Darbe girişimini araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda konuşan gazeteci Nedim Şener, “FETÖ yapılanmasına göz yumulmasının kilit isimlerden birisinin Hilmi Özkök olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar ‘TSK içinde, emniyette, eğitimde örgütlenmiştir’ dese de kendi kurumu içindeki yapılanmaya karşı mücadele vermemiştir” dedi.
AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek başkanlığında toplanan, 15 Temmuz darbe girişimini, darbelerin ve gizli oluşumların siyaset üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, Nedim Şener’i dinledi.
Konuşmasını görsel sunumla yapan ve Hrant Dink cinayeti ile kendisinin yargılandığı Ergenekon operasyonlarına ilişkin belgeleri gösteren Şener, darbe girişimiyle Türkiye’nin çok acı bir yüzleşme ile karşı karşıya geldiğini belirtti.
Bu terör örgütünün ilk yüzünü, Hrant Dink cinayetinde gördüğünü anlatan Şener, Dink cinayetinin ardından Malatya’da Zirve Yayınevi’nde katliam gerçekleştirildiğini, ardından Ümraniye’de bombalar bulunduğunu ve Ergenekon operasyonunun da başladığını aktardı. Belgelere göre Dink’in öldürüleceğinin açık bir şekilde ihbar edildiğini ancak hiçbir kurumun bir tedbir almadığını dile getiren Şener, cinayeti işleyen Ogün Samast’ın FETÖ’cü güvenlik güçlerince yönlendirildiğini ifade etti.
‘KARŞIMDA POLİSLERİ DEĞİL FETÖ’CÜLERİ BULDUM’
“Hrant Dink cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı bir kitap yazdıktan sonra hayatının tamamen değiştiğini, tehditler almaya başladığını söyleyen Şener, “Karşımda polisleri değil, FETÖ’cüleri buldum. AKP’lileri kızdıracak çok kitap yazdım ama böyle tehditler, esrarengiz telefonlar almamıştım, tutuklanma endişesi yaşamamıştım. Erdoğan ile cemaatin kavgasının tohumunun Hrant Dink cinayeti olduğunu düşünüyorum. 7 Şubat 2012 MİT krizi, 3 bakanın karıştığı yolsuzluk operasyonları da FETÖ darbe girişiminin devamıdır” diye konuştu.
‘DEVLETİN YAPILANMADAN HABERİ VARDI’
Şener, MİT’in 24 Haziran 2004 yılında yaptığı Milli Güvenlik Kurulu sunumunda FETÖ’cülerin yapılanması konusunun açıkça belirtildiğini ifade etti. Devletin FETÖ’nün yapılanması hakkında bilgi sahibi olduğunu öne süren Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, yaptığı sunumda ‘FETÖ’cü irtica grubu devletin tüm kadrolarında, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı, emniyet teşkilatı ve TSK’da kadrolaşmayı, bünyesinde bulunan vakıf, okul, dershanelerde eğittiği gençlerle bir taban oluşturmayı ve kendisine maddi destek sağlayacak sermayeyi oluşturarak, dini ele alarak bir devlet kurmayı esas alan bir strateji geliştirmiştir’ diyor. Yani bunu okuduğunuz zaman, ekonomide nasıl yapılandığını, çok büyük ölçekli 695 şirketinin bulunduğunu, devlete paralel bir yapı oluşturduğunu, devlet içinde devlet olduğunu anlatıyor, bu sunum. Bunlar gizli belgeler falan değil. Paralel devlet yapılanmasının tarif edildiğini ama hiçbir önlem alınmadığını, sadece siyasetçiler değil, bürokratların da hiçbir tutum takınmadığını görebiliyoruz. MİT’in kendi personeline eğitim kitabında FETÖ’den bahsettiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla her şeyi bildiklerini görüyoruz. FETÖ yapılanmasına göz yumulmasının kilit isimlerden birisinin Hilmi Özkök olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar 2004 yılı sunumunda ‘TSK içinde, emniyette, eğitimde örgütlenmiştir’ dese de kendi kurumu içindeki bu yapılanmaya karşı hiçbir mücadele vermemiştir.”
‘AKAR, ÖZEL VE ÖZKÖK DÖNEMİNDE FETÖ’YLE MÜCADELE EDİLMEDİ’
FETÖ’cü generallere, kadrolara yer açılması için Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının yapıldığını ifade eden Şener, 15 Temmuz darbe gecesinde de yeni oluşan kadroların etkili olduğunu kaydetti. FETÖ’nün 2000’den sonra devlet içindeki yapıyı ele geçirmek istediğini, bunun için toplumu endişeye sevk edecek provokatör eylemlere göz yumduğunu belirten Şener, TSK içinde de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, eski Genelkurmay Başkanları Necdet Özel, Hilmi Özkök dönemlerinde FETÖ ile mücadele edilmediğini savundu.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Hilmi Özkök’e yönelik iddialar üzerine konukların tekrar dinlenmesini istedi ve komisyonda bu konunun görüşülmesini teklif etti.