Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifade ettiği, ‘güncelleme’ dediği şey, dinimizi doğru anlama konusunda bizim alın teri dökmemizdir. Zamanın değişmesiyle hükümlerin değişmesine imkan veren konular varsa orada fark yapmak, yoksa Kur’an’ın ayetinin Peygamber’imizin sünnetiyle sabitlenmiş konularda akıl yürütme veya başka yere çekmek, kesinlikle değildir. Dinde reform hiç değildir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Malatya’da düzenlenen ’24’üncü İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Toplantısı’na katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘İslam’ın güncellenmesi’ ile ilgili açıklamalarına değinerek, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifade ettiği, ‘güncelleme’ dediği şey, dinimizi doğru anlama konusunda bizim alın teri dökmemizdir. Zamanın değişmesiyle hükümlerin değişmesine imkan veren konular varsa orada fark yapmak yoksa Kur’an’ın ayetinin Peygamber’imizin sünnetiyle sabitlenmiş konularda bir akıl yürütme veya başka bir yere çekmek kesinlikle değildir. Dinde reform hiç değildir. O ayrı şey, bu ayrı şeydir. Buradan Cumhurbaşkanı’mıza saldırı yapanlara da seslenmek istiyorum; Allah’tan korkun. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan aklının erdiği günden beri Allah’ına ve Resulüne sadık, onun yolunda alın teri döken yiğit ve kahraman bir Müslüman’dır. Yaptıkları ortadadır. Bugün Türkiye’de Müslümanların inandıkları gibi yaşaması, inandıkları dini öğrenmesi, toplum içerisinde saygın bir birey olarak yer almasının önündeki engelleri bir bir kaldıran liderdir. Ama ortaya çıkan yanlışlar karşısında elbette onunda söz söylemesi ve yanlışlara işaret etmesi doğru olandır. Bunu çarpıtmamak lazım.”
‘Mezhepçilik fitnesi’nin uyandırılması için çok ciddi gayretler olduğunu savunan Bozdağ, “Biz mezheplere inanırız. Kur’an ve sünneti doğru anlama konusunda mezhepler bizi aydınlatan birer rehber, yol göstericidir; ama hiçbir rehber, Kur’an ve sünnet yerine ikame edilemez. mezhepçilik bu topraklarda hiç olmadı ve kıyamete kadar da hiç olmayacaktır. Müslümanları birbirine düşman kılmak ve Müslümanlar arasında önlenemez ve hatta çatışmalara zemin hazırlamak için bazı ülkelerin istihbarat örgütleri mezhepçiliği hem pompalamak hem de bazı gafil ve eblehleri fonlamaktadır. Bu tür işleri yapanları mutlaka deşifre etmekte fayda olduğunu ve kamuoyunun önünde bu işlere tevessül edenlere İslam dünyasını ve Müslümanları yıllarca kasıp kavuracak, yanacak ve yakacak bu fitnenin ateşine odun atanlara karşı hepimizin uyanık olması ve bu projenin başarısızlığa uğratılması için el birliği içerisinde olmamız lazım. Türkiye’de ‘Ehli sünnet alimleri, Ehli sünnet müdafisi, Ehli sünnet bekçisi’ diye yeni yeni isimler kullanılıyor” diye konuştu.
Kaynak:T24