GÜNÜN ESPRİSİ:ERDOĞAN’I SEÇİM KAMPANYASINA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR

Günün esprisi Ahmet Davutoğlu’ndan geldi.Meydan meydan dolaşıp,mitingler düzenleyen,bu çalışmanın adını toplu açılış töreni koyan,muhalefete kendisinden daha iyi yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı muhalefetin seçim kampanyasına çekme çabasında olduğunu söyledi.

Ahmet Davutoğlu, Genişletilmiş İl ve Belediye Başkanları Toplantısı’nda konuştu.Konuşmanın satır başları şöyle;Ne zaman AK Parti’ye bir saldırı olsa hiçbir partiden bir destek mesajı gelmedi. Ancak herhangi bir partiye saldırı olunca ben veya bir arkadaşımız bunu kınadık.

Hangi partiye nerede bir saldırı olursa, görüş ayrılıkları olsa da tüm siyasete ve ülkeye yapılmış bir saldırı olarak görürüz.

HDP binasına yapılan saldırıyı şiddetle kınadık. İçişleri Bakanlığımız faillerin bulunması için yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Biz buna çalışırken HDP Eş Başkanı bunun sorumlusunun hükümet olduğunu iddia etti. Onu takiben sanki MHP ile HDP perde arkasından paslaşıyormuş gibi MHP’lilerde bu koroya katılıp saldırının arkasında Ak Parti’nin olduğuna yönelik açıklamalarda bulundu.

Hükümette koalisyon kurma hayalini hiçbir şekilde gerçekleştiremeyecek olanlar görüyoruz ki kendi aralarında koalisyon kuruyor.

Sayın Bahçeli ‘sizi ensenizden takip ediyorum’ demişti. Bu bile tüm siyasetlerinde bizi takip ettiklerinin bir kanıtı. Kendi yolunda niye yürümüyorsun?

90’lı yıllarda bankalar yatarken hortumcular zenginleşti, halk ise fakirleştikçe fakirleşti.

Yüksek Hızlı Tren ile Ankara-İstanbul arası 1,5 saate inecek. Türkiye’nin ilk başkenti Konya, ikinci başkenti Bursa, Osmanlı’nın başkenti İstanbul ve Cumhuriyetimizin başkenti Ankara hızlı tren ile buluştu.

3.Havalimanı’nın temelini attığımızda gezi olaylarının patlak vermesini kimse tesadüf olarak görmesin.

Bu millet boş vaatlere değil icraate bakar. O yüzden diyoruz ki ‘onlar konuşur Ak Parti yapar’ ne güzel tuttu sloganımız.

2002’de devlet otoritesi dağılmıştı. Devlet ekonomisi dağılmıştı. Ulaştırma alanında yollar geriye doğru gidiyordu. Kimse aklına bir yerden bir yere gideyim derken demiryolunu getiremiyordu.

Ulaştırma bakanı hızlı tren projesi önüne geldiğinde değil biz torunlarımız bile hızlı treni göremez diyordu.

Deprem olduğunda ülkenin başkanı günlerce deprem alanına gidemiyordu.

AK Parti hareketi konjonktürel bir hareket değildir. Türkiye’nin konjonktürel bir devlet olmadığı gibi. Ahilik geleneği, gönül erenleri geleneği, ahlak geleneği, AK Parti teşkilatı şeklinde tekrar tarihe geri dönmüştür.

Şu anda Türk siyasetinin öznesi AK Parti’dir. Türkiye’de her yerde miting yapabilen AK Parti’dir. Onlar ise nesne. Bütün politikaları sadece AK Parti’yi zayıflatmaya dönük.

Politikaları, siyasetleri tamamen tepki siyaseti.

27 Mayıs’ta Menderes’in ve 1993’te rahmetli Özal’ın istikrar dönemi durduruldu ama AK Parti’nin istikrar dönemi durdurulamayacak.

Biz 12 yıl içinde demokrasiyi toparladık, özgürlük alanlarını genişlettik. İşkenceyi tarihe gömdük. Başörtüsü yasağını kaldırdık. Türkiye’de herkesin istediği gibi siyaset yapmasının önünü açtık. Türkiye’nin en geniş kapsamlı demokratikleşme projesini biz gerçekleştirdik.

Biz 1400’lü yıllardan gelen bir geleneğin bugünkü adıyız. Emanete haksızlık yaptığımızı düşünüyorsanız o zaman hesap sorun.

Birileri Mursi gibi bizden hesap görmek isterse kaya gibi karşısında dururuz. Konjonktürel olmadığımız için geriye kalan 12 yılında ötesinde neler yapabiliriz diye düşündük.

Bizim dönemimizin adı yeniden inşa dönemidir.

CHP, MHP ve HDP yeni anayasa metnini ortaya koysun. Milletin yazdığı yeni bir anayasayı öyle ya da böyle kuracağız.