“Amaç, seçime AKP güdümündeki bir hükümet ile gitmek. Anayasa’nın 116’ncı maddesi, hükümet kurulamaz ise Cumhurbaşkanı’na seçimlerin yenilenmesi konusunda takdir yetkisi veriyor. Burada devreye 114’üncü madde giriyor; yani Geçici Bakanlar Kurulu’nun oluşturulması.
Eğer ülke, hükümetini oluşturabilecek bir mekanizmayı işletirse zaten sorun yok. Ama olmazsa o zaman Cumhurbaşkanı’na yetki tanıyor. Seçim hükümeti kurulmasını önlemek, Anayasa’nın bu maddesini by pass etmek, hükümete diğer partileri ortak etmemek için Cumhurbaşkanı’nın kendi yetkisini kullanmayıp partiler arası pazarlıklar yapılmak suretiyle kendi partilerinin azınlık hükümeti ile seçime gidilmesini sağlaması Anayasal açıdan yanlış olur.”
“MEKANİZMA ÇOK AÇIK”
Prof. Dr. Levent Köker de BirGün’e yaptığı değerlendirmede Kaboğlu’nun ‘‘Anayasa’ya karşı hile’’ görüşüne katıldığını ifade etti. Köker’in değerlendirmeleri de şöyle:
“Anayasa’da 45 günlük sürede hükümet kurulamazsa kurulacak bir geçici hükümetle seçime gidileceği son derece açık yazıyor. Bu hükümet kurulacak, hükümette de siyasi partiler MHP’nin dediği gibi oy oranına göre değil TBMM’deki sandalye sayısına göre temsil edilecek.
‘Dışardan destekli azınlık hükümeti’ denildiğinde akla MHP desteği geliyor. MHP bu hükümete güvenoyu vereceğini açıklamadan azınlık hükümetinin kurulması yoluna gidilmesi, Cumhurbaşkanı’nın güvenoyu alamayacak bir hükümeti onaylaması skandal olur.
Ancak MHP’nin bu süreçte tavrının en hafif tabiriyle demokratik olmadığı biliniyor. Cumhurbaşkanı’nın AKP azınlık hükümeti ile seçime gidilmesi niyeti olabilir, böyle bir niyet vahimdir. Vahameti şurada, bu durumda seçimin bir manası kalmıyor, ‘7 Haziran seçimleri niye yapıldı’, sorusunun yanıtı verilmeli.”
Kaynak: Birgün