Dün yaşadığımız Çağlayan Adliyesi baskını ve düzenlenen operasyonda Savcı Mehmet Selim Kiraz’la iki saldırganın hayatını kaybetmesi,sade-ce bir terör saldırısı değildir.
Saldırının Gezi eylemleri sırasında başından gaz kapsülüyle vurulan Berkin Elvan için yapılmış olması,geziyi ve berkin’i terör guruplarıyla ilişkilendirmek isteyen anlayışa büyük bir koz vermiştir.
Gezi eylemlerini kendine komplo olarak gören iktidar,kamuoyunda yeterli desteği bulamamış,türban mağduriyetiyle,eylemcileri toplumun gözünden düşürebilmek için,kabataş tacizi iddiasını ortaya atmış,güvenlik kamerası görüntülerinde böyle bir tacizin olmadığı ortaya çıktığı halde,yandaş basın ve yazarlar iddiada ısrarcı olmuştu.
Eylemler sırasında öldürülen,sakat bırakılan gençlere yönelik toplum sahiplenmesi,iktidarı bir türlü istediği mağduriyet noktasına taşıyamazken,başından gaz kapsülüyle vurularak,aylarca komada kalan,yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan,o tarihte 13’ünde bir çocuktu.Gezi eylemlerinin sembolü olmuştu.
Devrin başbakanı,günümüzün cumhurbaşkanı olan erdoğan,berkin elvan’la ilgili mezarına atılan bilyelerden,ekmek almaya gitmediğine dair ısrarını sürdürürken bu saldırının meydana gelmesi,onun iddialarına bir haklılık payı çıkarttı.
Sokakta dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’dan,Abdullah Cömert’e,Mehmet Ayvalıtaş’tan,Ethem Sarısülük’e kadar gezinin katledilmiş çocukları ve Berkin bu eylemle kirletilmiştir.