Sol Haberde yer alan Koya Sporun eski başkanı Ahmet Şan ile ilgili bir haber gündemi sarstı.Bylock kullandığı tespit edilen ve göz altına alındıktan sonra serbest bırakılan Ahmet Şan’la ilgili haber şöyle;
Hafta başında ajanslara düşen haberde, “Bizim tribünlerimizde İzmir Marşı okunmaz” diyerek AKP’ye selam çakan Konyaspor Başkanı Ahmet Şan’ın, Gülen Cemaati soruşturması kapsamında gözaltına alındığı, Şan’ın evinde arama yapıldığı yazıyordu.
Daha sonra gelen haber ise Şan’ın “etkin pişmanlık yasası”ndan yararlanmak istediği yönündeydi. Bir süre sonra Ahmet Şan serbest bırakıldı.
Ahmet Şan önceki gün, Konyaspor başkanlığından istifa ettiğini duyurdu. Belli ki bir süre ortalarda görünmemeye karar verdi.
Şan’ın serbest bırakılmasının ardından AKP’li vekil Metin Külünk, Twitter hesabından serzenişte bulundu. Külünk, Şan’ın neden serbest bırakıldığını üstü kapalı bildiğini söylerken söz konusu tavrı şöyle eleştirmişti:
“Konya’da olup bitenleri millet çok iyi takip ediyor. Kim kime hangi baskıları uyguluyor, kim kimi niçin koruyor. Hepsini millet biliyor. Adalet ve güvenlik bürokrasisine milletin çağrısıdır, ‘Konya’da kimin akrabası kimin iş ortağı olduğuna bakmayacağınızdan emindir milletimiz.’ Millet bu tip cümleler duymaktan bıktı artık, ve yeter diyor. Kim olursa olsun hesabı sorulacaktır. Şahsi ikbal milletin kaderinin önüne geçemez. ‘O, onun yakını, bu, bunun ortağı, bu, şunun akrabası, bu, bunun arkadaşı’ cümlelerini millet duymak istemiyor. Ve gereğinin yapılmasını istiyor. Ellerindeki para gücü ile Konya’daki Fetö yapılanmasının işbirlikçi ayağı yerel medya üzerinde konunun konuşulmaması için baskı yapmayın. Futbol’da Fetö yapılanmasının mutlaka üzerine daha güçlü gidilmeli. Temiz futbol için futbolun bağırsakları temizlenmeli.”
Peki Külünk haklı mı? Şan’ı Konya eşrafı mı koruyor sadece? Konya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kayınbiraderi olduğu için mi korunuyor?
Ya koruyanların başında “reis” varsa…
Geriye gidelim…
KİMDİR BU ŞAN?
Şan’ın özgeçmişine baktığımızda Almanya’da eğitim aldıktan sonra Siemens’te çalıştığı, daha sonra ise İslamcıların yakından bildiği Kombassan Holding’te 1996 yılında genel müdürlük yaptığı arından da Kompen A.Ş’nin de içinde bulunduğu birçok Kombassan alt grubunu yönettiği bilgisine ulaşıyoruz
Kombassan’la ilişkin ufak parantez: 7 Haziran seçimlerinin ardından kurulan geçici seçim hükümetinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olan Ali Rıza Alaboyun, bakanlık görevi kendisine tebliğ edilmeden iki ay önce Kombassan’da yönetim kurulu üyesi oluyor.
Bakan olduktan sonra Alaboyun, Kombassan’ın enerji ve madencilik alanlarındaki (rakip) şirkete devlet eliyle baskın düzenliyor. Tüm bunlar yaşanırken, Bakan olan Alaboyun özgeçmişinden Kombassan’ı sildiriyor.
Devam edelim…
KOMBASSAN-ERDOĞAN İLİŞKİSİ
Kombassan, 90’ların ortalarında gurbetçilerden -özellikle Almanya’da yaşayanlardan- yüksek miktarda para toplayarak kendini tanıttı. Şirketin başındaki Haşim Bayram, Almanya’daki İslamcılardan, Kanal7 isimli bir TV kanalının kurulacağını ve İslamı usüllere göre yayın yapacağını ve Kombassan bünyesinde kurulan şirketlerden yüzde 30 yüzde 40 kar payı vaad ederek milyarlarca mark topladı. Kombassan balonu Türkiye’de yaşanan 2001 kriziyle patladı patlamasına lakin o dönem gurbetçilerden toplanan para, içinde Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu dönemin milli görüşçülerinin de el vermesiyle 50 milyar mark’a dayandı.
Yine aynı dönemde 1997 yılında Kombassan Holding, İstanbul’un en değerli bölgelerinden olan Levent’te 3 bin 840 metrekarelik arsayı rayicinin yaklaşık 10’da biri fiyatına alıyor.
Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kombassan’a, Levent Büyükdere Caddesi üzerinde, Fako ile Deva İlaç fabrikaları arasında kalan, yaklaşık 4 trilyon lira değerindeki 3 bin 840 metrekarelik arsayı, 305 milyar liraya satıyor.
Erdoğan, bununla da yetinmeyerek Kombassan’a sattığı arsadaki 2.5 emsale denk gelen 8 bin 786 metrekare olan inşaat iznini de Belediye Meclisi kararıyla 3 emsale yükseltiyor. Kombassan böylece 3 bin 840 metrekarelik arsaya, 11 bin 460 metrekare alanı bulunan gökdelen dikebilme olanağına kavuşuyor.
Kombassan- Erdoğan ilişkisi bu kadar mı? Hayır.
Kombassan Holding, 1997’de özelleştirme yoluyla Petlas’ı 35 milyon 750 bin dolara satın aldı. Satış bedelinin 3 milyon 600 bin dolarının peşin, geri kalanın ise 7 yılda taksitle ödenmesine karar verildi. Ancak Kombassan Holding tarafından ödenen para 12 milyon 100 bin dolarda kaldı. Kalan 19 milyon 150 bin dolar ise ödenmedi.
Olayın daha büyük boyutu ise Petlas’ın Kombassan Holding’e satışının 2000 yılında mahkeme tarafından iptal edilmesi oldu. 4046 sayılı Özelleştirme Yasası’nın değer tespitini düzenleyen 18’inci maddesi 1997 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Petlas, bu maddeye dayanılarak özelleştirildiği için sendikalar satışın iptali istemiyle mahkemeye dava açtı. 2000 yılında sonuçlanan davada Petlas’ın satışı ‘geçersiz’ sayıldı.
Danıştay da Petlas’ın satışının iptaline ilişkin kararı onayladı. Ancak Petlas, Kombassan Holding’in elinden alınmadı. Peki, hukuki dayanağı kalmadığı halde hâlâ kamuya devredilmeyen, üstelik de taksitlerin zamanı geçtiği halde borçları ödenmeyen Petlas’a AKP el koydu mu?
Cevap: Hayır.
İşte Ahmet Şan da tam bu dönemde Kombassan’ın genel müdürü idi.
HAŞİM BAYRAM-CEMAAT İLİŞKİSİ
Erdoğan’ın arazi peşkeşinden nasibini alan, Kombassan’ın sahibi Haşim Bayram…
AKP- Cemaat ortaklığını zirve yaptığı, Ergenekon ve Balyoz davalarının dönemin Taraf gazetesinin manşetine göre belirlendiği döneme gidelim.
Taraf gazetesinin internet sitesinde yer alan künyedeki adres bizi Haşim Bayram’a kadar götürüyor. Şöyle ki:
İnternet sitesindeki künyede ”Web Tasarımı – Programlama Sawis Digital Solutions” ismi göze çarpıyor. Nedir bu Sawis Digital? Sawis Digital aktif olmayan bir sayfa.
2009’da OdaTV’nin elde ettiği bilgiye göre sahibi Hasan Cağrıcı ve Bestekar Şevki Bey Sokak No: 4 Balmumcu İstanbul adresinde ikamet ediyor.
Bu adres aslında Artworks adlı reklam şirketinin adresi.
Şirket MÜSİAD üyesi İlhan Soylu ile One Minute tişörtleri yapıp satan Necati Beydemir’in reklam şirketi.
Bu adresin tarihi bir önemi de var: O da aslında ARTIBİR REKLAM İLETİŞİM A.Ş.’ne ait.
Artık faal olmayan ARTIBİR, Kombassancı Haşim Bayram’ın ortak olduğu reklam şirketi.
Şimdi yeniden soralım… Ahmet Şan’ı kim koruyor?