CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk canlı yayınında Şirin Payzın’ın sorularını yanıtlayarak Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘ÖNCE İNANAMADIM’
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Öncelikle inanamadım. Enis Bey’in morali yerinde. Haksızlık yapıldığını biliyor. Ben de ona moralini iyi tutması gerektiğini söyledim. Sonuç su aslında Enis Berberoğlu Türkiye’nin en önemli gazetelerinde çalışmış, haberin ne olduğunu bilen, toplumun nabzını tutan bir kişi, elde kanıt olmadığı için görüşmelerini ele aldılar. Gazetecilerin başka gazetecilerle konuşmaması tuhaftır. Buna 25 yıl mahkumiyet cezası verilmiştir. Devleti devlet yapan adalettir. Çöken bir devlete adım adım gidiyoruz. Adalet, hukuk yok. Adaletsizlik var. Bu kararı veren hakim Saray’dan telkin alıyor.Çocuklarına, torunlara nasıl hesap verecek?”
‘MADEM İNSANİ YARDIM, NEDEN KORKUYORLAR’
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erdoğan ‘Bunu onların yanına bırakmayacağım’ demişti. Haberi yayınlamak suç değildir. Yasa dışı bir örgüte kaçak silah gönderirseniz suç işlemiş olacaksınız. Suç işlemiyorsanız neden korkuyorsunuz? Madem insani yardım neden korkuyorlar? İnsani yardım devlet sırrı olmaz ki. Hiçbir zaman gizli kapaklı yapmadık bu işi. Uluslararası mahkemelerde yargılanmaktan korkuyorlar”
‘KİMSE GELMESE DE TEK BAŞIMA YÜRÜYECEĞİM’
Kılıçdaroğlu, Ankara’dan İstanbul’a yapılacağı söylenen yürüyüşe ilişkin şunları söyledi:
“Artık sabredecek bir şey kalmadı. Türkiye elden gidiyor. Devletin çivisi çıkmış. Yapacağımız şey toplumu uyandırmaktır, bilgilendirmektir. Bunu nasıl yapacaksınız? Direnerek yapacaksınız. Haklılığımızı bütün dünyaya duyurmak zorundayız. Türkiye’de adaletin kalmadığını bütün dünyaya duyurmak zorundayız. Bunun yolu sakin olmakta, gerekirse yürümekte. Ben yürüyeceğim. Arkamdan 1 kişi gelir, 5 kişi gelir, 10 bin kişi gelir, o ayrı bir şey. Ama ben bunu yapmak zorundayım. Hani derler ya, bıçak kemiğe dayandı. Bıçak kemiğe dayandı. Kimse gelmese de tek başıma yürüyeceğim. Ben bunu yapmazsam koltukta durmam gereksizdir. Adaleti ve demokrasiyi savunan bir insan olarak, her türlü çabayı göstereceğim. Elime silah almayacağım. Gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Yapmak zorundayız. Yapmadığımız takdirde ülkemizi felaketler bekliyor. Maltepe cezaevine kadar yürüyeceğiz. Orada bitmeyecek. Bu ülkede adalet tesis edilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Arzu eden herkes gelebilir. Ama gelenler provokasyona teslim olmayacaklar. Sırtı kalınlar için yürümüyoruz. Onlar her türlü engeli aşıyorlar. Onlar için hapishaneler yok, istedikleri suçu işlesinler dışarıdalar. Onların dayıları var.”
‘YASAKLARLARSA DAHA DA BÜYÜR’
Yürüyüşe izin verilmemesi konusunda ne yapacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Yasaklasınlar. Daha da büyütürler. Bütün dünya rezaleti görür. Bir ülkenin anamuhalefet lideri yürüyorsa bu bütün dünyada haberdir. Ama önemli olan, benim haklılığım. Ben haklıysam, önümde hiçbir engel yoktur.”
‘DOKUNULMAZLIK ELEŞTİRİLERİNİ SAMİMİ BULMUYORUM’
Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına verdikleri desteğin eleştirilmesine şöyle yanıt verdi:
“Eleştiriyi samimi bulmuyorum. Bizim parti programımızda dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Kurultayın verdiği kararı nasıl tanımıyorum diyebiliriz. Bugün de olsa aynısını söylüyoruz. Kürsü dokunulmazlığı olmalı, onun dışında olmamalı. Ama milletvekilleri tutuklanmamalı. AYM karar verdi. Şimdi anayasa aykırı ama bu mahkemeler niye uymuyor diyeceksiniz? Hangi mahkemeler? Yargı olsa tutuklanan milletvekili olmaz.”
‘YSK’DAKİ ÇETE OLMASAYDI…’
Kılıçdaroğlu, referandum sürecine ilişkinse şöyle konuştu:
“Bizim çabalarımızda eksikler olabilir, yanlış görenler olabilir. Daha katı bir muhalefet yapmamızı isteyenler olabilir. Sonuçta bu ülkenin çıkarları sonucunda sert eleştiri gerekiyorsa bunu yaparız. Sert muhalefet gerekiyorsa yaparız, yapıyoruz da. Anayasa görüşmelerinde bütün dünya tanık oldu. Şimdi biz bu ülkeye güçlü bir demokratik sistemi getirmek zorundayız. Tek adam rejimi olmaz. Tek adam rejimi toplumu yozlaştırır. YSK’daki çete olmasaydı bu anayasa geçmezdi. Birleşirsek demokrasi paydasında kaybetmeyiz. Elin oğlu demokrasiyi savunuyor da biz savunamayacak mıyız kendi ülkemizde? Demokrasiyi savunanların işine son veriyorlar.”
‘İKİ TANE 15 TEMMUZ VAR’
CHP Genel Başkanı, 15 Temmuz darbe girişimi için şu sözleri kullandı:
“Bir sokağın 15 Temmuz’u var, bir de Saray’ın 15 Temmuz’u var. Sokağın 15 Temmuz’una diyeceğimiz hiçbir şey yok. 249 vatandaşımız şehit. Gelelim Saray’ın 15 Temmuz’una. Darbe komisyonu neden darbenin üstünü kapatmak istiyor? Çoğunluk AK Parti’den. Bu 249 şehidin kanı yerde kalacak mı? Darbenin ortaya çıkmasını istemeyenler kimler? Saray’ın 15 Temmuz’u.”