Sakarya Hendek’te bulunan Büyük Coşkunlar Havai Fişek fabrikası bir haftada 2 kez patlamalarla gündeme geldi.
3 Temmuz günü fabrikada gerçekleşen ilk patlamada 7 işçi yaşamını yitirmiş, 100’den fazla işçi de yaralanmıştı.
Bugün, ilk olayda patlamayan havai fişeklerin kontrollü şekilde imha edilmesi işlemi sırasında gerçekleşen 2’nci patlamada ise 3 jandarma personeli yaşamını yitirdi, 6 personel de yaralandı.
Bu iki patlamayla birlikte, fabrikada son 11 yılda meydana gelen patlamaların sayısı 6’yı buldu.
Peki, bir haftada yaşanan 2 faciayla ismi tartışılan Büyük Coşkunlar şirketinin sahipleri kim?
COŞKUNLAR FABRİKASI
Tam adı Büyük Coşkunlar Piroteknik Kimya Sanayi Havai Fişek Tic. Ltd. Şti. olan kurum, resmi sitesinde yer alan bilgilere göre 1966 yılında Hüseyin Coşkun Tarafından 15.000 m2 bir alan üzerine inşa edildi.
Şirket, 2007 yılından itibaren ise Sakarya’nın Hendek ilçesinde bağlı bir mevkide, “Avrupa standartlarına uygun olarak” inşa edildiği öne sürülen yeni tesislerinde faaliyetlerine devam ediyor.
Coşkunlar, kendileriyle ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
“50 yılı aşkın süredir piroteknik oyuncak alanında faaliyet gösteren firmamız yaklaşık 25 yıldır havai fişek alanında da hizmet vermeye başlamış ve ürün yelpazesini büyük bir hızla geliştirmiştir.”
SÜREKLİ İSMİ DEĞİŞİYOR
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’in raporlarına göre, fabrikanın iş ve can güvenliği konusundaki sicili oldukça kabarık.
2007’den bu yana aralıklarla patlamanın olduğu fabrika, çareyi sürekli isim değiştirmekte buldu. Fabrikaya bugüne değin Coşkunlar, Büyük Coşkunlar ve Venüs Coşkunlar gibi isimler verildi. Niğde ve Sivas’a taşındığında ise adı Yertaş Patlayıcı Maddeler oldu.
ŞİRKETİN SAHİPLERİ
Büyük Coşkunlar Havai Fişek fabrikasının bugünkü sahibi, Hüseyin Coşkun’un oğlu Ali Rıza Coşkun. Fabrikanın genel müdürü ise Ali Rıza Coşkun’un oğlu Yaşar Coşkun.
Yaşar Coşkun, aynı zamanda ‘muhafazakâr sermaye kulübü’ olarak bilinen ve AKP iktidarına verdiği desteklerle adından söz ettiren Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Sakarya şubesinin başkanı.
3 Temmuz’da gerçekleşen ilk patlamadan 4 gün sonra baba-oğul Coşkunlar gözaltına alınmış; Yaşar Coşkun, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan tutuklanmış, Ali Rıza Coşkun ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Yaşar Coşkun’un patlamadan 4 gün sonra tutuklanmasının, patlamanın ardından MÜSİAD Genel Başkanı ve şube başkanlarının katıldığı yemekli toplantının “AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla organize edildiği” yönündeki iddiasının ardından gerçekleşmesi dikkat çekmişti.
BAŞKANLIK REFERANDUMUNA ‘EVET’
Coşkunlar, muhafazakâr sermayenin diğer aktörleri gibi AKP iktidarına politik olarak hayli yakın bir aile. Bu yakınlık konusunda birçok emare mevcut.
2017 yılındaki başkanlık referandumunda MÜSİAD, ‘Evet’i destekleyeceğini açıklamıştı. Derneğin Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun da bu desteği bizzat deklare etmekten çekinmedi.
Referandum öncesi AKP Sakarya İl Başkanlığı’nı ziyaret eden aralarında Yaşar Coşkun’un da bulunduğu MÜSİAD heyeti, AKP Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç ve partinin diğer yöneticilerine ‘Evet’ vereceklerini garanti etti.
Yaşar Coşkun, ziyaret sırasında verdiği demeçte, “Bu Referandum ülkemiz için çok önemli. İşadamları olarak, biz desteğe hazırız” dedi. AKP Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç da MÜSİAD Yöneticilerine birer “Niçin Evet demeliyiz” kitapçığı hediye etti.
BİLAL ERDOĞAN’IN ‘ONURUNA’ VERİLEN YEMEK
Yaşar Coşkun, yine referandum döneminde, Nisan 2017’de AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ‘onuruna’ verilen yemeğe de katıldı.
MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı sıfatıyla davete katılan Coşkun, aynı zamanda Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi de olan Bilal Erdoğan ile kısa bir görüşme de yaptı. Coşkun bu konuşmada hiçbir kamusal görevi olmayan Bilal Erdoğan’a MÜSİAD’ın çalışmalarını anlattı.
Coşkun, aynı gün yapılan “Yeni Türkiye ve Gençlik” konulu konferansın da bulundu.
BÜYÜKELÇİLERLE DEV ORGANİZASYON
Coşkunlar sahip oldukları imkanlarla ticari faaliyetlerini geliştirmek için oldukça büyük organizasyonlar düzenledi.
22-23 Kasım 2019 tarihlerinde Yaşar Coşkun’un başında olduğu Sakarya’da MÜSİAD Sakarya Şubesi tarafından dev bir organizasyon gerçekleştirdi.
Uluslararası Diplomasi Zirvesi adlı organizasyona 20’den fazla ülkenin büyükelçisi, maslahatgüzarı, ticari ateşesi ve konsolosu katıldı.
Programın kapanış konuşmasını Yaşar Coşkun yaptı.
Konuşmasında AKP iktidarının bakanlarına, AKP Sakarya İl Başkanı’na ve AKP’li milletvekillerine desteklerinden dolayı teşekkür eden Coşkun, şunları kaydetti:
“İki gün boyunca gerçekleştirmiş olduğumuz programlarda bizleri yalnız bırakmayan Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanımıza, Sayın Dışişleri Bakan Yardımcımıza, Sayın Valimize, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Erenler Belediye Başkanımıza, Karasu Belediye Başkanımıza, Hendek Belediye Başkanımıza, Sayın Ak Parti İl Başkanımıza, Çok Kıymetli Milletvekilimize, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyemize ve Genel Başkan Yardımcımıza, Yönetim Kurulumuza, üyelerimize ve tüm MÜSİAD dostlarına çok teşekkür ediyorum. Rabbim bu tarz hayırlı programları şehrimize tekrar tekrar kazandırmayı nasip ve müyesser eylesin.”
“ERDOĞAN’IN YANINDAYIZ”
Coşkun Ailesi, Erdoğan’a bağlılığını ilan etmekten de hiç çekinmedi.
Yaşar Coşkun, 24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimlerinin öncesinde Sakarya’ya gelen Erdoğan’ı karşılayan ekip arasında yer aldı.
Şahsi Twitter hesabından konuyla ilgili paylaşım yapan Coşkun, “çıktığı bu yolda Erdoğan’ın yanında olduğunu” dile getirdi.
ALİ ERBAŞ’A DA SAHİP ÇIKTI
Yaşar Coşkun, eşcinselleri hedef alan söylemlerinin ardından eleştirilen Diyanet İleri Başkanı Ali Erbaş’a sahip çıkmayı da ihmal etmedi. Coşkun bu desteği bizzat şahsi sosyal medya hesabından verdi.
“Eşcinsellik hastalık yayıyor” diyen Erbaş’ın, “İslam’ın emir ve yasaklarını dile getirdiğini” savunan Coşkun, “Haksız ithamlarla Ali Erbaş’ın hedef gösterilmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
“ÇİN’DE OLSA HERKES ÖLMÜŞTÜ”
Sık sık fabrikalarındaki patlamalarla gündeme gelen Coşkun Ailesi’nin bu tip olaylara yaklaşımı da oldukça düşündürücü.
11 yılda 6 kez patlama yaşanan fabrikanın ‘güvenilir’ olduğunu iddia etmekte sakınca görmeyen Yaşar Coşkun, konu bağlamında yaptığı bir açıklamasında Çin’den örnek vererek şaşkınlık yaratmıştı.
Coşkun, “Çin’de bir havai fişek patlaması olduğunda yüzlerce insan ölüyorken, bizde 1 kişi ölüyorsa demek ki fabrikamız güvenlidir, bu da onun göstergesidir” diyen Coşkun, 2009’da gerçekleşen patlamanın ise ‘afet’ olduğunu öne sürmüştü.
Coşkun, “O kazada 36 yaralı var dendiğinde bu sayı çok gibi gösterildi. Ama korkudan ayılan bayılanlar bile yaralı görününce bu sayı da abartılı geliyor” ifadeleriyle de insan canını hafife alan tutumunu perçinlenmişti.
Yaşar Coşkun bir diğer açıklamasında ise patlamaların abartıldığını iddia ederek şu sözleri sarf etmişti:
“Yüzlerce insan her gün iş kazalarında ölüyor, ama nedense bizdeki patlamalar gündem oluyor. Sendika başkanları bilinçsizce konuşuyorlar.
Haber:BirGün