Gün geçmiyor ki haber ajanslarına,’Cumhur başkanı Erdoğan’a hakaret’
gerekçesiyle yapılan göz altı haberleri gelmesin.
Bu durumu o kadar kanıksadık ki,muayenehanesinin penceresinden Cumhurbaşkanının konvoyuna bakarken göz altına alınan doktordan,
elinde ayakkabı kutusuyla yolda giderken göz altı yapılan vatandaşa..
Demokrasilerde,devletiyönetenmakamlara’kutsallık’atfedilmez,demokrasilerde,Cumhurbaşkanının,başbakanın,ve diğer devlet yöneticilerinin,sokakta ki vatandaştan bir farkı yoktur.
İşgal ettikleri makama saygı duyulur.O makamda oturan,makamı hiç bırakmayacakmış gibi,makamla iç selleştirilip,şahsa gösterilen tepki,
makamla bir tutulmaz.
Üçüncü dünya ülkesi yönetim hastalığıdır,yönetene kutsiyet atfetmek.
Bu hakaret soruşturmalarının ve davalarının en acısı,17 yaşında ki
çocuklara açılmış olanlar.
Bunun son örneği,daha evvel Konya’da kendisine ‘Halkçı Liseliler Gurubu’ adını veren liseli gençlerin 23 aralık 2014 tarihinde Devrim Şehidi Kubilay’ı anmak için bir araya gelen gençlerden,Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi 11′nci sınıf öğrencisi A.E.K.’ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan dava açıldı. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 12 Şubat tarihinde verdiği izin üzerine açılan davayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından A.E.K. hakkında hazırlanan iddianamede, M.E.A.’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret içeren basın açıklaması yaptığı sırada A.E.K.’nin megafonu alarak ‘kaçak sarayın kaçak’ şeklinde slogan attığı, ancak sloganını tamamlayamadığı bunun üzerine megafonu alan M.E.A.’nın alıp, topluluğa ‘kaçak sarayın hırsız Tayyibi’ şeklinde iki kez slogan attırdığı, A.E.K’nın da bulunduğu grubun bu slogana eşlik ettiği belirtildi. İddianamede ”A.E.K.’nin hakaret kastı olmadığı yönündeki savunmasına itibar edilmeyeceğini, hakaret kastı açık olan sloganlara eşlik ettiği, bu yönde slogan attırdığı, düşünce vasfını aşan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olan müştekinin şeref, onur ve saygınlığını zedelemeye yönelik olduğu anlaşılan sözlerle Cumhurbaşkanı’na alenen hakaret ettiği kanaatine varılmaktadır” denildi.
”BEN 17 YAŞINDAYIM, BİZİM BİR GELECEĞİMİZ VAR”
Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı anma programına sosyal medyadan duyup gittiğini belirten A.E.K., aynı anma törenine katılan ve ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçundan yargılanan M.E.A. ile de yine sosyal medya üzerinden tanıştığını belirtti. Yaşadıklarını anlatan A.E.K., ”Bir etkinlik oluşturulmuş ben de bu etkinliğe katılıp görev almak istedim. Basın açıklamasının yapılacağı yere gittim. Burada da görev aldım, slogan attım” dedi.
Hakkında soruşturma açıldıktan sonra Cumhuriyet Savcılığı’na gidip ifade verdiğini ve daha sonra dava açıldığını öğrendiğini belirten A.E.K., ailesi ve yakınlarının kendisini desteklediğini ifade etti. Anma töreninde ‘Kaçak sarayın kaçak’ şeklinde slogan attığını öne süren A.E.K. ”Attığım sloganda ‘Kaçak saray, kaçak’ dediğim için açılan bir soruşturma. M.E.A., içinde beraat istiyorum. Çünkü bizim için en hayırlısı bu. Bu konunun geleceğimizi etkilemesini istemiyoruz. Arkadaşım 16, ben 17 yaşındayım. Bizim bir geleceğimiz var ve bunlar bizim için önemlidir” diye konuştu.
4 YILA KADAR HAPİS CEZASIYLA YARGILANACAK
2 Haziran günü 3′üncü Çocuk Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak olan A.E.K., Türk Ceza Kanununun 299′uncu maddesi gereği ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
17-25 Aralık operasyonlarında devrin üç bakanının oğullarına görev yapan,devrin başbakanı Erdoğan’ın oğluna görev yapmak isteyen savcıların ve emniyet görevlilerinin başlarına neler geldiğini biliyoruz.
Çocuklara kıymayın efendiler derken,bu ülkenin her çocuğu,her genci sizin evladınız kadar değerlidir diyoruz.
Suçları,onları kanadının altına alacak ‘devlet yöneticisi’babalarının
olmaması mı?