Avukat Aslı Kazan, Resmi Gazete’de bugün (24 Aralık 2017) yayımlanan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) getirilen uygulamalara tepki gösterdi.
Kazan, 8 Kasım 2016 tarihli kararnamenin 37’nci “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır” fıkrasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“KHK ile Cumhurbaşkanı ve onun partisinin belirlediği bazı kimseler için Türk Ceza Kanunu yürürlülükten kaldırılmış. FETÖ’ye ve teröre karşı mücadele adı altında işlenecek her suç artık cezasız. Misal Sedat Peker’in akademisyenlere kan banyosu tehditi teröre karşı yapıldığı için bu kapsamda. Zira Sedat Peker’in akademisyenlere yönelik tehdidi Rize’de düzenlediği “teröre lanet” mitingindeydi. Bu nedenle Peker hakkında açılan davanın önümüzdeki ilk celsede düşürülmesine karar verilecektir.”
MADDE 37’DE NE DENİLİYORDU?
Madde 37: 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Güneydoğu’da yaşanan sokağa çıkma yasakları ve çatışma ortamı neticesinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili olarak hazırlanan “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan 1128 akademisyeni tehdit etmişti. Peker, “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız” demişti.