Belediye başkanlarının istifa etmemekte direnmesi üzerine “Ya ihraç ya soruşturma” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, direncin devam etmesi üzerine bu söylemini “Değişimde kararlıyız. Belediye başkanlarının bazılarının dinlendirilmesi ya da başka görevlerde değerlendirilmesi gerekiyorsa karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız” diye değiştirdi. Kampta, önceki yıllardan farklı olarak güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarılırken, katılımcılar için ilk kez ‘çipli kartlar’la elekronik yoklama yapıldı. Erdoğan, partisinin Afyonkarahisar kampının açılış konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi:
-CHP’ye SİHA tepkisi: (SİHA tartışmalarıyla ilgili olarak) Telsiz görüşmelerinde bunlar konuşuluyor. Sadece dağ SİHA’yı konuşmuyor, parlamentodaki uzantıları da ana muhalefet de olmak üzere SİHA’yı konuşuyorlar. Piknik yapmaya gelmişler, evet piknik yapmaya gelmiş olan teröristler. Ana muhalefetin başındaki zat, bizzat yanlarına gidip sanki silah var mı yok mu gidip onu incelemiş. Dedik ya inlerine kadar gireceğiz.
-Değişimde kararlıyız: Maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşı, değişim konusundaki kararlılığımızdır. Değişime direnmek akıntıya karşı kürek çekmektir. Bir süredir teşkilatlarımızda, belediyelerimizde yenilenme ihtiyacı olduğunu söyledim söylüyorum. Kongre sürecimiz vesilesiyle teşkilatlarımızı önemli ölçüde yeniliyoruz. Belediyelerde şimdiden benzer adımları atmanın hazırlığı içindeyiz.
-Şahsi tercihim değil: Bu benim şahsi tercihim ya da partimizin kendi kendine icat ettiği bir yöntem değildir. Aslında bu miletimizin talebidir. Eğer bunu kendimiz yapmazsak sandıkta milletimiz yapar. Ona fırsat vermeden bu işi kendimiz çözümlemeliyiz. Milletimiz, en barizi 7 Haziran olmak üzere çok net mesajlar vermiştir. Ziyaret ettiğimiz kentlerde bu gerçeği tüm çıplaklığıyla görüyoruz.
-Menderes örneği: Milletle zıtlaşmak olmaz. Hele hele milletle kavga hiç olmaz. Biz siyasi varlığımızı 15 Temmuz’da olduğu gibi hayatımızı, milletimizin bize olan desteğine, itimadına borçluyuz. Menderes idam edildiği zaman arkadaşlarıyla beraber kimse sokaklara dökülmedi, sadece izlediler. Biz bu ülkede artık aynı yanlışlara düşemeyiz.
-Değişimde karşılıklı mutabakat: Değişim demek asla geçmişle bağları koparmak demek değildir. Teşkilatlarımızın, belediye başkanlarımızın bir kısmının yenilenmesi gerekiyorsa elbette yenileyeceğiz. Belediye başkanlarının bazılarının dinlendirilmesi ya da başka görevlerde değerlendirilmesi gerekiyorsa karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız, bundan kimsenin alınmaması gerekir.
-Barzani’ye ‘geri dön’ çağrısı: Bölgemizde uygulamaya çalışılan ülkemizin de dahil edildiği böl, parçala, yönet hatta yut anlayışı. Kuzey Irak’ta Barzani’nin sağında Fransa eski Dışişleri Bakanı, solunda Bernard Levi denilen bir Yahudi. Bunlar siyonizmin planlamasını masada yapıyorlar. Uyanık olacağız, oyunları görerek adımları atacağız. İsrail’den başka destek görmeyen Kuzey Irak Yerel Yönetimi’nin akıbetini göreceğiz, bakalım bir netice çıkarabilecek misin? Yapılacak tek iş var, başladığın noktaya geri dönmektir, eğer dönmezsen orada yalnızlığa mahkûm olacaksın ve elindeki imkânları da kaybedeceksin.
-Milliyetçilik eleştirilerine yanıt: Birileri, AK Parti kayma yapıyor, milliyetçilik yapıyor diyor. Tek bayrak demek, tek vatan demek, tek devlet demek milliyetçilikse evet milliyetçiyiz. Bu ne kadar ucuz bir yaklaşım tarzı.
-Sandık süreci gözardı edilemez: Sandıkla gelen sandıkla gider ama o sandığa kadar olan süreci de kimse gözardı edemez. Herşeyi tartışıyoruz, bizim gizlimiz saklımız yok. Elbette kapalı kapılar arkasında yaptığımız istişareler ve değerlendirmelerimiz var.
-Malum köşe yazarları: Bazı rakamlar vereceğim, bazı köşe yazarları anlamaz bu işten. O malum köşe yazarları edep dışı bir şeyler yazmışlar yine. AK Parti gençler, kadınlar tarafından tutulan bir parti değildir diyor. 10 milyon 271 bin üyesi var partinin ana kademede. Bu rakam içinde kadınların sayısı 4 milyon 443 bin. Gençlerin sayısı ise 1 milyon 483 bindir. Ana muhalefetin toplam üye sayısı 1 milyon 200 bin. Sen bizim gençlik teşkilatımızın üye sayısı kadar bile yoksun.