Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Malezya ziyaretini takip eden basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şunlar:
Libya’da, Wagner denilen kuruluş vasıtasıyla bunlar adeta Hafter’in paralı askerleri olarak onun yanında görev yapıyorlar. Parasını kimler veriyor malum. Böyle bir durum söz konusu ve bütün bunlar karşısında tabi ki bizim seyirci kalmamız doğru değil. Biz de elimizden geleni şu ana kadar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
1915 Olaylarına ilişkin olarak Erdoğan, “Bu konuda Başbakanlığım döneminde biz çok ciddi bir meydan okuma yaptık. Tabi karşı taraftan böyle ciddi, dişe dokunur bir cevap gelmedi. Bunların Harvard’da cüzi, sembolik arşivleri var, Fransa’da yine ufak bir arşivleri var. Bundan sonraki süreçle ilgili biz şimdi bir ekip oluşturduk. Bununla ilgili bir çalışmayı inşallah arkadaşlarımız yapacaklar ve uluslararası camiadan da buna katılanlar olursa onları da bunun içine tabi dahil edebiliriz. Türk Tarih Kurumu’nu bu konuda çok daha faal, çok daha aktif hale getirerek çalışmalarımızı belgesellerle inşallah daha da güçlendireceğiz. Bununla ilgili yeniden bazı akademik çalışmaları teşvik etmek suretiyle işi çok daha güçlü bir hale getirelim istiyoruz” diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığımızın yapmış olduğu açıklama bizim açıklamamızdır. S-400 olsun, F-35’lerle ilgili adımlar olsun, bunlar bitmiş işler. Biz bu işi bitirmişiz. Bunu kaç kere söyledik. Şimdi bir de utanmadan sıkılmadan Türk Akım ile ilgili “buna yaptırım uygularız” diyorlar. Bu, tam manasıyla haklarımıza tecavüzdür. Bütün bunlara karşı tabi ki bizim de yaptırımlarımız olacaktır.
Ekonomiye ilişkin olarak 2020 yılı hedeflerini da anlatan Erdoğan, “2020 içinde inşallah tek haneliye gidiyoruz. Tek haneliye gidiş zaten olumlu gelişmelerin alametidir. Türkiye şu anda zaten faiz ve enflasyondaki gelişmeleri ile bu toparlanmaların neticelerini almaya başladı. Faiz bu şekilde düşünce şu anda yatırımlar da artmaya başladı. İnşallah 2020 yatırımlarda da Türkiye’nin sıçrama yılı olacak” dedi.
“İnşallah jestimizi yaparız da burada yapmayalım daha. Şu anda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız yaptıkları çalışmaları döner dönmez bize bir getirsinler. Bakalım son geldikleri nokta nedir, onu da bir kendilerinden görelim. İnşallah, tarafları memnun edecek bir adımı atarız.”
“Türkiye’nin Otomobili Projesinde ne durumdayız?” sorusu üzerine Erdoğan, “(ön gösterimi) 27 Aralık Cuma günü Gebze’de düşünüyoruz. Hayırlısı bakalım” yanıtını verdi.
Erdoğan, Simit Sarayı konusunda gelen tepkiler üzerine, vazgeçildiği izlenimi doğdu şeklindeki soruya “Simit Sarayı konusunda gelen tepki diye bir şey ben duymadım. Tam aksine böyle bir şeyin olduğunu bana arkadaşlarım iletince hemen Ziraat Bankası Genel Müdürü arkadaşımıza konuyu sordum. Onlar “Böyle bir durum söz konusu oldu ama bizim böyle bir kararımız yok” dedi ve bu konuda olumlu yaklaşmadığını da söyledi, iş kapandı” yanıtını verdi.
Kanal İstanbul güzergahı üzerinde Katar Emiri’nin annesinin arazi satın aldığı yönelik haberlere de değinen Erdoğan, “Kanal İstanbul’la ilgili bir defa çok çirkin olan şey şu; Katar Emirinin annesinin gelip buradan yer alması vesaire… Bunu söyleyen insanlara sormak lazım; “Devletten hangi desteği alarak böyle bir yeri almış?” Bu dedikoduları duydum. Katar Emirinin annesinin ülkemizden gayrimenkul satın almasına mani yasal olarak herhangi bir şey söz konusu mu? Yani bunu herhangi bir yerden George, Hans vesaire gelip almaya kalksa herhalde kimsenin sesi çıkmaz. Yani Katar Emirinin annesi böyle bir alım yaptığı zaman niye rahatsız oluyorlar? Kaldı ki aynı şekilde Katar Emirinin kendisinin zaten bizde aldığı yerler var. Yani biz bu kapılarımızı açmışız. Allah rahmet etsin Turgut (Özal) Bey döneminde o zamanki Suud Kralı, Sevda Tepesi’nde büyük bir yer almışlardı” dedi.