Adana ve Hatay’da ‘silah ve mühimmat’ taşıdıkları iddiasıyla durdurulan MİT’e ait TIR’lar davasında tutuklanan Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı, 32 gencin hayatını kaybettiği ve 100’den fazla kişinin yaralandığı Suruç’taki bombalı saldırıyla ilgili “tirsavcilari.com” adlı internet sitesinde bazı değerlendirmelerde bulundu.
8 Mayıs’tan beri tutuklu bulunan Takçı, bir süre önce verdiği röportajda “Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi ciddi bir terör tehdidinin beklediğini” söylediğini kaydetti. Takçı, “Acı bir şekilde bu tahminim doğru çıktı. Esasen 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce HDP’nin Diyarbakır mitingi sırasında yapılan bombalı saldırı bunun habercisiydi. Üzülerek belirtmeliyim ki bu tür saldırıların artarak devam etme potansiyeli bulunmaktadır” dedi.
Takçı, değerlendirmelerinde şu cümlelere yer verdi:
“Bu serbestiden yararlanan binlerce Selefi örgüt militanı Suriye’ye gidip eğitim almış, savaşmış, bir kısmı geri dönmüştür. Bu sayede ciddi sayıda militan hem Türkiye’yi hem Suriye’yi tanımış, tecrübe kazanmıştır. Körü körüne Esat karşıtlığı üzerine şekillenen dış politika IŞİD ve El-Kaide gibi örgütlerin kontrolsüz şekilde güçlenmesine sebep olmuştur. Bu örgütlere eleman kazandıran yayınlara göz yumulmuş. Eleman toplamalarına ideolojik eğitim vermelerine imkan sağlanmış. Evlatlarının Suriye’ye savaşa gittiği konusunda binlerce ailenin feryadı göz ardı edilmiştir. Adana, Hatay, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa’da görev yapan ve terör örgütlerine yönelik ciddi tecrübesi bulunan, hatta çoğu teröristi ismen bilen TEM ve Emniyet İstihbarat görevlileri görevlerinden alınmış; yerlerine atananlar yeterince tecrübe kazanamamıştır. Yapılan toptan değişiklikler tecrübe aktarımına engel olmuştur. Özellikle Adana TMK 10. Maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcılığı başta olmak üzere Selefi örgütlere yönelik teknik takipli dosyalar kapatılmış ve örgütler rahat hareket alanı kazanmıştır. MİT görevlilerinin bir kısmı, bazı örgüt üyeleri ile kirli ilişkilere girmiş; bunun sonucu olarak sağlıklı haber alınması imkanı ortadan kalkmıştır. Suriyeli Albay Harmuş’un kaçırılması, Niğde’de yakalanan IŞİD üyelerinin bağlantılı olduğu Heysem Topalca gibi kişilerle girişilen kirli ilişkiler bunların somut örnekleridir.”