Halkın Kurtuluş Partisi (HKP); AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Marmara Üniversitesi diplomasında belirsizlik olduğunu iddia ederek üniversitede bulunması gereken yükseköğretim diplomasının, üniversite sicil dosyasının, transkript belgesinin, öğrenim süresinin kendileriyle ve kamuoyu ile paylaşılmasını talep etti.
Marmara Üniversitesi, 7 Mayıs 2021’de HKP’nin başvurusunu “kişisel veri olduğu” gerekçesiyle reddetti. HKP avukatları bunun üzerine üst başvuru yolu olarak Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na (BEDK) başvuru yaptı. Kurul, 7 Temmuz 2021’de HKP’nin başvurusunu “kişisel veri olduğu” gerekçesi ve oybirliği ile reddetti.
HKP avukatları BEDK’nin bu kararının iptali için Ankara 14. İdare Mahkemesi’ne iptal davası açtı. 14. İdare Mahkemesi de 16 Kasım 2021 tarihinde “Her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve dava konusu işlemle davacı siyasi parti arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunmaması” gerekçesiyle “ehliyet yönünden” davayı reddetti. HKP avukatları Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin bu kararını Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi, 30 Haziran 2022’de Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin kararını oybirliğiyle kaldırdı ve yeniden karar verilmek üzere mahkemeye gönderdi.
Cumhuriyet.com.tr’nin ulaştığı kararda partinin bu davayı açmada menfaatinin bulunduğu belirtildi. Kararın devamında ise “Mahkeme tarafından, davanın Anayasanın 20. maddesinde yer alan özel hayatın gizliliği; 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu göz önüne alınarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği açıktır” denildi.
İşte o karar:
HKP MYK Üyesi Av. Pınar Akbina konuya ilişkin Cumhuriyet.com.tr’ye konuştu.
Akbina, “Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi’nin oybirliği ile aldığı karar; yargının son dönem AKP’gillerin hukuk bürolarına dönüştüğü ve yargıçların, savcıların büyük bir baskı altında olduğu düşünüldüğünde saray saltanatı çatladıkça yargı üzerindeki baskının da hafiflediğinin bir göstergesidir” dedi.
Akbina açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“Bildiğimiz gibi son zamanlarda Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AKP iktidarı anketlerde baş aşağı gidiyor; doların yükselişini engelleyemiyorlar, hatırı sayılır ekonomistler ve uzmanlar ‘Bunlar artık ekonomiyi kurtaramazlar’ diyorlar. Bu durum yargının üzerindeki korkuyu ve baskıyı da hafifletiyor. Bu sayede son dönem yargıdan daha cesur kararlar çıkmaya başladı.”
“Sedat Peker’in iddialarına ilişkin yaptığımız suç duyurusu üzerine ilgililer hakkında soruşturma açılması da bunun bir göstergesidir” diyen Akbina açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yargıç ve savcılar üzerinde, AKP iktidarı sona erdiğinde, FETÖ’nün yargıç ve savcıları gibi biz de yargılanırız korkusu hâkim olmaya başladı. Bu nedenle AKP’nin, 2015 sonrası FETÖ’den boşalan yerlere doldurdukları hâkimler ve savcılar dışında kalanlar, üzerlerindeki baskı azaldıkça yavaş yavaş hukuku uygulayıp vicdanlarını dinleyecekler ve sayıları giderek çoğalacak.”