Muhafazakar New York Post gazetesinde yer verilen bir yorumda ABD ile Türkiye arasındaki vize krizi ile ilgili, “Türkiye 1950 yıllarından bu yana Amerika’nın çok sağlam bir müttefiki oldu, NATO’nun ikinci büyük ordu olmakla ve ittifakın güney kanadını korumakla övündü. Ve Batılı liderler, terörle savaşta bir düşmandan çok bir dost olacağını ummaya devam ediyor” değerlendirmesi yapıldı.
“TRUMP YÖNETİMİ MİSİLLEMEDE BULUNMAK ZORUNDA KALDI”
Türkiye’nin “demokratik olmayan İslamcı bir ülkeye dönüştürüldüğü”nün iddia edildiği yorumda, Washington’un şimdiye kadar darbe sonrası “baskıları görmezden geldiğini” ancak İstanbul Başkonsolosluğu’nun bir çalışanının gözaltına alınması üzerine “Trump yönetiminin misillemede bulunmak zorunda kaldığı” öne sürüldü.
New York Post’ta “Hiç şüphe yok ki yakında müzakere ve onarım çağrıları yapılacak. Profesyonel yatıştırıcılar ve lobiciler de, Trump’ın kulağına, şu anda o kadar önemli bir aday kaybedemeyeceğini fısıldayacak” gibi ifadeler de kullanıldı.
SERT ÖNERİLER
Türkiye’nin bir müttefik olarak “pek güvenilir olmayabileceği” iddiasına yer verildiği yorumda, “ABD’nin en güçlü orduya sahip olduğu, kullanabileceği kozların da bulunduğu” vurgulandıktan sonra şu sert yaklaşım savunuldu:
“Trump’ın sonraki adımı, Ankara’nın Gülen’i iade talebini reddetmek ve o meseleyi kesin bir biçimde kapatmak olmalı. Bunun ardından da Suriyeli Kürtlere daha çok silah ve cephane göndermeli. Ve İran’a uygulanan yaptırımları ihlal eden Türk vatandaşları ile herhangi bir uzlaşıya varılmamalı.”