Haber-Yorum:Muhittin Durmaz
12 Eylül faşist cuntasının lideri Kenan Evren,9 mayıs tarihinde öldü.
Ardında on binlerce suç bırakarak,acı bırakarak,bu ülkenin insanlarına yüzlerce yıl boyunca altından kalkamayacak bedeller bırakarak öldü.
Kör ölünce badem gözlü olur misali,bu günkü iktidarlarını ona borçlu olanlar,arkasından iyi konuşmak için sebepler arıyor.
Ülkenin 12 Eylül sürecine sistemli bir şekilde getirildiği,aradan geçen yıllarda ortaya çıktı.
Devrin Kara Kuvvetleri Komutanı Bedrettin Demirel,”isteseydik iki sene evvel darbeyi yapardık,fakat anarşinin biraz daha artmasını bekledik” derken her şeyin planlı programlı yapıldığının itirafında bulunmuştu.
Darbe sabahına kadar anarşiye teslim olan sokaklar ne hikmetse bir anda süt liman olup,bıçakla kesilir gibi çatışmalar kesilmişti.
Amerikancı dinci guruplara devlet teslim edilirken,bu gün sonuçlarını yaşadığımız,toplumun dincileşmesi sürecinin tohumları atılmış,Cemaat ler cuntacılarla kol kola ülkeyi yönetmişti.
Türk-İslam Sentezi heyulası o günlerin eseridir.Neo liberal politikaların mimarı Turgut Özal, Cuntanın ekonomiyi emanet ettiği figür olarak ortaya çıkarken,yok edilen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu,yerine sarı sendikacılık güçlendirilmiş,bu gün acısı çekilen taşeronlaştırma sürecine hızla girilmişti.
Ucuz iş gücü oluşturmak için tarım politikaları geriye atılarak,kırsalda aç köylü yığınlarının oluşması sağlanıp,şehirlerde bu aç yığınlardan asgari ücretle yaşayan,çağdaş köleler oluşturuldu.
Ülke tarihinin en acı işkence süreci olan 12 Eylül Cuntasının resmi rakamlarla bilançosu şöyledir;
12 Eylül’ün ‘resmi’ bilançosu ise şöyle:
1) Toplamda resmi rakamlara göre 650 bin kişi göz altına alındı
2) 1,5 milyonun üstünde vatandaş fişlendi
3) 210 bin dava açıldı ve bu davalarda 230 bin kişi yargılandı
4) 7 bin kişi için idam cezası istendi
5) 517 kişiye idam cezası verildi
6) 50 kişinin idam cezası infaz edildi
7) 99.000 civarında vatandaş örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı
8) 30 bin kişi “sakıncalı” görülerek işten atıldı
9) 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkartıldı
10) 30 bin kişi siyasi mülteci sıfatıyla ülkeyi terk etti
11) Resmi kayıtlarda 171 kişinin gözaltında işkenceden öldüğü belgelendi
12) 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklanırken, bir çoğu da “makaslandı”
13) 23.677 derneğin faaliyetlerine son verildi, bir kısmı kapatıldı
14) 3.854 öğretmen mesleğinden ihraç edildi
15) Üniversitelerde 120 öğretim üyesinin mesleki hayatlarına son verildi
16) 47 hakimin işine son verildi
17) 31 gazeteci mahkum edildi
18) 300 gazeteci saldırıya uğradı
19) Saldırıya uğrayan gazetecilerden 3’ü vefat etti
20) Gazeteler 300 gün yayın yapamadı
21) Gazetelere 300’ün üstünde dava açıldı
22) Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi
23) Açlık grevi kararı alan 14 kişi yaşamını yitirdi
Gayri resmi rakamlar daha korkunç boyutlardadır.Ölünün ardından iyi konuşmak gerekir diyenlere cevabımız şudur;biz Kenan Evren ve Cuntası hakkında iyi konuşamayız.
16 yaşında bir çocukken kemik testiyle ipe verilen Erdal Eren,bir ömrü oğul tadında acıyla geçiren Berfo Ana ve nicelerinin hatırasına
ayıp ederiz.
Bizim diyeceğimiz tek söz;”Çok Güzel Yaşadın,Çok Kolay Öldün.”