AKP ve MHP’nin siyasi partilere seçimde ittifak yolunu açan kanun teklifi TBMM’de 20 saatlik maratonun sonunda kabul edildi. Teklifin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında tansiyon hiç düşmedi, milletvekilleri arasında sık sık tartışma yaşandı.
CHP ve HDP’li milletvekillerin tutumuna itiraz ettikleri AKP’li Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, “ÖSO katiller ordusudur” diyen HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya’nın mikrofonunu kapattı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2014 yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için söylediği, “O zürriyet sahibi değil. Ne anlar çoluktan çocuktan! Ne anlar!” sözlerini konuşmasında kullanan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’a geçici çıkarma cezası verdi. Bahçekapılı, Çam’ın Genel Kurul salonunu terk etmesi için idare amirlerini göreve çağırdı.
Bahçekapılı, Genel Kurul’dan teklif görüşmeleri sonuna kadar ayrılmayan MHP Genel Başkanı’na Divan olarak üzüntülerini bildirdi ve “Sayın Bahçeli, siz de bizimle birlikte bugün saatlerdir burada Genel Kurulu takip ediyorsunuz. Böyle bir olayın yaşanmasından dolayı size Divan olarak üzüntülerimizi bildiriyoruz” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nu yöneten AKP’li Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ile milletvekilleri arısında tutanaklara geçen konuşmalardan bazıları şöyle:
HÜDA KAYA (Devamla) – IŞİD vahşetinden Afrin’e kaçtılar, oraya sığındılar, orada demokratik bir yönetim oluşturmaya, yaşamlarını orada kurmaya çalışıyorlar. Siz gidip böyle bir şehir halkını katletmek üzere IŞİD’e, ÖSO’ya… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Kaya… Sayın Kaya…
HÜDA KAYA (Devamla) – …ÖSO katillerine, IŞİD katillerine teslim etmeye çalışıyorsunuz.
SALİH CORA (Trabzon) – Yazık sana!
BAŞKAN – Sayın Kaya… Sayın Kaya…
(Mikrofon Başkan tarafından kapatıldı)
HÜDA KAYA (Devamla) – Bu savaş Kürtlerin…
SALİH CORA (Trabzon) – Teröristleri savunuyorsun.
BAŞKAN – Sayın Kaya, buyurun yerinize geçin, sözünüz bitti.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan, sözleri bitmedi.
BAŞKAN – Bugün, yaşadığımız günler içinde Afrin’de bu ülkenin bütünlüğünü, bu ülkenin bayrağını, bu ülkenin milletini korumak için bir harekâta girişen ve bu uğurda şehit veren askerlerimizi…
HÜDA KAYA (İstanbul) – Ben ÖSO’yu söylüyorum. ÖSO, IŞİD’dir; ÖSO, El Kaide’dir.
BAŞKAN – …ve Türkiye Cumhuriyeti’nden oluşan bir bütünü siz “Orada kirli bir savaş yapıyorsunuz ve sivil halkı öldürüyorsunuz.” diye nitelendiremezsiniz.
HÜDA KAYA (İstanbul) – ÖSO, katiller ordusudur.
BAŞKAN – Hayır “ÖSO” demediniz.
HÜDA KAYA (İstanbul) – Ben “ÖSO” dedim.
BAŞKAN – Asla bu kürsüden sizin böyle konuşmanıza izin vermeyeceğim. Asla!
HÜDA KAYA (İstanbul) – ÖSO’ya mı sahip çıkıyorsunuz?
BAŞKAN – Sayın Kaya…
SALİH CORA (Trabzon) – Evet, ÖSO’ya sahip çıkıyoruz, ÖSO orada özgürlük mücade-lesi yapıyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Oraya da söyleseniz Sayın Başkan.
HÜDA KAYA (İstanbul) – Katillere mi sahip çıkıyorsunuz? (AK PARTİ sıralarından gü-rültüler)
BAŞKAN – Sayın Kaya, lütfen susar mısınız.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, Sayın Kaya’nın dışında hiç kimsenin ismini bilmiyor musunuz siz ya?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Onlara da söyleyin. Onlara niye söylemiyorsunuz?
—
BAŞKAN – Siz partilerin yaptığı ittifaka “kirli ittifak” demek suretiyle partilere hakaret edildiğini söylemiş oldunuz.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, bu “kirli ittifak” meselesi Levent Gök’ün cevap vereceği bir meseledir.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ben de konuşurum, ayrı, kekeme değiliz ama nitekim ben de iddia ediyorum kirli bir ittifaktır bu ittifak. “Partileri kirli.” demiyorum “İttifakın ruhu kirli.” diyorum.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Ruh nasıl oluyor? Ruh hangi varlıkta vücut buluyor?
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Gerekçesi, yöntemi kirli diyorum. Neyse, benim derdim şu: Adam bana “Partilere hakaret ettin.” dedi etmediğim hâlde. Bu bir sataşmadır, söz talep ediyorum.
BAŞKAN – “Adam” dediğiniz Sayın Bostancı mı oluyor?
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Bostancı, benim arkadaşım.
BAŞKAN – E, biraz daha nazik konuşursanız daha iyi olur.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Siyasette bunlar var Sayın Başkan. Söz veriyor musunuz?
BAŞKAN – Lütfen.
Buyurun iki dakika ama biraz daha nazik. Birbirinizle arkadaş olsanız da nazik davranmanızı…
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Siz onunla arama giremezseniz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Burası kamusal bir alan. Aranızda ne şekilde hitap ederseniz edin birbirinize.
ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ya, bu Parlamentoda ne sözler havada uçuştu Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyurun iki dakika. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Her iki konuşmacı da sizin kullanmış olduğunuz “kirli ittifak” -tırnak içinde kirli ittifak- cümlesine, tabirine ve tanımlamasına itirazda bulundu ve onları cevapladı.
BAŞKAN – Sayın Danış Beştaş, konuşacak mısınız? Size söz verdim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Daha söz alamadım ki.
BAŞKAN – Buyurun, sizi bekliyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan, nedense sıra bize gelince aniden geriliyorsunuz.
—
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 69’uncu Birleşiminin On Dördüncü Oturumunu açıyorum,
Sayın milletvekilleri, İzmir Milletvekili Musa Çam’ın az önce sarf etmiş olduğu sözler İç Tüzük’ün 161’inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında olduğundan Meclisten geçici olarak çıkarma cezasını gerektirmektedir. Bu nedenle, İzmir Milletvekili Musa Çam’a İç Tüzük’ün 163’üncü maddesi uyarınca Meclisten geçici olarak üç birleşim çıkarma cezasının verilmesini teklif edeceğim. Sayın Çam savunma yapabilir yahut başka bir milletvekili savunma hakkını kullanabilir.
Sayın Çam…
MUSA ÇAM (İzmir) – Yerimden.
BAŞKAN – Buyurun, yerinizden.
MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Başkan, ben konuşmamda, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ne kadar saygın, itibarlı ve ne kadar iyi bir insan olduğunu söyledim. Böyle bir insana zamanında AKP Genel Başkanının söylemiş olduğu sözün ne kadar yakışıksız olduğunu ve bunu hak etmediğini ve buna karşı… (AK PARTİ sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
MUSA ÇAM (İzmir) – Ve buna karşı MHP Genel Sekreterine Gaziantep’te cevap verdiğini söyledim, bunun hak edilmediğini söyledim. Eğer buradan kaynaklanan bir yanlış anlaşılma söz konusu ise ben de bundan üzüntü duyarım. Benim Sayın Devlet Bahçeli’ye böyle bir şey söylemem söz konusu değildir, asla öyle bir şey söz konusu olamaz, bunu burada söylemek istiyorum.
BAŞKAN – İzmir Milletvekili Musa Çam’a İç Tüzük’ün 163’üncü maddesi uyarınca Meclisten geçici olarak 3 birleşim çıkarma cezası verilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
BAŞKAN – Sayın Çam, lütfen Genel Kuruldan ayrılınız. (MHP ve AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Çam, lütfen Genel Kuruldan ayrılınız, idare amirleri de lütfen yardımcı olunuz bu konuda.
Evet, Sayın Çam Genel Kuruldan ayrıldı mı acaba?
BAŞKAN – Sayın Bahçeli, siz de bizimle birlikte bugün saatlerdir burada Genel Kurulu takip ediyorsunuz. Böyle bir olayın yaşanmasından dolayı size Divan olarak üzüntülerimizi bildiriyoruz. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, yani biz daha kaç kere bu Mecliste aynı şeye tanık olacağız, gerçekten bilemiyorum ve bunun için hem Meclis Başkanının, Meclis başkan vekillerinin, grup başkan vekillerinin bir toplantı yapması gerekiyor ve bununla ilgili aynı zamanda önlem alması gerekiyor. Yani şimdi burada bir ceza veriliyor mu, veriliyor. Yapılan şey kötü mü, kötü. Bunda herkes hemfikir oluyor mu, oluyor. Peki, bu ne? Yani bir insan kullandığı bir sözden dolayı, üstelik de başka birisinin sözünü aktarmışken şimdi burada gerçekten şiddete uğrayacağım düşüncesiyle mi yaşamak zorunda? Bu, herkesin başına gelebilir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Çam Genel Kurulu terk etti mi acaba?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Daha geçen gün Mahmut Toğrul’un kolu kırıldı, daha yarın kime ne olacak bilmiyoruz. Yani bu Mecliste ölen vekiller oldu.
Kaynak:T24