Alman Die Zeit Gazetesi Yayın Yönetmeni Giovanni di Lorenzo’ya konuşan Erdoğan, Alman gazeteciye, ‘Alman basınının neden kendisini diktatör olarak gördüğünü’ sordu. Alman yayın yönetmeni, Erdoğan’ın sorusuna “Çünkü dünyanın başka hiçbir ülkesinde Türkiye’de olduğu kadar çok gazeteci parmaklıklar arkasında değil” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, G-20 ziyareti öncesi Alman Die Zeit Gazetesi Yayın Yönetmeni Giovanni di Lorenzo’ya konuştu.
T24‘te yer alan habere göre, diktatörlük tartışmasının yaşandığı röportajın ilgili kısmı şu şekilde:
Erdoğan: Benim şimdiye kadarki tecrübelerim öyle söylemiyor. Birçok medya kuruluşunun başıyla tanışıklığım oldu, onlarla çok vakit geçirdim ve çokça konuştum. Öyle zamanlar oldu ki onlara kendi gazetelerini göstermek zorunda kaldım. Dedim ki: “Hepiniz etik kurallardan bahsediyorsunuz alın işte sizin gazeteniz. Bu etik mi?” ailemi karalamaya kadar gitti bunlar. Siz IŞİD’le finansal ilişkiyi yazdınız. Çocuklarımla ilişkilendirdiniz. Kanıtınız var mı? Hayır. Ama iftira atmaya devam ettiniz. Açık seçik konuştuğum için bu gazetecilerle aramız iyi değil. Neden? Çünkü ben her şey hakkında dümdüz konuşurum. Birçok Alman gazete mesela “Erdoğan diktatör” diye yazdılar. Peki, soruyorum: Bu medya kuruluşu diktatörü nasıl tanımlıyor?
ZEIT: Alman kamuoyunun sizi neden diktatörü olarak gördüğünü mü soruyorsunuz? Çünkü dünyanın başka hiçbir ülkesinde Türkiye’de olduğu kadar çok gazeteci parmaklıklar arkasında değil. Türkiye’de bu sayı 150. Çünkü Deniz Yücel ve Meşale Tolu gibi Alman gazeteciler hala hapiste ve kimse neden hapiste olduklarını bilmiyor. Ve Yücel hücre hapsinde tutuluyor. Çünkü on binlerce kişi geçen yaz yaşanan darbe girişimi şüphelisi olarak işlerini kaybetti. Çünkü sizin istihbaratınız Alman parlamenterle ilgili casusluk yaptı. Bunlar sizin böyle bir ününüzün olmasının nedenlerinden sadece birkaçı.
Erdoğan: Aldığınız bilgi yanlış. Ve bu yanlış bilgiye dayanarak yanlış varsayımlar geliştiriyorsunuz. (Üzeri yazı dolu birkaç not kartını seçerek baktı)