Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ı, Abdullah Gül’ü ikna için gönderdiği iddiası siyasetin gündemine oturdu.
CHP Genel Başkanı Yardımcısı ve parti sözcüsü Bülent Tezcan’a da bu iddia ve “Elinizde bunu teyit edecek bilgiler var mı” sorusu yöneltildi.
Tezcan “Bu konuda bu iddianın, böyle bir görevlendirme ve gönderme olduğuna ilişkin ciddi bir bilgi var. Basına da yansıdı. Bir gazetenin internet sitesi bunu dün sitesine de koydu, sonra siteden geri çıkarıldı” dedi.
“SİYASETİN GÖBEĞİNE ASKER NİYE SOKULUR”
Tezcan “Bu çok ciddi, vahim bir iddiadır” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama çok açık ki gerçekten böyle bir görevlendirme, gönderme olmuş. Demek ki Erdoğan’ın durumu vahim. Demek ki gelecekle ilgili çok ciddi endişeleri var. Askeri vesayet altında bir siyaset mühendisliğine soyunulmuş. Genelkurmay Başkanı ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün ne işi vardır, ismi geçen bir adayın ziyaretiyle? Ona aday olmama noktasında telkin için Genelkurmay Başkanı niye gönderilir? Siyasetin tam da göbeğine asker niye sokulur?”
“ERDOĞAN YENİ 28 ŞUBATÇILIĞIN LİDERLİĞİNE SOYUNMUŞ”
“Askeri vesayet altında bir siyaset mühendisliğiyle karşı karşıyayız” diyen Tezcan “Yeni 28 Şubatçılar türüyor demek ki. Görünen o ki Erdoğan yeni 28 Şubatçılığın liderliğine soyunmuş. Askeri vesayetten şikayet eden, bugüne kadar ağzını açtığında askeri vesayetten bahseden bir anlayış, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini askeri vesayet altında planlama çaresizliğine düşmüştür. Bu içine düştükleri durumun ne kadar bir acz durumu olduğunun çok açık işareti ve göstergesidir” ifadesini kullandı.
“SİVİL DARBESİNİN ASKERİ AYAĞI MI OLUŞTURULUYOR”
Bülent Tezcan ayrıca “20 Temmuz sivil darbesinin askeri ayağı mı oluşturuluyor? 24 Haziran’da sandık gelecek, millet sandıkta kararını verecek. Bu süreç içerisinde kulislere askeri niye bulaştırıyorsunuz?” diye sordu.
“BAŞBAKANI BİR GECE SARAY DARBESİYLE BAŞBAKANLIK KOLTUĞUNDAN EDENLERE BAKSIN”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP’li 15 Milletvekili’nin İYİ Parti’ye geçmesi üzerine Kılıçdaroğlu’na yönelik “diktatör” eleştirisine Tezcan yanıt verdi. Tezcan şöyle dedi:
“Sayın Erdoğan diktatör arıyorsa yüzde 49 oy alıp seçilmiş bir Başbakanı bir gece Saray darbesiyle başbakanlık koltuğundan edenlere baksın. Ona baktığında o diktatörün Erdoğan olduğunu görecekler.
Davutoğlu yüzde 49 oyla başbakan oldu. Saray darbesiyle indirdi. Bizim 15 arkadaşımız bir demokrasi kahramanı olarak önemli bir görevi ifa etmişlerdir.”
O İSİM KONUŞTU
Bu arada Tezcan’ın “Affınıza sığınıyorum; adayım, çok zor durumdayım” diyerek, üzerine yürüyen Bülent Baskın, CHP üyesi olduğunu söyledi. Samsun’un Asarcık ilçesinde, 2007- 2014 yıllarında CHP ilçe başkanlığı yaptığını, 2014 yerel seçimlerinde ise belediye başkan adayı olduğunu anlatan Baskın, “İlçemin hizmet binasında çoluk çocuğumun rızkını ödedim. Belediye başkan adayı çıktım. Asarcık Karadeniz’imizin en muhafazakar bir ilçesidir. Buna rağmen ‘CHP’liyim’ demek, orada yürek ister. Ben orada partimin neferi oldum. O dönemde Sayın Genel Başkan’ım, genel başkan yardımcılarım ve milletvekillerim söz verdiler. ‘Sen orada yer al, her konuda senin yanında yer alacağız’ diye. Sonrasında ben kamyonlarımı, araçlarımı sattım; partimin orada neferi olabilmem adına. Sonra Sayın Genel Başkan’ımız ve yardımcıları, kayıtlarda mevcut, hiçbir duyarlılık gösteremediler. Ben zor durumdayım, maddi olarak” diye konuştu.
CHP üyesi olduğunu kaydeden Bülent Baskın, “Genel Başkan’ımıza diyorum ki ‘Mağduriyetimin giderilmesini’ istiyorum. Benim 10 bin TL ve 1000 TL de dosya parası olan 11 bin TL’lik adaylık ücretimi ödeyip, seçilebilecek bir yerden partime hizmet etmek için Genel Başkan’dan partime adaylığımın kabulünü istiyorum” dedi.