Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İmralı Hapishanesi’nde tutuklu bulunan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’nin tarafında olduğunu savundu. “Abdullah Öcalan, İmralı’ya girdikten sonra Türkiye devletinin tarafına geçti” diyen Perinçek, Türkiye’nin Kürt Sorunu için yeni bir çözüm süreci yürütmesinin anlamsız olduğuna vurgu yaptı. Perinçek’e göre tek çözüm silah. Euronews Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Vatan Partisi liderinin Kürt Sorunu ve Abdullah Öcalan’la ilgili sorulara verdiği yanıtlar şöyle: -Kürt meselesinde HDP’nin şu anki çizgisine yakındınız, bu dönüşümleri nasıl tanımlıyorsunuz? Dönüşüm yok. 1990’a kadar Kürtlerimizin demokratik hak ve hukukunu sağlamak esas meseleydi. Türkiye’nin eşitliği sağlama, özgürlükler getirme yayın vs. Kürtçe yapabilme gibi sorunları vardı. O zaman oraya yüklendik, başarı kazandık. Türkiye’de Kürt meselesi demokratik haklar açısından çözülmüştür. Demokratik haklar açısından çözülmeyen bir konu kalmadı. Sorun, 1990’dan sonra farklı bir özellik kazandı. Amerika’nın Irak’ı işgalinden sonra Kürt sorunu oldu Amerika sorunu. Amerika’nın bölgemize dayattığı; Türkiye’yi bölmek, Irak’ı bölmek, Suriye’yi bölmek, İran’ı bölmek, ikinci bir İsrail kurmak. Amerika silahı vermezse PKK diye bir şey olmaz, Amerika her alanda desteklemese PKK iki gün yaşayamaz. 1990’da buna göre bizim partimiz vaziyet aldı…
‘SİLAH DIŞINDA BİR ÇÖZÜM YOK’
-Abdullah Öcalan’ın çözüm için hazırım çıkışını nasıl yorumluyorsunuz, fırsat verilmeli mi? Öcalan, Türk devletinin elinde Milli İstihbarat Teşkilatı’nın avucunda olan bir esir durumunda şu an. Kendisi ‘Ben bir enstrümanım’ diyor. ‘Enstrüman’ kelimesini kendisi için kullanıyor. Atilla Uğur komutanımız onu sorguladı… Atilla Uğur’un onu İmralı’da sorguları var. O sorgularda Abdullah Öcalan, ‘Beni kullanın’ diyor. ‘Ben Türk devletine teslimim’ diyor. Bu kelimeleri abartarak söylemiyorum, kendi kelimeleri. Abdullah Öcalan silah kuşanıp da Türk ordusunda PKK’ya karşı savaşırsa herhangi bir asker kadar katkısı olur, o da olmaz. TSK silahla hendeklere gömerek ve sınır ötesinde de PKK’yı uslandırarak, bastırarak olayı çözüyor. En tehlikeli şey şimdi ‘Aman durun arkadaşlar, oturalım müzakerelere başlayalım, muhabbet yapalım’ falan. O bir çözüm değil, daha kanlı gelişmelere davetiye olur. Müzakereye ihtiyaç yok. Türk devleti var, karşısında bir muhatap yok. Karşısında İsrail’in Amerika’nın üzerine sürdüğü PKK var. Türkiye’de silah dışında, hapishane dışında bir çözüm yok… Silahla çözüldükten sonra yaraları saracak çözümler de gelecektir.
‘ÖCALAN PKK’DAN FARKLI BİR ÇİZGİDE’
-Öcalan’la geçmişte görüşmeleriniz oldu, yine olsa kendisine ne söylersiniz? Size söylediklerimi… O bunların hepsini iyi anlar… Benimle görüşmede doğru şeyler savunmuştu. Abdullah Öcalan, İmralı’ya girdikten sonra Türkiye devletinin tarafına geçti. Dikkat ederseniz, son yolladığı o iki mektubu da PKK, Kandil’dekiler ‘bizim direncimizi kırmak için Abdullah Öcalan’ı kullanıyorlar’ diye yorumladı. Abdullah Öcalan şu an Türk devletinin elindedir. Bu iyi bir şeydir. Yaptığı şeyler de onu gösteriyor. İstanbul seçiminde Ekrem İmamoğlu’nu falan desteklemedi. PKK’dan farklı bir çizgi izliyor.
‘HDP KAPATILMALI’
-Selahattin Demirtaş ve diğer siyasi tutukluların serbest bırakılması için kampanya var, ne diyorsunuz? Olmaz, dışarıda olan PKK’ya hizmet edenleri onların yanına koymak lazım bir süre. HDP’yi de kapatmak lazım… Bu kampanyalar aslında PKK’ya özgürlük kampanyasıdır. HDP’ye 90 milyon TL yardım yapılıyor. O 90 milyon Mehmetçiğe mermi olarak dönüyor. HDP’ye yasal bir zeminde yaşama şansı tanımamak lazım. -6 milyon Kürt alternatifsiz kalınca mı HDP’yi destekledi? Sistem HDP’ye yönlendirdi o kesimi. Türkiye’deki sistem PKK’yı geliştirdi, ona fırsat verdi. PKK, Turgut Özal’ların bir evladıdır. Turgut Özallar İhvan isyanlarını beslemeseydi Suriye’de, Suriye de PKK’yı desteklemeyecekti… Türkiye’nin Amerikancı hükümetlerin bir ürünüdür, acı meyvesidir PKK.
Haber:Yurt Gazetesi