Suriye İdlib’de, Suriye ordusunun açtığı ateş sonucu 8 askerimiz şehit oldu. Milli Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, gereken yanıtın verildiğini kaydetti.
İdlib’de sular ısınırken, olayın arka planı ve nereye kadar ilerleyeceği tartışılmaya başlandı.
Gelişmeleri yakından takip eden Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yüzbaşı olarak görev yaparken emekli olan Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, şehit haberi ilk geldiğinde sosyal medya hesabından “Çok büyük bir tuzak kokusu alıyorum” dedi.
Ağar, Odatv’ye neler yaşandığını, çatışmaların nereye evirilebileceğini ve aldığı “tuzak kokusunu” anlattı.
“BUNLARIN HEPSİNİ RUSYA’NIN DESTEĞİYLE YAPIYOR”
Türk ordusunun bugüne kadar Suriye ordusuyla fiili olarak mücadeleye girmediğini söyleyen Ağar, şunları kaydetti:
“Geçmişte rejimle teması olduğu halde, PKK/YPG’nin rejimin içine gizlenerek bize sızma girişimleri oldu, bunlara karşılık verildi. Ama durum açıklandı.
Esad zor durumda. İran’ın vermiş olduğu desteğin azalması, Lübnan’daki istikrarsızlık onu zorluyor. Kendisini destekleyen halka bir başarı sunmak durumunda. Bunun için ilerlemesini sürdürüyor. Bir diğer taraftan da rejim Türkiye üzerinde mültecilerle baskı oluşturarak, Suriye’de Esad’lı çözüme zorluyor. Tabi bunların hepsini Rusya’nın desteğiyle yapıyor.”
“TÜRKİYE’Yİ BİR MEZHEP SAVAŞININ İÇİNE ÇEKECEK POZİSYON ÜRETMEYE BAŞLADILAR”
İdlib’deki radikal örgütlerin varlığına da değinen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“HTŞ pozisyon almaya başladı. Önceden bölgeden çektiği örgütleri sahaya sürdü. Bunlar eğit-donat örgütleri. Örgütlerin sahaya çıkmasıyla birlikte birden elinde çok sayıda ağır silah oldu. Saldırıları arttı. Bu örgütleri kimlerin eğitip donattığı da biliniyor.
Burada ne oldu? Biz ‘ÖSO’ diyorduk, ‘radikallerle iş tutmayız’ diyorduk. Gelinen noktada, mezhebi eksene oturmuş Sünni radikaller bizim eksenimizde görünmeye başladılar. Bunu da sahada bulunan bazı kurnaz istihbarat örgütleri yaptı. Bizi radikal örgütlerle göstermeye başladılar. Bu kurulan tuzaklardan birisiydi.
Sahadaki istihbarat örgütleri, Türkiye’yi bir mezhep savaşının içine çekecek pozisyon üretmeye başladılar.”
“NİYETLERİ İDLİB’DEKİ MEZHEP SAVAŞINI TÜRKİYE’YE TAŞIMAK”
Türkiye için bir başka tehlikeye daha işaret eden Abdullah Ağar, “Bizim mültecilerden canımız yanmış. Yeni binlerce mültecinin Türkiye’ye akın etme ihtimali var. Sahada karşılaşan örgütlerin de Türkiye’de karşılığı var. Niyetleri İdlib’deki mezhep savaşını Türkiye’ye taşımak, bir iç savaş ortamı yaratmak. Dikkatli olmak durumundayız” dedi.
“BURADA KİTABIN ORTASINDAN KONUŞACAĞIM…”
Ağar, “Çatışma sürecine nasıl gelindi” sorumuza ise şu yanıtı verdi:
“Burada kitabın ortasından konuşacağım. Senin vekilin Rus askerlerini öldürdü, bayrağını çiğnedi. Onlar böyle yaparsa Ruslar da buna kendi adamı üzerinden yanıt verir. O da bizim askerlerimize saldırttı ve onların şehit olmasına neden oldu.
ÖSO, Rusların 4 rütbeli askerini öldürdü. Askerlerin fotoğrafları, isimleri, rütbeleri de yayınlandı.
Geldiğimiz noktada ise ÖSO hareketlendiği zaman Rusya bunun karşılığını verir. Ruslar ağası olduğu mahallede size ağalık yaptırmaz!”
“ÇATIŞMALAR M4 VE M5’İN ÜZERİNE GEÇERSE KIYAMET O ZAMAN KOPAR”
İdlib’de yaşanların nereye evrileceği, çatışmaların devam edip etmeyeceği de tartışılıyor. Abdullah Ağar, “Bu rejimin nerede duracağına bağlı” dedi.
Ağar, şöyle devam etti:
“Rejimin aldığı yerleri hazmetmesi lazım. Ele geçirdiği yerlere hükmetmesi, biraz burada durup hazmetmesi gerekiyor. Bu sürede kuvvet toparlıyor. Yine ilerlemeye devam ediyor.
Astana ve Soçi’de 15-30 kilometre ağır silahlardan temizlenecek, radikal örgütler bölgeden çıkartılacaktı. M4 ve M5 karayolu güvenli hale getirilecekti.
Biz radikal örgütleri çıkartamadık. HTŞ, ÖSO’yu yıktı geçti. Şimdi bizim yapamadığımızı Rusya ve Rejim yapıyor.
Çatışmalar M4 ve M5’in üzerine geçerse kıyamet o zaman kopar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgeden Türkiye’ye doğru gelen 700 bin insanın sınırda sübvanse edileceğini söyledi. Ama, M4 ve M5’in yukarısını yani bu insanların olacağı yerler vurulursa bu durumu bambaşka yere taşır.”
“TÜRKİYE RADİKALLER MESELESİNİ ÇÖZMEK İÇİN ELİNİ ATEŞE SOKMAMALI”
“Bizim ‘Astana sürecini yıkmayalım’ deyip yeni bir pozisyon almamız lazım” diyen Abdullah Ağar, şunları kaydetti:
“Astana ve Soçi’de şekillenen alan radikallerin eline geçti. Radikaller meselesi bölgede bulunan istihbarat örgütlerinin bize attığı kazıktı. O insanları biz göndermedik, sistematik olarak o bölgeye gönderildiler. Radikalleri kim gönderdiyse, o çözsün. Sahada bulunan istihbaratçılarımız bunların kim olduğunu biliyordur.
Türkiye, radikaller meselesini çözmek için elini ateşe sokmamalı.”
Yakın vadede yaşanması muhtemel olan olayları ise Abdullah Ağar şöyle anlattı:
“Rejim bazı yerleri daha kopartmaya çalışacak. İlerleyişini sürdürmeyi zorlayacak.
Herkes mesajını verdi, mesajları aldı. Bence biraz soluklanacaklar, taraflar pozisyonlarını netleştirecekler. Ama tekrar belirtmek istiyorum. Kırmızı çizgi M4, M5. Orası aşılırsa karşı kaşıya gelinir.”
Haber:Oda TV