistan’a verilmemiş/devredilmemiştir. Ayrıca Yunan askerlerine teslim edilen 17 Ada ve 1 Kayalığın payına düşen Osmanlı Genel Borçları, Lozan Antlaşması’nın 46-55 .maddeleri gereği Türkiye Cumhuriyeti tarafından son kuruşuna kadar ödenmiştir. Ayrıca Yunan işgali altında olan İzmir/Koyun, Aydın/Bulamaç, Muğla/Kalolimnoz ve Muğla/Keçi adaları da 6 millik Türk karasuları içindedir. Başbakan Binali Yıldırım’ın, Türk bayrağını saklayarak, Yunan bayrağı ve pasaportla giriş yaptığı Koyun Adası 6 millik Türk karasuları içindedir. Verilen somut belge ve örnekler, Bakanlığın ‘Ege’deki bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmadığı’ iddiasının, ihanetin ve işgalin üstünü örtmek için uydurulan bir gerekçe olduğunu göstermektedir.
Yanıltma amacı var
AKP iktidarının Bakanı İsmet Yılmaz ve Başbakanı Davutoğlu ile birlikte Ankara’daki AB Delegasyonu ve Yunan Büyükelçisi işgali kabul ederken, vatan topraklarında Yunan bayrağı dalgalanırken ve Yunan askerleri elini kolunu sallayarak dolaşırken, Yunan savaş gemileri Türk karasularını, Yunan savaş uçak ve helikopterleri Türk hava sahasını ihlal ederken, Başbakan Binali Yıldırım Türk topraklarına pasaportla girerken, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın işgal olmadığını iddia etmesi, kamuoyunu yanıltma ve işgalin üzerini örtme amacını gütmektedir.
Kaynak: Yeni Çağ