CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü biteli 80 gün oldu ama AKP’nin öfkesi geçmedi. CHP’li belediyeler hakkında, “yürüyüşe katkıda bulundukları ve destek verdikleri” gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nü, Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine 15 Haziran’da başlattı. CHP’lilerle birlikte 16 Nisan referandumunda hayır kampanyası yürüten partiler ve çevrelerin katılımıyla Ankara’dan İstanbul’a 24 gün sürdü. Yürüyüş, 9 Temmuz’da Maltepe mitingiyle sona ermişti.
Yürüyüş ve AKP
AKP, yürüyüşe karşı ilk günden itibaren tavır belirlemekte güçlük çekti. Başlangıçta yürüyüşün suç olacağına ilişkin açıklamalarla sert tutum alan iktidar, ilerleyen aşamalarda eleştirel tutumunu sürdürmekle birlikte yürüyüşün olaysız sonuçlanması yönünde tutum sergiledi. Son aşamada yürüyüşün güvenliği için önlemler artırıldı. Ancak özellikle Kılıçdaroğlu ve yürüyüşe karşı sert suçlamaların tonu hiç düşürülmedi. Yürüyüşün finali olan Maltepe mitingindeki katılım için CHP’liler 2 milyon derken iktidardan 175 bin açıklaması geldi. Sonrasında, özellikle CHP’liler ve katılanlar açısından yürüyüş, “Son yılların en önemli toplumsal hareketi” olarak nitelendirildi, iktidar için ise hep “Sözde adalet” yürüyüşü oldu. AKP, yürüyüşe karşı sürdürdüğü suçlayıcı tavrını ilk kez söz ve açıklamadan çıkarıp uygulamaya koydu. Yürüyüşün üzerinden 80 gün geçerken, iktidarın ilk yaptırımları da hayata geçirildi. Yürüyüşte ilk olarak CHP’li belediyeler hedef olarak belirlendi. İstanbul Valiliği, CHP’li Şişli, Kadıköy ve Avcılar belediyelerine yazı göndererek, yürüyüşle ilgili soruşturma başlattı. Yürürüş sürecinde CHP’li belediyelerin sağladıkları destek ve katkıların medyada haber olmasından hareket eden valilik, belediyelere gönderdiği yazıda, CHP’nin gerçekleştirdiği yürüyüşe, “Maddi kaynak sağladıkları, maddi katkılarda bulundukları, belediye kaynaklarını aktardıkları” suçlamalarını yöneltti. Valilik yazısıyla belediyelerden savunma istedi. Başlatılan soruşturmanın genişleyip genişlemeyeceği, idari soruşturmanın adli soruşturmaya dönüşüp dönüşmeyeceği de merak ediliyor.
Panik göstergesi
CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Seyit Torun, Adalet Yürüyüşü’ne destek verdikleri gerekçesiyle CHP’li belediyelere İstanbul’da başlatılan soruşturmayı doğruladı. Yürüyüşün bir CHP etkinliği değil, toplumsal bir hareket olduğunu, farklı farklı toplumsal kesimlerin yürüyüşe katılıp destek verdiklerini ve bunun suç olmadığını belirten Torun şunları söyledi: “Adalet Yürüyüşü, CHP’nin tekelinde bir eylem değildir. Toplumsal bir eylem ve büyük yığınların kendiliğinden katıldıkları önemli bir adalet arayışıdır. Şimdi iktidar, bu yürüyüşün yarattığı büyük toplumsal harekete duyduğu kızgınlığı belediyelerden çıkarmaya çalışıyor. Bu kabul edilemez. Bu soruşturmalar, iktidarın yakalandığı panik halinin açık bir göstergesi.”