AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2020-2021 Adli Yılı açılış töreninde konuştu.
Erdoğan açıklamasında, “Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır” dedi.
“Türkiye’yi 780 bin kilometrekarelik devasa büyüklüğüne bakmadan, 10 kilometrekarelik bir ada üzerinden kıyılarına hapsetme girişimi, haksızlığın ve adaletsizliğin en açık ifadesidir” diyen Erdoğan, şunları söyledi:
“Çevresindeki her ülkenin hakkı olan Akdeniz’in zenginliklerinin üzerine adeta çökme çabası, tam bir modern sömürgecilik örneğidir. Artık bu gölge oyunundan bıktık. Kendine bile hayrı olmayan bir devleti, Türkiye gibi bölgesel ve küresel bir gücün önüne atıp yem etmeye çalışmak, artık komik kaçmaya başladı.”
EBRU TİMTİK AÇIKLAMASI
Erdoğan açıklamasında, Avukat Ebru Timtik’in yaşamını yitirmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Barolarla ilgili rahatsızlığımı iletmek istiyorum” diyen Erdoğan, “Şehit savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı katleden terör örgütü mensuplarına destek için açlık grevine giden avukatları bu kararlarından vazgeçirmek için devlet üzerine düşeni yapmıştır” dedi.
“AVUKATLIK MESLEĞİNDEN MEN TARTIŞILMALI”
“İstanbul Barosu’na asılan pankartın, şehidimizin (Savcı Mehmet Selim Kiraz) kemiklerini sızlatmanın ötesinde anlamları olduğunu düşünüyoruz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Diğer kurumlarda terör örgütleriyle böylesine içli-dışlı olan kişiler nasıl mesleklerinden men edilebiliyorsa, avukatlar için de böyle bir yöntemin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır.
“KANLI YOLUN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN GEREKENİ YAPACAĞIZ”
Teröristlerin avukatlığını yapanın teröristliğe soyunması mümkün değildir. Şayet yaparsa bunun bir bedeli olmalıdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle çarpık bir duruma izin verilemez. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız. Hakimin, savcının, polisin, askerin yapamadığını, kamusal bir vazife icra eden avukat da yapmamalıdır.”
“Yargının hiçbir unsuru, herhangi bir ideolojinin emrine giremez” diyen Erdoğan, şunları söyledi:
“Yargının tek ideolojisi adalet olmak zorundadır. Bir adalet kurumu olması gereken kimi baroların, terör örgütlerinin arka bahçesi, propaganda aracı, yasadışı faaliyetlerinin kılıfı haline dönüşmesi çok acıdır.
Uyuşturucu baronunu savunan avukat uyuşturucu tüccarlığına, katili savunan avukat cana kast etmeye, hırsızı savunan avukat hırsızlığa kalkışmıyorsa, teröristin avukatlığını yapanın da teröristliğe soyunması mümkün değildir.”