Hepimiz pek çok kahramanlık öyküleri okumuşuzdur ,hepimizin ayrı ayrı kahramanları vardır baş ucumuzu süsleyen. Kimi zaman sıradandır kahraman kimi zaman ise ilahtır.
Kahramanlık önemlidir ,baskın bir markalamadır hayata.Örnektir ve tektir kimi zaman.
Markalanmayı en büyük amaç haline getirmiş olan ego büyütenler ne kadar iyidir ya da ne kadar kötüdür bilinmez ama bir şekilde markalanıverir tarih sayfalarına.
Kötülüler de kahramanıdır kendi dönemlerinde ,şakşaklanmışlardır,peşlerinden gidilmişlerdir nereye gidildiğinin farkına varılamadan.
Sonradan anlaşılmıştır gidilen yolun ne kadar da yanlış olduğu tapındıkları kahramanın ne de büyük felaketlere neden olduğu…
Hep sonradan akıl başa gelmiştir.Ama bir türlü ders alınamamıştır.Aynı yanlış süregelmiştir günümüze değin …
Onlar pek çok hatalar yaptı ve sonuçları da belli oldu ama gelin görün ki hala bu hatalar devam ediyor… Hiç mi akıl ve mantık yok..
‘’Ben ne yapıyorum ?’’ sorusunu soran yok kendine? Bu kadar mı gözümüz tamamen kapalı…
Evet,kapalı …
Politika ;yönetim,bilim ve strateji,mantık gibi pek çok bileşene sahip bir sanattır.Sanatı içinde barındırması onu en zorlu hale getiren faktörlerden biridir. Bilim ,bilgi ve mantık kuramlarını sanat ile birleştiremediğiniz ,kullanamadığınız zaman sonu hüsran olan olayların içinde bulursunuz kendinizi. Tüm disiplinlerin ortaklaşa ve harmoni içinde bulunması gerekir. Birinin dozu kaçtığında söyleyiverirsiniz hemen ‘’bizim düşmanlığımız da şiddetlidir’’diye…
İyi yönetmediğiniz zaman sadece size şakşak yapanların kahramanı olur ve bununla avunursunuz.Bu boy gösterileri ile bir yere de varamazssınız , bir arpa boyu yol alamazssınız eğer ki ipleriniz (asıl varlığınız) ekonomik ve stratejik açılardan kuklacıbaşına bağlı ise…
Gözü dönmüşlükle , fütursuzca yapılan hareketlerden kahramanlar ve beraberindekiler ve olmayanlar yani topyekün tüm halk –devlet ve devletler zarar görür…
Bundandır ki çok önemlidir politik lider olmak ..
. Bugün tepede olan yarın yerle bir olmuştur…
Kahraman olmak ; ‘’cahil cesaretine’’sahip olmak değildir. Ben yaparım oldu demek de değildir…
Çıkar üçgenlerinden süzülüp gelmek ve karşısındaki kendisine itaat eden düşünemeyenleri bermuda şeytan üçgenine atarak yükselmek ise hiç değildir…
Kahraman olmak kolay ve bu denli ucuz etin yahnisi olmak değildir …
Bu olsa olsa çekirge olmaktır. Bir sıçra iki sıçra üçüncü de nereye?…
Dünyada kötü yönetim kahramanlarının bedeli hala ödeniyor tüm insanlık tarafından …
Geçmişin izleri kolayca savrulamıyor …
İnsanlık adına bir taş koyarak etki sahibi olmak çok büyük sorumluluk istiyor …
Taşı taş üstüne koyayım derken karşınızdakinin başına atarak onu yok da edebilirsiniz..
Ve bu tip beceriksiz davranışlar devam ediyor öykünülüyor günümüzdeki cahil cesaretine sahip, sapla samanı birbirine karıştıranlar tarafından büyük bir şevk ve tatminsiz ego ile…
Kışkırtıcılar nemalanıyor ve nemalandıkça cahil cesaretliler daha da böbürlenerek yükseliyor ve yükseliyor ve yükseliyor…
İnsanlar aç, insanlar işsiz, insanlar kazalarda ölüyor ,insanlar kötü koşullarda çalışıyor, insanlar yaka paça sorgusuz sualsiz götürülüyor bitmeyen davalara,pusular kuruluyor gencecik bedenlere,töreden ölümlere intihar süsü veriliyor,yatak odalarına giren görünmez eller hain tuzakların kayıtlarına ulaşamıyor. İnsani yardımcılar böbrek diyaliz makinaları alamıyorlar yurdumun hastanelerine mesela…
Ve daha niceleri de yapılmıyor gözümüzün önündeki yardım bekleyen insanlara…
Neden?…
Yardımlaşmak en doğal insani bir davranıştır. Hiç bir zaman kimse hayır demez buna. Ancak bu kadar politik çığırtkanlıklar ile ve her şeyi yok sayarak yapılıyorsa ;bu sadece gövde gösterisi olur hele de sonucunda yine kafa tutulan ülkeye peşkeş çekiliyorsak kapalı kapılar ardında…
Eller kollar bağlıdır çünkü…
Hangi oyun ve hangi amaçtır bu sorabilir misiniz birbirinize? Özgür ve yandaş olmadan bir objektif bir şekilde politik söyleme sahip olamıyor,doğruları göremiyor isek ,aklımız ile hareket edemeyip ya da ettirilemiyorsak ipleri (Uluslararası) Kuklacıbaşına vermişiz demektir…
Görmüyor musunuz?! …
Sahnenin kötü karekterli ve kukuletasının ardına saklanan Kuklacıbaşı iş başında her daim ve kolaçan ediyor.tüm dünyayı…
İpler onun elinde çünkü…
Kuklacıbaşı her zaman kendi kahramanını yaratır …
Milattan önce de bu böyle idi milattan sonradan itibaren günümüze kadar da böyle oldu ve böyle de sürecek…
Onun kahramanlarının görevi günümüzde yaşanan bu karmaşa ve kaosları oluşturmaktır ,ipleri kopartmak da sizin ve-bizim görevimizdir…
Kuklanın ipleri çok incedir görülmesin diye seyirciler tarafından…