CHP’li belediyelerin topladığı bağışların yasal olmadığı gerekçesiyle durdurulduğundan bahsedilen yazıda, Yavaş’ın başlattığı ve koronavirüsün şehrin yoksul kesimi üzerindeki etkilerini hafifletmeyi amaçlayan yardım kampanyaları anlatıldı. Bu iyilik girişiminin Yavaş’ın, Erdoğan’nın iktidar partisinin elinden şehri aldığından beri geçen bir yıllık sürede gördüğü desteği açıkladığı belirtildi.
Yazıda Yavaş’ın, Erdoğan’ın sağladığı hizmet ve refah desteğine rakip olabileceğini göstermenin yollarını aradığı ifade edildi.
Diken’in aktardığına göre, İstanbul merkezli düşünce kuruluşu İstanPol’un direktörü Seren Selvin Korkmaz’ın görüşlerine de yazıda yer verildi: “Yerel seviyedeki bu çabalarıyla iktidar partisinin temel mesajı olan ‘CHP ülkeyi yönetemez’e meydan okuyorlar. CHP’nin yerel yönetimleri başarılı olursa bu Erdoğan için büyük bir tehdit anlamına gelir.”
Geçen seneki yerel seçimlerde büyükşehirlerde CHP’nin kazanmasını ‘siyasi bir deprem’ olarak tanımlayan yazıda Metropoll’ün anketine göre salgın döneminde Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yükselişte olduğu belirtildi.
Yavaş’ın muhalefet tarafından çıkan sürpriz bir yıldız olduğu belirtilen yazıda, AKP oy verenlerinin yarısı dahil, katılımcıların yüzde 65’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin virüs kriziyle mücadelesini başarılı bulduğuna dair ankete yer verildi.
Financial Times, belediyelerin bağış toplamasının Erdoğan tarafından yasa dışı ilan edilerek durdurulmasının ardından Yavaş’ın başlattığı kampanyada market borçlarının kapatılması hariç 28 milyon lira toplandığını belirtti.
Bağış toplama yasağının, Yavaş’ın belediye başkanlığı koltuğuna oturduğundan beri karşısına çıkarılan ilk engel olmadığı belirtilen yazıda, belediye yönetiminin büyük borçla devralındığı, Erdoğan’ın partisinin kontrolünde olan belediye meclisinin tekliflerine engel olduğu ve hükümet yanlısı medyanın yolsuzluk suçlamalarıyla olmusuz bir algı yaratmaya çalıştığı hatırlatıldı.
Gazetenin söyleşi talebini reddeden Yavaş’ın, Erdoğan’la sık sık tartışan İmamoğlu’nun aksine dikkat çekmemeyi tercih ettiği belirtildi.
Yavaş’ın bu başarısının bir gün ulusal seçimlerde cumhurbaşkanının karşısına çıkabileceğini beraberinde getirdiğine dikkat çekilen yazıda analistlerin bunu, özellikle Kürtlerin bir Türk milliyetçisine oy vermekte zorlanacağı için olası görmediğini belirtildi.