Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanlığını da yapan Ahmet Takan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın görevden alınıp alınmayacağı sorusuna yanıt verdi. Saray kaynaklarından aldığı bilgiyi aktaran Takan’a göre Erdoğan yenilginin farkında ama Bilal Erdoğan ve Berat Albayrak’ın ısrarı sürüyor. İşte Takan’ın yazısından ilgili bölüm: Her yerde aynı soruyla karşılaşıyorum; “Tayyip Erdoğan, Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’nu görevden alır mı?”.. Cevabı kesin bir dille veriyorum; “Hayır almaz. Kesinlikle almaz. Böyle bir siyasi hata yapmaz”..
“Ee, seçim öncesi söyledikleri ne olacak” diye tepki gösterenlere de Erdoğan’ın pragmatist bir siyasetçi olduğunu geçmişteki örnekleri ile anlatıyorum. Evet, bir kez daha tekrarlıyorum; R. Erdoğan, Yavaş ve İmamoğlu’nu kesinlikle görevlerinden almaz. Peki, seçimi kaybetmelerine rağmen, AKP’nin hâlâ Ankara ve İstanbul’da devam ettirdiği boş tantana neyin nesi?.. Hâlâ bağırıp, çağırıp, ağlayarak neden itiraz ediyorlar?.. Bildiğim cevapları sıralayayım.
1- AKP il başkanları ve Genel Merkez yöneticileri yaptıkları bu nafile çıkışlarla hem Erdoğan’ın hışmından kurtulmayı hem de koltuklarını kurtarmayı düşünüyorlar. İtirazlardan sonuç alamayacaklarını biliyorlar.
2- Özellikle İstanbul’da yoğunlaşan AKP itirazlarının arkasında bambaşka bir gerçek de var. Saray’daki bir kaynağım şöyle anlattı; “Reis, seçim gecesi ertesi külliyedeki odasına girerken de çıkarken de kimseye selam vermedi. Hal hatır bile etmedi. Suratı çok asık ve sinirliydi. Reis, ne zaman odasında çıksa koridordaki kişilere dahi selam verir, hal hatır eder ve ellerini sıkardı. Bu sefer yapmadı. Ama, Ankara ve İstanbul yenilgilerini içselleştirmiş görünüyor. Kabul edemeyen, şiddetle itiraz eden 2 kişi var, Berat Albayrak ile Bilal Erdoğan. Biraz da onların gazına geliyor diyebilirim. O yüzden tekrar İstanbul’a döndü.
İstanbul’u kaybetmeyi içine sindiremeyenlerin başında Berat Albayrak ile Bilal Erdoğan geliyor.” Dikkat edin lütfen!.. Sadece Ankara ve birçok önemli belediye başkanlığı ve evladı yerine koyduğu İstanbul’u kaybetmesinin hemen ardından, Erdoğan, medyaya tam sayfa teşekkür ilanları verdi. Muhalefetin, şu gerçeği asla ıskalamaması ve hiç aklından çıkarmaması lazım; R.Erdoğan hangi seçimden ne sonuç ile çıkarsa çıksın, seçim gecesinin hemen ertesi günü yeni seçimler için hazırlıklarını ve çalışmalarını başlatır. Şimdi de öyle yapacak değil, yapıyor!.. Yakında yeni bir ekonomi paketi açıklayacak. Ben toplumun canını yakacak, Ankara’da bazı çevrelerin iddia ettiği gibi 24 Ocak kararları benzeri acı reçeteler beklemiyorum.
Ekonomik kriz yok mu? Var!.. Piyasa da para da yok… Erdoğan’ın ekonomiyi rahatlatması için acilen 30 milyar dolar civarında para bulması lazım. Nereden bulacak? Yurt dışından. İmar affı, vergi barışı… Hazine istediği parayı bulamadı. Nereden bulsun? Vatandaşın cebinde para yok ki borçlarını ödeyebilsin!.. Peki ne olacak?.. Damat Berat Albayrak, herhalde, en kısa zamanda İngiltere ve ABD’yi turlayacak. S-400’ler konusunda size sürpriz gelebilecek (!) gelişmelere hazırlıklı olun. ABD seçim öncesi başlattığı baskıyı arttıracak. Doğu Akdeniz, Suriye, F-35’ler tekrar masaya yatırılacak. Bu arada, Ankara kulislerinde, Berat Albayrak’ın ekonomi yönetiminden alınarak başka bir Bakanlığa kaydırılabileceği konuşuluyor. Yerine geçecek isim olarak, İzmir’de seçim kaybeden Nihat Zeybekçi’nin adı geçiyor. Hatta, Ali Babacan ile Mehmet Şimşek’e “göreve dönün” teklifi yapılabileceği bile iddialar arasında… *** Konuyu biraz dağıttık galiba!.. Erdoğan’ın, muhalefet belediye başkanları ile kavga dövüşe gireceğini düşünmüyorum. Ne yapar?.. Balkon konuşmasında ilk sinyali verdi; ” kaybettiğimiz büyükşehirlerde çoğunlukla ilçeleri kazandık” dedi. Geçmişte, kendi partisinin getirdiği ve milletten büyük tepki alınca sanki kendisi direkt olarak müdahale edip vazgeçirtmiş yaptığı uygulamalar gibi benzerini yapar. Belediye meclisinde çoğunluk olduğu yerlerde başkanlara gereken zorlukları çıkartır, sonunda bir şekilde devreye girerek sorunları çözdürtür. Bu yüzden muhalefet belediye başkanları ilmi siyaseti hep ön planda tutmalı.
Kaynak:Yurt Gazetesi