Eski AKP Esenler Belediye Meclis Üyesi Mustafa Atılgan, “Burhan Kuzu, Kaddafi’nin paralarını Türkiye’ye getireceğim diye çocuğumu kandırdı. Kaddafi’nın 760 milyon dolarını Türkiye’ye getireceğim diyen Kuzu, parayı getiremedi ve topladığı paraları geri ödemeyince fatura aileme ve oğluma kesildi. Bu olayı yargıya taşıdım” dedi.
7-24esenlerhaberleri.com‘un haberine göre, Atılgan, şu iddiaları dile getirdi:
“Partimizin üst düzey yöneticilerinden ve çok saygı duyduğumuz Burhan Kuzu hocamız siyasi büyüğümüzdür ama 18 yaşına yeni girmiş oğluma eski para ile 1,5 trilyon lirayı nasıl ve neden teslim ettiğinin hesabını vermeli.
Kendilerine söylüyorum, “siz saygın kişisiniz ve Kayserilisiniz, hemşeriyiz ve ben meclis üyesiyim. Bu yaptıklarınız yarın duyulursa, Burhan Kuzu birilerini dolandırmış derlerse utanmayacak mısın?”
Burhan Kuzu, Kaddafi’nin parasını Türkiye’ye getireceğim diyerek yurtdışında bazı bankalarda hesap numarası açarak insanlardan para toplattı. Bu bankalara veya şahıslara para yatırmasını isteyen sayın Kuzu, yatırdıkları paraların karşılığında 1 e 10 vereceğim dedi ve benim oğlumu bu işlerle ilgilenmesi için görevlendirdi.
Oğlum Burhan Kuzu ile nasıl tanıştı diye sorarsanız, partide hatırı sayılır kişilerle tanışan ve zaman zaman buluşan birisiyim. Benim aynı zamanda siyasi bir kimliğim “Meclis Üyesi” olmam münasebetiyle bu tanışma gerçekleşti. Laleli’de bir restoranda ” bu tanışmadan sonra oğlum hergün Burhan Kuzu’nun yönlendirmesiyle gelen kişilerin paralarını yurtdışında bulunan kişilere kimlik bilgilerine göre döviz olarak yatırıyordu. Bu kişilere talimatı veren ve oğluma her yatırılan paraya bire on vereceğim diyen Burhan Kuzu. Yatırılan paraların hepsinin dekontları bizde olduğu gibi ve saygın bir hukuk bürosunda da var, ben bu gelişen olayı için dava açılması için şikayette bulundum.”
‘OĞLUMU ÖLESİYE DÖVDÜLER’
“Bir sene bu işler devam etti ve birgün para yatıranlar paralarına bırakın bire on almayı anaparalarını alamayacaklarını anlayınca Burhan Kuzu’ya gidiyorlar ve Kuzu “bana ne” diyor “gidin kime para verdiyseniz ondan alın” diyor. Ayni kişiler bu sefer oğluma geliyorlar, “verilen paralar çok yüksek, nereden ödeyeceğiz, sizleri oğluma yönlendiren Sayın Kuzu” diyoruz ama bu kişiler oğlumu alıyor ölesiye dövüyorlar, kırılmadık yer bırakmıyorlar. Bu gelişmelerin üzerine oğlum intihar etmek için karar alıyor. İntihar olayını duyunca AK Parti Esenler ilçe başkanına ve Belediye Başkanımız Göksu’ya konuyu anlatıyorum, yardım istiyorum. Herkes korktuğundan beni oyalama yöntemi uyguluyorlar. Beni il başkanımıza yönlendiriyorlar, il başkanımız ise intihar olayını önlüyor ve bizi saygın bir hukukçu olan Abdurrahim Karslı’ya gönderiyor.
Tehditler alıyorum, ailem huzursuz korku içinde, çocuklarım tedirgin. Elimde ne varsa verdim, halen daha veriyorum. Ablamın dairesini sattım ve elimde avucumda ne varsa verdim. Bana davayı geri çekmezsen seni öldüreceğiz diyorlar. Ben sözlü değil belgeli konuşuyorum ve elimdeki banka dekontları, Kuzu’nun mesajları avukatlık bürosunda olduğu gibi bende dosyalanmış vaziyette. Araştırılınca işin içinde kimlerin olduğunu göreceksiniz. Emniyette bile kendimizi ifade edemedik. Bakınız iki oğlum intihar etmek için ticari taksiyle boğaz köprüsüne gidiyor, emniyetin kameraları sayesinde bu eylem gerçekleşmiyor ama sonrası var. Çocuklarım emniyette tehdit ediliyor ve “bir daha böyle bir işe başvurursanız sizi şöyle yaparız, böyle yaparız deniliyor ve bu işten kimsenin haberi olmayacak” şeklinde tehditler aldık.”