15 Temmuz’dan dört ay önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı darbe olabileceğini yazan ABD’li uzman Michael Rubin, üçüncü bir darbenin gerçekleşeceğini ve bunun Erdoğan’ın canına mal olacağını öne sürdü.
‘Erdoğan’a darbe’nin kaynağı
Rubin’in ABD’nin köklü yayınlarından Newsweek’in de alıntıladığı yazı sonrası iktidara yakın gazeteler ABD’nin, Türkiye’de darbe planladığını yazmıştı.
Diken’e konuşan Rubin, “Darbeler, iyi etkileri çok nadir olan hareketlerdir. Kısa vadede etkileri olumlu olsa da uzun vadede yara ve kırgınlıklar oluşmasına neden olur. Ancak kendimizi kandırmayalım. Her ne kadar böyle bir yetkisi ya da isteği olmasa da Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koyarsa demokrasiyi hançerlemiş olmaz. Çünkü halihazırda Türkiye’de demokrasi olduğunu söylemek mümkün değil” demişti.
‘Üçüncü darbe en şiddetlisi olabilir’
The American Enterprise Institute’da bugün yayımlanan yazısında darbe girişiminin tek başına bir olay olmadığını ve daha önceden tahmin edilebilir olduğunu belirten Rubin, “Türkiye aslında iki darbe yaşadı” diyerek, ilkinin 15 Temmuz’da yapıldığını, ikincisinin de Erdoğan tarafından yapılan ‘sivil darbe’ olduğunu iddia etti.
Darbe girişiminin arkasında kim olursa olsun, Erdoğan’ın saatler öncesinden durumdan haberdar olduğunu ileri süren ABD’li uzman, “Ama üçüncü bir darbe en şiddetlisi olabilir; pekala Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatına da mal olabilir” diye yazdı.
‘Ölümcül siyasal şiddet daha muhtemel’
Darbe girişiminin arkasında kimin olduğunun net olmadığını savunan Rubin, “Normal siyasi rekabet artık baskıyı azaltmak için kullanılamıyor, ölümcül siyasal şiddet daha muhtemel hale geldi” yorumunu yaptı.
Sedat Peker ve Mehmet Ağar detayı
Yazısında yeraltı dünyasının ünlü ismi Sedat Peker, Mehmet Ağar ve Susurluk suikastına da geniş yer ayıran Rubin, “Erdoğan, Gülencileri, Kürtleri, liberalleri, feministleri ve tüm siyasi rakiplerini hedef alırken, yalnızca kendi düşmanlarını değil, Peker’i ve en yakın müttefiklerini de saf dışı bırakıyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘Şiddetli mi olacak?’
ABD’li uzman, yazısının sonunda Erdoğan için “Erdoğan sultan olduğuna inanabilir ama aslında çoktan yürüyen ölüye de dönüşmüş olabilir” derken, şu soruyu sordu: “Eğer ne Erdoğan ne de Türk mafyasının karanlık figürleri ve derin devlet bu rekabeti karşılayamazsa, Erdoğan ve Türk mafyası geriye kalan yegane güç olduğunda ne olacak? Restleşme gerçekleşirse, şiddetli mi olacak?”