İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile AYM Başkanı Zühtü Arslan arasındaki polemik büyüyor. Konuk olduğu canlı yayında Zühtü Arslan’ın, bir dönem Polis Akademisi Başkanlığı görevinde bulunduğunu dile getiren Bakan Soylu, “Anayasa Mahkemesi Başkanımızın aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini ben FETÖ’den ihraç ettim” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, Anayasa Mahkemesi’nin “Şehirler arası yollarda gösteri ve yürüyüş yapılamaz” hükmünü iptal etmesinin ardından yaptığı açıklamada, AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı hedef alarak, “Ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım” ifadelerini kullanmıştı. Zühtü Arslan ise Soylu’nun sözlerine, “AYM kararları kutsal metinler değildir, eleştirilebilir. Herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir” şeklinde karşılık vermişti.
TGRT Haber’de yayınlanan “Gündem Özel” programına konuk olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın sözlerine yanıt verdi. Soylu, “Ben okuduğumu gayet iyi anlıyorum. Bunun için profesör olmama gerek yok. Bu bir terör örgütü PKK bildirisidir. Diyor ki, ‘Devlet katildir. Devletin orada sizin şehit olarak nitelendirdikleriniz de katildir. AYM buna, Tayyip Erdoğan ve devlete hakaret edenlere verdiği gibi buna da düşünce özgürlüğü kararı veriyor” ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın Polis Akademisi Başkanı olarak görev yaptığını dile getiren Bakan Soylu, “Anayasa Mahkemesi Başkanımızın aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini ben FETÖ’den ihraç ettim. Demek ki devlete adam alınırken dikkat edilmesi lazım. Ben bilerek aldığını söylemiyorum” dedi.
Başkan Arslan, konuşma metninde, İçişleri Bakanı Soylu’nun AYM kararlarına ilişkin eleştirilerine de üstü kapalı yanıt vermişti.. Aslan, “Yargı kararlarının eleştirilmesi de ifade özgürlüğü kapsamındadır. Yargı kararları, özellikle Anayasa Mahkemesi kararları, kutsal metinler değildir. Eleştirilebilir, dahası eleştirilmelidir. Bundan en fazla kurumsal olarak kararları eleştirilen yargı kurumu faydalanır” dedi. Herhangi bir metni eleştirmek için onu okuyup anlamak gerektiğine işaret eden Arslan, “Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir… Eleştirinin eleştirilenler bakımından etkili ve faydalı olabilmesi büyük ölçüde kullanılan üsluba bağlıdır. Çoğu kez ‘nasıl’ söylediğiniz, ‘ne’ söylediğinizin önüne geçer. Hiç şüphesiz üslup ya da ifade tarzı da ifade özgürlüğünün güvencesi altındadır. Elbette herkes dilediği üslubu tercih etmekte serbesttir. Ancak yargı kararından ziyade kararı verenlere odaklanan ve eleştiri ötesine geçen ifadelerin fayda getirmeyeceği, zira eleştiriyi mecrasından uzaklaştıracağı açıktır” değerlendirmesini yaptı.