BELKİ HERKES MAKYAVELLİ’NİN ÖLDÜĞÜNÜ SANIYOR;
Oysa,ruhu Alpler’in ötesine uçmuştu.
Guise öldüğü için Fransa’dan geldi,
Bu ülkeyi görmeye,dostlarıyla eğlenmeye.
Kimilerine adım iğrenç gelebilir;
Ama beni sevenler,korusunlar beni onların dillerinden.
Söylesinler onlara Makyavelli olduğumu;…
Yukarıda ki, MAKYAVELLİ proloğu C.MARLOWE’nın 1590 yılında yazdığı ve ancak 1632’de basılan Maltalı zengin yahudi adlı oyunundan alınmıştır.
Marlowe’nın sevdiğim bir eseridir.W.Sheakespeare’nın bile fazlasıyla esinlenerek(!)
Konumuz ise şudur: Makyavelli’nin (Maccavelli) kendiölüp ruhu uçan ülke ise bugün ; İngiltere değil Türkiye’dir.
Ve bu güzel ülkede Makyavelli’nin kurallarını uygulayan hemde fazlasıyla uygulayan politikacılar,belediye başkanları olduğu bilinsin.
Sağda veya solda yada ılımlı İslamda olağan kabul edilen asıl siyaset ve zihniyet budur.
Platon’un devletinden bugüne geriye kalan sadece güçlü bir aile zihniyeti (ailede sağda ve solda düzen tutmuş abiler,halalar,dayılar hep vardır.)ve küresel sermayenin devlet(cik)leri ve onun güçlü şirketleri vardır.
O Makyavellistlerin Atatürk’le,Atatürk’ün partisiyle,ilericilikle alakadar olmadığını sadece düzen adamları olduğunu söylemekten başka çaremizde kalmamıştır.
Yine o Makyavellistler ne milliyetçidir nede Türk-islamcı ; sadece Makyavelli’nin kuralalrı geçerlidir.
Neymiş diyenler için kısaca yazayım o kuralları: ”Giden-gelen ağamdır,giden gelen paşamdır.” ”Dün dündür bugün bugündür.”
” Biz beraat ettik.” ” Bizi öldüremezsiniz.” ”Soy meselesi,soy!”
Anlamadınız mı halen bir şey ?
-Anlarsınız,anlarsınız…
”Gelen ağamdır,giden paşam…”