Genel başkanı olduğu yeni kurulan İyi Parti’yi tanıtan Meral Akşener, AKP iktidarı için “Post-modern bir milli şef dönemi başlamıştır ama sürdürülebilir değildir” dedi.
MHP’den ihraç edildikten sonra hukuk mücadelesini de kaybedince diğer vekillerle yeni parti kuran Akşener, İyi Parti’yi bugün Ankara’daki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlediği toplantıyla tanıttı.
‘Türkiye iyi olacak’ sloganınını kullanan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:
* Evet siz kahramansınız. Tam 21 aydır mücadele ediyorsunuz. Siz iradelisiniz, inançlısınız, imanlısınız. İnançlı insanlara, haklı insanlara Allah yardım eder. Biliyorum ki bizlere de yardım edecek inşallah.
* 16 Nisan kirli bir referandumdur.
* 12 Eylül 1980’de siyasetin bir kere daha askıya alınmasına şahit olduk. Milletimiz demokratik olgunluğundan taviz vermeden yapılan tasarımları çöpe atmış yeni bir siyasal döneme Türkiye’nin yolunu aydınlatmıştır.
* AK Parti başlangıç yılında başarılı da sayılırlar. Ancak 2007’den itibaren vizyonsuz güce dönüşmüştür.
* Toplumsal desteği bulamazsınız yargıçlar, YSK yardımınıza koşar. Post modern bir milli şef dönemi başlamıştır ama sürdürülebilir değildir.
* Türkiye yorgundur. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanıdır. Milletimizin sağduyu ve kararlılığı var. Milletimizin siyasi bunalımları aşma gücü var.
* (Başbakan Meral sloganları) Başbakan değil değil, cumhurbaşkanı.
* Mutlu bir Türkiye istiyoruz, hakkımız var. Yeni bir siyasi partiyle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz. Milletimiz yeni bir iktidarla yoluna devam etme niyetini açıkça beyan etmektedir.
* Türkiye üzerinde yapılan araştırmalar şu sonucu gösteriyor. Millet yorugun, devlet yıpranmıştır. Siyasal sistemin değişmesi dışında başka çıkar yol kalmamıştır.
* İyi adalettir, kararlılıktır, kararlılıktır, zenginliktir, cesarettir, o da burada var. Bu yolun taşlarını ancak cesurlar döşer.
* Türkiye coğrafyasıyla kucaklaşıp Avrasya olacak. Dünyayla bütünleşecek.
* Atatürk başta olmak üzere Rauf Orbay, İsmet İnönü, Celal Bayar, Necmettin Erbakan, Süleyman Demiral ve başbuğ Alparslan Türkeş’i, Turgut Özal’ı, Bülent Ecevit’i, şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle anıyoruz.
* Kupon beyinler kupon arazilerden daha değerlidir.
* Bu iktidar gidici. Ama çocuklar bizim çocuklarımız. Biz gençlerimizin beyinlerine sınırlar çizmeyelim. Kendi çocuklarımızdan korkmayalım, düşünceleri, hayalleri olsun. Bu Türkiye’nin yakalayacağı yegane değerdir. Kindar nesle gerek yok.
* Zenginleşmenin kaynağı ranttan bilgiye geçmiştir. Ekonominin yeni efendileri, bilgi piyasasının sahipleridir. Birçok ülke sürücüsüz otomobillerin, kamyonların, droneların lojistik sektörünü nasıl etkileyeceğini bugünden tartışıyor. Son çeyrek yüzyılın bu gelişmeleri sosyal hayatı ve kamu düzeninin işleyişini de derinden etkilemiştir. Siyasal liderliklerin temel görevi zamanın ruhuna uygun dönüşümün önünü açmaktır.
* Siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz. Yargıya zabıta amirliği gibi davranılmasına müsaade etmeyeceğiz.
* Yaşadığımız şehrin sokaklarında bir sabah erkenden gezinti yapalım. İşçi fabrikaya, çiftçi tarlaya, öğrenci okula mutlu gitmemektedir. Her sabah erkenden uyanan ev kadını çocuklarının yüzüne umutla bakamamaktadır.
* Gencecik çocuklarımız AK Parti’den kağıt getirmeden iş bulamamaktadır. O günlerde soruları çaldırdılar, o günlerde soru çaldılar, bugün ise ‘Hamili kart yakınımdır’ denilen bir kağıt gitmeden ne devlette ne özelde, hatta taşeron yanında iş bulamamaktadırlar.
* Derdimiz karpuz gibi bölünmüş Türkiye’yi bir araya getirmek.
* “Devletin dini adalettir” sözünü kıymetli buluyoruz.
* Davaları İslam’dan kutsal olanlar menfaatleri dururken hakkaniyeti nasıl kavrasınlar! Bir bakan “Peygamber efendimiz kibirlenmişti ama biz kibirlenmedik” demişti.
* Siyaset rekabetçi olmaktan çıkarsa devlet kendini yenileyemez. Siyasi partiler kanunu demokratikleşecektir.
* Son dönemde “Efendim işte aşağıda bazı yolsuzluk iddiaları var” diyorlar… Yolsuzluk duman değil ki aşağıdan yukarı çıksın. Yolsuzluk çamurdur çamur yukarıdan aşağıya akar.
* Maalesef Türkiye’de yolsuzluk iddia olmaktan öteye geçmiştir. Yukarıdan yerel yönetimlere kadar yaygınlaşmıştır. Ne yargıdan en hükümetten bir ses çıkmıyor. Yolsuzluk adeta dokunulmazlık alanına dahil edilmiştir.
* E işleri kolay… İstedikleri zaman fetva da alıyorlar. Geceleri de rahat rahat uyuyorlar. İmanım gibi inanıyorum ki yolsuzluğa bulaşmış her kim olursa olsun itibarını bırakmadan bu dünyadan göçmeyecek.