Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en kara olaylardan biri Sivas Katliamı. 2 Temmuz 1993’te yaşandı; tarihe “Madımak katliamı” olarak geçti. Bugün 22. yıl dönümü yaşanan katliamda, yakılan Madımak otelinde bulunan 35 yazar, ozan ve aydın ve yurttaş katledildi. Oteli ateşe verenlerden de iki kişi öldü.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te çıkan olaylarda yaşamını yitirenler için “Ulusal yas” ilan edilmesini istedi.
Sivas katliamında hayatını kaybeden şair Metin Altıok’un kızı CHP milletvekili Zeynep Altıok, dün Meclis Başkanlığı seçiminin yapıldığı TBMM Genel Kurulu’na Madımak tişörtüyle girdi…
ŞENLİK İÇİN GELMİŞLERDİ
Katledilen aydınlar Sivas’a Pir Sultan Abdal Şenlikleri için şehre gitmişti. Aziz Nesin de etkinlik nedeniyle dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin’in davetlisi olarak kente gitmişti.
NE OLDU?
Olaylar, 2 Temmuz 1993 günü, öğle saatlerinde başladı. İlk olay, Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Paşa ve Meydan camilerinde çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.
Sayısı yaklaşık 10.000’e ulaşan saldırgan grup, Kültür Merkezi’nden ayrılıp, bu kez Sivas Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000’e yaklaştı.
ÖNCE ARAÇLAR ATEŞE VERİLDİ
Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Araçların yakılmasıyla başlayan yangın, ardından Madımak Oteli’ne sıçradı. Yangın nedeniyle, otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Ozan Türkyılmaz’ın da bulunduğu 35 kişinin yanarak ya da dumandan boğularak yaşamını yitirdi.
51 KİŞİ SON ANDA KAÇTI
Yangın sürerken, aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin’i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü.
(Aziz Nesin kurtarılırken…)
(Yangın sırasında otelinden içinde kurtarılmayı beklediler)
TOPLAM 37 ÖLÜ
Yangın sırasında otelinden içinde kurtarılmayı bekleyen bu insanlardan 33’ü hayatını kaybetti. Olaylar sonucunda Madımak Oteli’ndeki 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Güvenlik güçleri kentte hakimiyeti ancak akşam saatlerinde, valilikçe ilan edilen “2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile sağlayabildi.
YARGILAMA SÜRECİ
İLK GÜN 35 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Olayların ertesi günü 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190’a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124’ü tutuklandı, geri kalanlar serbest bırakıldı.
İLK DURUŞMA 21 EKİM 1993’TE
Kamuoyuna “Madımak davası” ya da “Sivas davası” olarak geçen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No`lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. Karar ise, yaklaşık bir yıl sonra, 26 Aralık 1994 verildi.
İLK KARAR
Ankara 1 nolu DGM, Sivas davasında 22 sanık hakkında 15’er yıl, 3 sanık hakkında 10’ar yıl, 54 sanık hakkında 3’er yıl, 6 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verdi. Müdahil avukatlar, DGM’nin kararını taraflı, hukuka ve adalete aykırı olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler.
YARGITAY, ALT MAHKEME KARARINI BOZDU
Temyiz aşamasında davaya Yargıtay 9. Ceza Dairesi baktı. Yargıtay, “Katliamın Cumhuriyete, Laikliğe ve Demokrasiye yönelik olduğunu” belirterek DGM’nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No`lu DGM, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.
İKİNCİ KARAR
Ankara 1 Nolu DGM ikinci kararını 28 Kasım 1997’de açıkladı. Kararda 33 sanığa idam cezası verildi. Yargıtay 9. ceza dairesi de 24 Aralık 1998’de verdiği kararda, hapis cezalarını onadı, ancak 33 idam cezası “usül noksanlıkları” nedeniyle bozdu. İdam cezaları dışında 9 sanık 7 yıl 6’şar ay, 4 sanık 20’şer yıl, 1 sanık 15 yıl, 1 sanık 5 yıl hapis cezası aldı.
ÜÇÜNCÜ YARGILAMA VE ÜÇÜNCÜ KARAR
Şubat 1999 tarihinde usül eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000’de 33 sanık DGM tarafından yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezası yürürlükten kaldırılınca, 33 idam hükümlüsünün cezaları müebbet hapis cezalarına dönüştürüldü.
İSTİKLAL MAHKEMELERİNDEN SONRA İLK
Sivas Davası, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde kurulan İstiklal Mahkemeleri sonrasinda, tek bir davada bu kadar çok idam cezasinin verildiği ilk dava olarak da tarihe geçti.
DAVANIN “1 NURAMALI SANIĞI” SİVAS’TAYMIŞ
Davanın 1 numaralı sanığı Sivas Belediye Meclisi’nin Refah Partili üyesi Cafer Erçakmak olarak belirlendi. Ancak Erçakmak hiç yakalanamadı. Hakkında İnterpol aracılığıyla kırmızı bülten çıkarıldı. Sonunda ancak öldükten sonra yeri tespit edildi. 10 Temmuz 2011 tarihinde Sivas’ta kalp krizi sonucu öldüğü, gizlice Yukarı Tekke Mezarlığına gömüldüğü alınan bir ihbar sonucunda belirlendi. Erçakmak hakkındaki dava, öldüğü için düşürüldü. Ancak mağdurların avukatları, ölen kişinin Erçakmak olduğunun kesin olarak belirlenmesini istedi. Erçakmak’ın mezarı açıldı ve cesedinden DNA örnekleri alındı. Bu konudaki inceleme halen sonuçlanmadı.
FİRARİYDİ, EVLENDİ, ASKERE GİTTİ, EHLİYET BİLE ALDI
Sivas Davası’nın 1 nuramalı sanığı Cafer Erçakmak firari olarak aranırken, 27 Temmuz 1999’da Sivas Altınyayla Belediyesi’nde evlendiği, 22 Mayıs 1997’de askerlik görevine başladığı, ardından çocuğunu nüfusa kaydettirdiği ve 2000’de ehliyet aldığı ortaya çıktı.
DNA ÖRNEĞİNİ EŞİNDEN ALMIŞLAR
Erçakmak hakkındaki yargılama sürecindeki bir başka skandal ise, öldükten sonra mezarından alınan DNA örnekleri konusunda yaşandı. Erçakmak’ın Sivas davasının firari sanığı olduğunun anlaşılması için cesedinden alınan DNA örneğini karşılaştırmak için, eşinden de DNA örneği alındığı ortaya çıktı.
Mezardan alınan DNA örneklerinin karşılaştırılması, Erçakmak’ın oğlu ve kan bağı bulunmayan eşinden DNA örneği alınarak gerçekleştirildi.
FİRARİ SANIKLARI ZAMAN AŞIMI KURTARDI
Sivas Davası’nda bir de “zaman aşımı” tartışması yaşandı. Yargıtay’ın 1997’deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık halen yakalanamadı. Davanın firari olan 5 sanık ile ilgili kısmı ise 13 Mart 2012 tarihinde zaman aşımından düştü. Mahkeme, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ’ın ölmeleri; Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu yönünden ise zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verdi. Sivas davası müdahil avukatları zamanaşımından düşme kararını Yargıtay’da temyiz ettiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, temyiz kararını henüz vermedi.
SANIKLARI TAHLİYE EDİP, SONRA BULAMADILAR
Sivas katliamının ana davasında yargılanan üç sanık, Murat Karataş, Eren Ceylan ve Murat Sonkur’un durumu ise, dava sürecini iyice karıştırdı. Ankara 1 Nolu DGM, üç sanıktan Sonkur’u 2911 sayılı yasaya muhalefet suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan’ı ise “Madımak Oteli’ni yakarak, 35 kişinin ölümüne neden olmak” suçundan 15 yıl hapse mahkum etti. Sanıklar daha sonra cezalarını çektikleri gerekçesiyle tahliye edildiler. Ancak Yargıtay, üç sanık hakkındaki mahkeme kararını bozdu. Ancak bu kez de, tahliye edilmiş sanıklar bulunamadı. Bulunamadıkları gerekçesiyle de bu üç sanığın davası, ana davadan ayrıldı.
SANIK AVUKATLARI ARASINDA ÜNLÜ İSİMLER
Sivas Davası’nın sanıkların avukatlığını üstlenenler arasında olan Şevket Kazan da vardı. Olaydan sonra Adalet Bakanı olarak görev yapan Şevket kazan, bakanlığı döneminde sanıkları hapishanede ziyaret etti. Bu ziyaret de büyük tepki çekti. Sanıkların geniş avukat listesinde çok sayıda Refah Parti üyesi ve yöneticisi de bulunuyordu.
MADIMAK OTELİ NE OLDU?
Sivas katliamının acısı henüz tazeyken, Madımak Oteli’nin alt katına bir kebapçı açıldı. Yıllar boyunca bu restorana gelenler, 37 kişinin yanarak can verdiği mekânda kebap yemeyi sürdürdü. Bu duruma tepki ilk günden başlamıştı. Ancak tepki sesleri ancak 2010 yılında sonuca ulaştı. 2010 yılında o kebapçı kapatılarak, Madımak Oteli kamulaştırıldı.
(Kamulaştırma işlemi sırasında eski eşyalar boşaltılırken…)
MÜZE DEĞİL, KÜLTÜR MERKEZİ
Katliamda hayatınlarını kaybedenlerin yakınları, kamulaştırılan Madımak Oteli’nin müze haline getirilmesi için kampanyalar yaptılar. Ancak bina, müze yerine bilim ve kültür merkezine dönüştürüldü.
KURBANLA YAKANIN ADLARI YANYANA
Yine tepki çeken bir başka unsur ise, binada “anı köşesi” adı verilen panoya yazılan isimler oldu. Panoya, katliamda ölenlerin isimlerinin yanı başına, iki saldırganın da adı yazıldı. Bu karar, yakınlarını kaybeden ailelerin yüreklerini bir kez daha yaktı.
MADIMAK KATLİAMINDA HAYATINI KAYBEDENLER
ŞENLİK KATILIMCILARI
Muhlis Akarsu- 45 yaşında, sanatçı
Muhibe Akarsu – 45 yaşında, Muhlis Akarsu’nun eşi
Gülender Akça – 25 yaşında
Mehmet Atay – 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
Sehergül Ateş – 30 yaşında
Behçet Sefa Aysan- 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı – 35 yaşında
Asım Bezirci- 66 yaşında araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır- 18 yaşında Serpil Canik – 19 yaşında
Muammer Çiçek – 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen- 62 yaşında, şair, sanatçı
Serkan Doğan – 19 yaşında Hasret Gültekin- 22 yaşında şair, sanatçı
Murat Gündüz – 22 yaşında
Gülsüm Karababa -22 yaşında
Uğur Kaynar- 37 yaşında, şair
Emin Buğdaycı-18 yaşında şair
Asaf Koçak- 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya – 12 yaşında
Menekşe Kaya – 15 yaşında
Handan Metin – 20 yaşında
Sait Metin – 23 yaşında Huriye Özkan – 22 yaşında
Yeşim Özkan – 20 yaşında
Metin Altıok 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci
Yangında ölen 23 yaşındaki Hollandalı gazeteci Carina Cuanna Thuijs
Ahmet Özyurt – 21 yaşında
Nurcan Şahin – 18 yaşında
Özlem Şahin – 17 yaşında
Asuman Sivri – 16 yaşında
Yasemin Sivri – 19 yaşında
Edibe Sulari- 40 yaşında, sanatçı
İnci Türk – 22 yaşında
OTEL ÇALIŞANLARI
Kenan Yılmaz – 21 yaşında
Ahmet Öztürk- 21 yaşında
GÖSTERİCİLER
Ahmet Alan
Hakan Türkgil
Haber:Cumhuriyet Gazetesi