“Havalı bir işadamı, pop yıldızı bir eş, yolsuzluk iddiaları ve sızdırılan tapelerin dahil olduğu dava bir Türk pembe dizisi gibi”. Bu sözler, eski Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyesi Amanda Slout’a ait. Amanda Slout’un Brookings Enstitüsü’nün internet sitesinde 22 Kasım Çarşamba günü kaleme aldığı makalede Rıza Sarraf davasının Türkiye iç siyasetinin ve Türkiye ile ABD arasında ki ikili ilişkinin nasıl etkilenebileceğine dair çarpıcı ifadeler yer alıyor.
“İran’a uygulanan yaptırımları delme suçlamasıyla açılan Rıza Sarraf davası Türk hükümeti için kritik bir dönemeci temsil etmektedir. Türkiye ile ABD arasındaki hali hazırda endişe verici durumda olan ilişkiye daha da zarar verebilir.”
TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLEYECEK?
“Erdoğan her ne kadar davada suçlanmasa da, herhangi bir atıfta bulunulması kişisel olarak utanç verici ve siyaseten zararlı olacaktır. Ayrıca, bu dava işadamı oğlu ve enerji bakanı damadı da dahil olmak üzere ona yakın olanları etkileyebilir” diyen Amanda Slout, Rıza Sarraf ve Erdoğan ailesi arasında ki ilişki ve bu ilişkiye dair ABD’li savcıların hali hazırda ellerinde bulunduğunu iddia ettikleri kanıtlarla devam ettiği yazısında. Sarraf’ın Erdoğan’ın planına verdiği desteği ve Sarraf’ın Erdoğan aile üyeleri ile bağlantılı vakıflara yaptığı bağışları kanıtlayan kaydedilmiş konuşmaların olduğu tapelerin dava dosyasında olduğunun iddia edildiğini belirtti:
“Duruşma, Türk hükümetinin yolsuzluk yaptığı iddiası üzerine parlak bir ışık yaktı ve Erdoğan’ın Türkiye’de hukukun üstünlüğü konusundaki anlatısını zayıflamasına neden oldu. Açıklamalar, Türkiye’nin İran’la olan ilişkisinin doğasıyla ilgili ciddi soruları da beraberinde getiriyor.”
TÜRKİYE EKONOMİSİ VE 2019 SEÇİMLERİ
Rıza Sarraf davasının Türkiye ekonomisine zarar verebileceğine dikkat çeken Amanda Slout, ABD ile Türkiye arasında ki ilişkilerinin bozulması nedeniyle, son aylarda liranın değer kaybında davanın etkisine vurgu yapan Amanda Slout, Sarraf’ın Halk Bankası, diğer Türk bankaları veya hükümet yetkililerinin faaliyetleri hakkında zararlı bilgiler sağlaması halinde ekonomik zorlukların daha da kötüleşebileceğinin altını çizdi. Bununla birlikte, Amanda Slout, ABD ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında yaşanan krizin derinleşmesi ve iş dünyası zaten yüzleştiği hukukun üstünlüğü sorunlarını hesaba katmış olsa da öngörülemeyen bir siyasi ortamın yatırımcıları korkutabileceğini, Türkiye ekonomisinde bu güvensiz ve istikrarsız ortamın olası siyasi sonuçlarının 2019’da yapılacak olan Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine ilişkin olarak ise “Erdoğan’ın iç desteği kısmen Türkiye’nin ekonomik başarısından kaynaklandığından, zayıf bir ekonomi 2019 parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki umutlarını engelleyebilir.”
Kaynak:ABC Gazetesi