Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP Trabzon İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısında konuşuyor.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Darbeyle yapamadıklarını şimdi parayla yapmak istiyorlar. Buna ekonomik savaş derler. Üretim, ticarette bir daralma mı söz konusu? Ekonomik hiçbir sebebi yok. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Bunun amacı da ülkemiz ekonomisinin savunma mekanizmasını etkisiz hale getirerek ülkemizi teslim almaktır, Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir.
Trabzon’dan ilan ediyorum oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Teslim olmayacağız. Üretmeye, ihracatımızı artırmaya devam edeceğiz. Birileri kapıları kapatır, Mevlam başka kapı açar.”
‘SAKALIMIZI TRAŞ EDİYORLAR’
“Para dediğiniz bugün yoktur yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz iki gün gecikir, üçüncü gün daha güçlü gelir. Onlar şu anda bizim sakalımızı traş ediyorlar. Bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Her yerde söyledim. Yasık altı dövizi olanlar, dolar, avro, altın… Olanlara söylüyorum. Lütfen bunları bankalarda TL’ye çevirsinler. Trabzonlunun yastık altında bir şeyleri olabilir…”
‘BEN SENİN STRATEJİK ORTAĞINIM’
Erdoğan şöyle devam etti:
“81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını terör örgütleriyle ortaklığına feda edenlere hadi güle güle deriz. Ya ben senin stratejik ortağınım. Afganistan’da beraberim, Somali’de beraber olduk. Ve şu anda Kabil’de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik bir ortağına kalkıp da PYD YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın? 5 bin TIR silahı Kuzey Suriye’ye taşıyorsun. Bu da yetmiyor, kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye’yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma gereği neyse bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıp da talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsiniz. Biz her şeyi hukuk içinde götürelim istedik. Ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar. Biz o dilleri de konuşmasını biliriz. Hukuk diline yoksanız kusura bakmayın. Biz hukuk diliyle konuşmaya devam edeceğiz.”
‘YENİ İTTİFAKLARA, YENİ PAZARLARA YÖNELİRİZ’
“Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi açana da cevabımızı yeni ittifaklara, yeni pazarlara yönelerek veririz. Hale bak, demir çelik de vergileri artırıyor. Biz Dünya Ticaret Örgütü’nün üyesiyiz. Böyle bir şey yok. Ben yaptım oldu mantığıyla böyle bir şey olamaz. Amerika’da her yer kaynıyor. Yapılan yanlış… Biz de ticaret hukuku neyi söylüyorsa onu söylemeye devam edeceğiz.
Meselenin döviz kuru olduğunu, yargılanan papaz olduğunu, demir ve alüminyum vergisi olduğunu sanacak kadar basit düşünenler varsa, bir an önce silkinip kendilerine gelsinler. Zaten burada Kılıçdaroğlu gibi düşünenler yok ben bunu biliyorum. Çünkü yerli ve milli düşünme mantığı ne yazık ki bu zatta yok. Ama sayın Akif bey olumlu yaklaşım ortaya koydu. Ama Genel Başkanı koyamadı, o ne yerlidir ne millidir. Sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum, hem yerlidir hem millidir.”
‘IMF İLE ANLAŞIN DİYENLER, BAĞIMSIZLIKTAN VAZGEÇİN DİYOR’
“IMF ile anlaşın diyenlerin, ülkenizin siyasi bağımsızlığından vazgeçin dediklerini gayet iyi biliriz. Göreve geldiğimizde IMF’ye borcumuz 23,5 milyar dolardı. Ne yaptık? Sıfırladık. Şimdi Türkiye’nin IMF’ye borcu yok. Merkez Bankası’nın döviz rezervi 22,5 milyar dolar, şimdi 102,5 milyar dolar. Böyle bir ülkenin ayaklarına döviz kuru dolaştı diye tökezleyeceğini sanmak ahmaklıktır.
Aman faiz, faiz de faiz. Bu can bu tende kaldıkça bu tuzağa da gelmeyiz. Çünkü faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sömürü aracıdır bunu iyi bilelim. Kimse bizi bu tuzağa düşürmeye çalışmasın, bu oyuna da gelmeyeceğiz. Hiç kimse boşuna hevese kapılmasın. Özgürlüğün bedeli ancak can olabilir.”
Erdoğan konuşmasında Nazım Hikmet’in “Davet” şiirini de okudu.