Çocuklarınız biyolojik olarak sizin birer parçanızdır. Sizlerin her davranış ve hareketinizden etkilenmektedirler. Doğduğu günden itibaren gülümseyişinizden, korkularınızdan, dokunuşunuzdan, konuşmalarınızdan etkilenirler. Büyüdükçe de adım adım huyunuzu suyunuzu algılar ve küçük birer maketiniz olurlar. Her davranışınızı fotoğraf makinesi gibi algılar ve taklit ederler. İnsanlarla iletişiminizden giyim tarzınıza kadar, onlara vurursanız vurmayı, onlara güvenirseniz güvenmeyi hep aile ortamında öğrenirler. Çocuklarımıza anne ve babalarımız olumlu davranış ve alışkanlıklar sunarsa çocuklarımızda olumlu etkilenir. Olumsuz davranışlardan da olumsuz etkilenirler. Anne ve babalar sizlersiniz. Çocuğunuzun en iyi modeli olduğunuzu unutmayınız. Çocuklarımızın davranışlarına bakıp onların nasıl bir aile ortamında yetiştiklerini çok rahat anlayabiliriz. Çünkü çocuğun davranış şekilleri ailenin ona karşı göstermiş olduğu tutum ve davranışlarla şekillenecektir. Çocuklarımızın kişiliklerinin gelişiminde etkili olan üç çeşit aile modeli vardır. KORUYUCU AİLE MODELİ-OTORİTER VE BASKICI AİLE MODELİ- DEMOKRATİK AİLE MODELİDİR. Bu yazımda sizlere çocuğuna aşırı düşkün, aşırı hoşgörülü daima koruyan kollayan aile yaklaşımı sonucunda oluşabilecek çocuk modelini anlatmak istiyorum. Anne ve babalar olarak hep aman ha! Çocuğumuz canımız ciğerimiz o hiç ağlamasın, üzülmesin, aç kalmasın, yine yeterince yemedi annesinin hatırı için babasının hatırı için şunları da yesin! Aman gözümüzün önünde olsun, düşmesin, üşümesin, hapşırdı bak hemen doktora götürelim, hasta olmasın. Arkadaşlarının yanına mı gidecek, oyun mu oynayacak çocuklar dövebilir, onu kim koruyacak! Bizde yanında olalım. Canı dondurma istedi, hamburger istedi gece yarısı saat 12 de bile olsun açık bir yer bulunur gidip alalım. Aman o giyemez biz giydirelim, o yiyemez biz yedirelim, o toplayamaz biz toplayalım gibi el bebek, gül bebek çocuklarımızı büyütürken farkında olmadan aşırı korur ve kollarız. Bu davranış modeli ile yetiştirilen bir çocuk sonucunda; BENCİL, KENDİNE GÜVENİ OLMAYAN, SALDIRGAN VE SAYGISIZ, KENDİNE SÜREKLİ HİZMET EDİLMESİNİ İSTEYEN, EV İÇİNDE VE DIŞINDA OKUL HAYATINDA SOSYAL UYUMSUZLUKLARI OLAN, YAŞAM SAVAŞINDAN KAÇAN, KORUYANI OLMADIĞINDA KENDİNİ AÇIKTA VE YALNIZ HİSSEDEN, BAŞKALARI TARAFINDAN YÖNETİLEN, HATALARINDA HEP BAŞKALARINI SORUMLU TUTAN, SİLİK, BAĞIMSIZLIKLARINI KAZANAMAMIŞ KİŞİLİKLER VE İLERİ YAŞLARINDA DA KENDİ ÇOCUKLARINI YETİŞTİRMEKTEN BİÇİMLENDİRMEKTEN ACİZ BİREYLER OLURLAR. Bütün anneler annelik duygusu nedeniyle içgüdüsel olarak koruyucudurlar. Ama koruyuculuğunda bir sınırı olmalıdır. Aşırı koruyuculuğunuzu mutlaka bırakmalısınız. Çocuğunuza yapabileceği her işi onu yormadan yaptırabilirsiniz. Aferin, çok güzel, sana çok güveniyorum, sen yaparsın, gibi takdir ve sevginizi hiç eksik etmeyiniz. Çocuğunuza sinirlenmeden sakin davranınız. Kendi yetiştiriliş tarzınızı çocuğunuza uygulamayınız. ÇOCUNUZLA HEP DOST VE ARKADAŞ OLUN, SEVGİ İLE YAKLAŞIN, SABIRLI DAVRANIN, ONA GÜVENİN ÇOCUĞUNUZU KAZANIRSINIZ. YUVANIZDA DOSTLUK, MUTLULUK, SEVGİ VE HOŞGÖRÜNÜZÜN BOL OLDUĞU BİRLİKTELİKLER DİLEĞİMLE HOŞÇAKALINIZ. –