Türkiye ile ABD arasında yaşanan ‘çuval’ krizi sırasında dönemin Özel Kuvvetler Komutan Yardımcısı olan Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, 16 yıl sonra ilk kez açıklamada bulundu.
Türk askerinin olaydan yakın bir zaman öncesine kadar “düşman gibi yaklaşan herkese silahlı karşılık verme” emri olduğunu ancak bunun Nisan 2003’te dönemin komuta kademesi tarafından değiştirildiğini anlatan Kılıçaraslan, bu nedenle ABD’lilere karşı silah kullanılmadığını anlattı.
‘EMİR VERİLSE…’
11 Türk askerinin görev yaptığı yere ABD’lilerin 150 askerle geldiklerini belirten Kılıçarslan, “Emir verilse ABD’li askerlere karşı konması mümkün müydü?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Eğer düşman unsurlara silahla karşılık verme hakkımız olsaydı, özel kuvvetler personeli olan Mehmetçiklerimiz ABD’lilerin hepsini orada öldürürdü.”
Yeni Şafak’a konuşan Kılıçarslan, şöyle devam etti:
“Şunu net bir şekilde bilmemiz lazım; ABD’den Türkiye’ye dost olmaz. Ortadoğu’da Türkiye’nin güçlü olmasını kesinlikle istemediler, istemeyecekler de. Bu yaşananların ardından ABD’li komutan John Slyvester, Genelkurmay Karargahı’na gelerek benimle çalışmak istemediklerini Hilmi Özkök’e iletti. Ben de bu yaşananların ardından ABD’nin istemediği bir komutan olduğum için emekli edildim.”
Yaşananların 1 numaralı sorumlusunun dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök olduğunu öne süren Kılıçarslan, Çuval hadisine ilişkin tüm ayrıntıları yakın zamanda yazacağı kitapta anlatacağını, bu olayda kamuoyunun bilmediği çok farklı ayrıntılar olduğunu söyledi.
NE OLMUŞTU?
4 temmuz 2003 tarihinde Irak Süleymaniye’de meydana gelen olayda, Türk Özel Kuvvetleri mensubu 3 subay ve 8 astsubay, karargahları basılarak göz altına alınmış, başlarına çuval geçirilerek tutuklanmıştı.