CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT TIR’ları davasında ‘casusluk’ iddiasıyla tutuklanmasının ardından adalet talebiyle Ankara’dan İstanbul’a yürüme kararı almıştı. Yürüyüşün son noktası olan Maltepe sahilinde 9 Temmuz’da ‘Adalet Mitingi’ düzenleneceği duyurulmuştu.
Binlerce kişinin katıldığı yürüyüş, uluslarası basında da geniş yankı buluyor.
Guardian‘daki ‘Türkiye’nin otoriterliğe kayışının önüne geçmek için yürüyoruz’ başlıklı yazısında yürüyüşün uzun olduğunu ama kararlı hareket ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Sayımız şimdiden 40 bini aştı, on binlerce kişinin daha bize katılmasını ümit ediyoruz. Tüm gün kulklarımda tek bir slogan çınlıyor: Hak, hukuk, adalet” dedi.
Barışçıl bir yürüyüş yaptıklarını ve siyasi görüş ayrımı yapmaksızın herkesin adalet talebi çervesinde toplandığnı kaydeden Kılıçdaroğlu, “Barışçıl ama kararlı azmimiz, bizim en büyük mülkümüz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de protesto yürüyüşlerinin neredeyse tamamının yasaklandığını ve bunun cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durum olduğunu yazan Kılıçdaroğlu, mevcut durumu şöyle anlattı: “Türkiye’deki yeni otoriterlik, sadece sınırlı bir yasama gücüne sahip olan parlamentoyla, gerçekleri çarpıtan ve muhalefete iftira atarak çoğunlukla hükümetin sözcülüğünü yapan gazetelerle, başka yerlerde alınan kararları sadece imzalamakla yetinen mahkemelerle ve devlet kaynaklarını kullanarak düzenlenen pahalı hükümet mitingleriyle betimlenebilir.”
Yazısına “Yalnız değiliz” diye devam eden Kılıçdaroğlu, dünyada artan otoriterlik ve popülizm eğilimlerine de değinerek, bunun önüne geçmek için gerekli demokratik yolları tarif etti: “Baskı derecelerinde önemli farklılıklar var ama ortak yanları da var bu rejimlerin. Diktatörler birbirlerinden öğreniyorlar. Demokrasiye karşı birleşiyorlar. Ülkelerimizi mahvediyorlar ve kendi halklarını iltica etmeye zorluyorlar. Liberal demokratlar buna nasıl karşılık verecek? Özgürlük karşıtı popülistlerin ve yeni nesil diktatörlerin iktidarıyla mücadele edecek yeni uluslararası demokratik araçları üretmeli ve paylaşmalıyız.”
Otoriterliğe karşı mücadele için demokratik değerlere bağlılığın güçlendirilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sayımız arttıkça, kolektif cesaret duygumuz da artıyor. Bu yürüyüşün adalet için yeni bir toplumsal hareketin başlangıcı olmasını umuyoruz, bu hareket Türkiye’nin sınırları dışında da yankılanacak” ifadelerini kullandı.