Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü iddiasını yalanladı: “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı kim olur, genel başkanı ne der, ne zaman değişir ya da bir başka siyasi partinin iç işinde ne olur, bu benim meselem değil.”
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Erzincan’da, Vali Ali Arslantaş‘ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü.
Feyzioğlu, daha sonra Erzincan Baro Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde CHP’li bir siyasetçiyle görüştüğü” iddiasına ilişkin gazeteci İsmail Saymaz‘ın dün kendisini aradığını ve “Senin isimin üzerinde de konuşuluyor” dediğini söyledi.
Bazı haber kanallarında da iddiayla ilişkili isminin geçtiğini ifade eden Feyzioğlu, şöyle konuştu:
“Neymiş, Sayın Rahmi Turan ‘şok şok diye’ bir haber ve ‘Cumhurbaşkanı bir CHP’liyi davet etti dedi ki, seni gel CHP Genel Başkanı yapayım’, cümle bu. Bu CHP’li kim, kim, kim acaba? Buyur söyle, gazetecilik bunu söylemeyi gerektirir. Hemen üstünde de konuyla tamamen bağlantısız bir şekilde yargı reformunu Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı ile iyi ilişkiler içerisinde çıkarttı. Ama Sözcü Gazetesi yazarları hala yargılanıyor. Yargı reformu yargılanmalar olmasın diye mi çıktı? Yargı reformu adil yargılanma olsun diye çıktı. Bir bekle sonucunu gör. Dolayısıyla birbiriyle tamamen ilgisiz, iki konuda yazılmış bir yazının iki parçasında bir yerde adım geçiyor. Cumhurbaşkanı’nın Külliye’ye davet edip ‘Seni CHP genel başkanı yapalım’ dediği iddia edilen yerde tabii ki ismim yok. Ama okuyan herkes yukarıda Metin Feyzioğlu ismi geçti ya ‘hah Metin Feyzioğlu’ diyorlar.”
Feyzioğlu, CHP üyesi olmadığına işaret ederek, tartışmanın konusu olacak kişilerin CHP’nin kayıtlı üyesi olması gerektiğini vurguladı.
Tüm televizyonlarda isminin geçtiğini ifade eden Feyzioğlu, “Amaç başka, bu amaç şudur; Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’nin karşı karşıya olduğu büyük senaryolar ve saldırılar karşısında ‘Türkiye ittifakını oluşturmalıyız’ dedi. Bu Türkiye ittifakının oluşması noktasında da Yargı Reformu Strateji Belgesi‘ni Türkiye Barolar Birliğinin, tüm baroların ve toplumun tüm kesimlerinin aktif katılımıyla hazırlanması bir şekilde sağlandı“ diye konuştu.
Feyzioğlu, milli konularda Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında olduklarını koşulsuz ispatladıklarını söyledi.
Sosyal medyadaki robot ve trol hesaplarının çoğunun PKK, FETO ve DHKP-C’nin kara propaganda mekanizması tarafından yönetildiğini düşündüğünü belirten Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“CHP’ye oy veren, milyonlarca vatansever, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, terör örgütlerinden nefret eden, terör örgütlerine mesafe koyan vatandaşımız var. Türkiye ittifakı ‘Gelin herkes AK Partili olsun’ ittifakı değil. Türkiye ittifakı, milli meselelerde gelin birlik olalım çağrısı. Bu çağrıyı yapan Metin Fevzioğlu’nun ismini Cumhurbaşkanı’nın müdahalesi ile CHP Genel Başkanlığı’na oynuyor şeklinde pazarlamak, taktim etmek, beni dinleyen milyonlarca insanın öfkelenmesini sağlamak ve dinlemeden tepki vermesini sağlamak içindir. Bu sebeple FETÖ bunu yaydı, PKK, DHKP-C bunu yaydı.”
Feyzioğlu, CHP’nin içinde olan ve olacak şeylerin kendisini ilgilendirmediğini ifade ederek, “Net söylüyorum size, ben siyaset yapmıyorum ve siyaset düşünmüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı kim olur, genel başkanı ne der, ne zaman değişir ya da bir başka siyasi partinin iç işinde ne olur, bu benim meselem değil. Benim meselem, olsa olsa size derim ki Cumhurbaşkanı CHP’nin içine karışamaz. Ben bunu demiyorum, bunu CHP’liler söylesin, bu benim meselem değil. Herhalde en açık ispat budur“ değerlendirmesinde bulundu.
Bir algı operasyonu yürütüldüğünü ileri süren Fevzioğlu’nun ancak bu operasyonun da diğerleri gibi ters teptiğini dile getirdi.
Barolarda siyaset yapılmaması gerektiğine işaret eden Feyzioğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Siyasi parti ideolojilerini bir kenara bırakalım. Siyasi particilik yapmak isteyenler için siyasi partiler orada, oralarda yapsınlar. Baroda siyasi particilik kimse yapmasın. Siyasi parti üyesi olabilirsiniz, siyasi partilere oy vereceksiniz, siyasi partilere gönlünüzü vermiş olabilirsiniz ama size avukatlar siyasi particilik yapın diye oy vermediler. Siyasi particilik yapın diye sizleri buralara getirmediler. Buraları siyasi partilere atlama tahtası olarak size takdim etmediler. Siz koltuktan güç almayacaksınız, hizmet edeceksiniz. Koltuk sizinle büyüyecek, siz koltukla büyümeyeceksiniz.”