Merkez Bankası’nın (MB) izlediği faiz politikasına karşı duran ve yapılan faiz indirimlerini eleştiren taraflardan biri olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, faiz indirimini Türkiye’nin ihracatın yanında iç piyasadan güç alarak büyüme göstermesi için istediklerini söyledi.
‘Biz taleplerimizin sebeplerini açıklıyoruz” diyen Büyükekşi, Merkez Bankası’nın faiz indirimine karşı duruşunun nedenin ne olabileceğini, “Kendinizi Başçı’nın yerine koyarak değerlendirseniz” sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Ben kendimi Merkez Bankası başkanı yerine koyamam çünkü öyle bir birikimim yok. Biz işadamıyız, sanayiciyiz. Öyle bir eğitimim de yok. Onu bilemem. Biz ihracatçılar adına oluşturulmuş bir sivil toplum çatı örgütüyüz. Piyasanın ihtiyaçlarına göre taleplerimizi iletiyoruz. Bunun olmaması için gereken şey varsa bunu Sayın başkanımızın açıklaması lazım. Bu konuda benim bir şey söylemem çok yanlış olur. Ama bunlar taleplerimiz. Biz bu taleplerimizin de sebeplerini açıklıyoruz. Petrol fiyatları aşağı gitti. Avrupa Merkez Bankası her ay piyasaya 60 milyar euro para pompalayacağım diyor. Önümüzdeki eylül ayına kadar bu 1 trilyon euro olacak diyor. Ekonomiyi canlandıracağım diyor. Bunun da olumlu etkisi olacağını düşünüyorum. Biz savımızın sebeplerini açıklıyoruz. Bizim bilmediğimiz bir şey varsa bu açıklamanın karşı taraftan gelmesi lazım.”
Faiz düşerse ne olacak?
Birincisi kredi maliyetlerine olumlu katkı sağlayacak. İkincisi de Türkiye’nin, faizler yüksek olduğu müddetçe hükümetin bu kadar tepki göstermesinin sebebi, hatırlarsanız bundan on yıl önce bütçe gelirlerinin neredeyse yüzde 90’nı faize gidiyordu. Şu anda çok daha az bir miktar gidiyor. Bir hesaba göre geçen sene 30 milyar fazla para faize ödendi hesabı var. Biz de o yüzden hem kamunun daha az faiz ödeyerek gelirlerini daha çok yatırımlara dönüştürerek, özel sektörün de daha az faiz ödeyerek özellikle rekabet avantajı sağlamasını istiyoruz.
Yatırımlar da çok önemli. Yatırım yapma konusunda özel sektör iki şey istiyor. Biri istikrar, önünü görmek istiyor. Diğeri de düşük faiz. Hiç kimse yüksek faizle yatırım yapmak istemiyor. Eğer Türkiye bunun başarabilirse, iki yıl önce yüzde 4.5’lara kadar gerilemişti, tarihi bir süreç yakalamıştı… Arkasından Gezi olaylarıyla birlikte bir tırmanma yaşadı. Maalesef bir daha da o seviyelere gelemedi.
Beklediğiniz oranda faiz indirimi olursa hangi sektörler direkt olarak etkilenecek?
Bir çok sektörde canlanma olur. Netice de kredi maliyetleri tüketici üzerinde de çok etkisi var. Konut sektöründe, dayanıklı tüketimde, beyaz eşyada, otomotivde. Bugün bir otomotiv ve konut sektörü yaklaşık olarak 10 – 15 sektörü etkiliyor. Konut sektörü camdan, demir çelikten, beyaz eşyadan bir çok sektörü etkiliyor. Bunların hepsi birbirini tetikliyor.
Çözüm süreci, silahları bırakma çağrısı… Bunlar sizi umutlandırdı mı?
Olumlu olur diye düşünüyorum ama önemli olan sadece açıklamalar değil bunların hayata geçirilmesi önemli. Yapacağım demekten çok yapılması önemli. Yapacağım demek tek başına bir şey ifade etmez. Ben şimdi çıkıp desem ki şu kadar ihracat yapacağız desem, bu gerçekleşmezse bunun bir manası yok. Bunun hayata geçmesi, gerçekleşmesi lazım. İnşallah verilen sözler, yapılan açıklamalar hayata geçer. Türkiye bunun acısını yıllarca çok çekti. Bu çözüm sürecinde iki yıldan beri kayıplar olmadı, ekonomi olumlu etkilendi. Bu şekilde hayata geçerse katkısı çok daha fazla olur. Özellikle bölgeler arası farklılıkların, kalkınmışlığın giderilmesi, güven ve istikrar açısından, insanların geleceğe daha farklı bakabilmesi açısından.
‘GÜVEN İSTEYEN DOLAR ALIYOR’
Dolar neden yükseliyor?
Türkiye’de artık dolarizasyon sona ermişti. Çünkü döviz alanlar hep zarar ediyordu. Bir buçuk yıldır bitmişti. Şimdi ise yukarı doğru bir hareket var. Böyle olunca insanlar tekrar Türk Lirası’na dönmekten vazgeçtiler. Kendilerini güvende hissetmek için dövizde duruyorlar. Daha çok dolara ilgi gösteriyorlar. Çünkü Avrupa Birliği’ndeki parasal genişleme herkesin euro’dan kaçmasına neden oluyor. Türkiye’de insanlar tekrar dolara endekslendiler. Döviz mevduat hesaplarında tekrar bir artış söz konusu. Güven tekrar sağlanırsa kurlar da eskiye döner.