Rıza Sarraf davasını takip eden CHP’nin Amerika Temsilcisi Yurter Özcan, dava envanterine giren ve gizlilik kararı olduğu için kamuoyuna açıklanmayan dosyalarda veya sunulacak yeni belgelerde bazı Türk kamu kuruluşlarının ve yeni isimlerin yer alabileceğini söyledi.
CHP’nin Amerika Temsilcisi Yurter Özcan, Rıza Sarraf davasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Davaları ilk günden bu yana takip eden Özcan, Sarraf davasıyla ilgili ABD’li yetkililerin soruşturmayı çok uzun yıllar önce başlatıp bu konuda Türk yetkilileri uyardıklarını belirterek, Halkbank ve Türk hükümetinin bu uyarılara karşı bir önlem almadığını, yapılan yanlışları düzeltme yoluna gitmediğini söyledi.
Özcan, bazı Türk kamu kuruluşlarının ve yeni isimlerin Sarraf dosyasına girebileceğini söyledi.
Amerika’nın Sesi‘nde yer alan habere göre, Özcan, son iddianamede Halkbank’tan Türk Bankası1 (Turkish Bank 1) kod adıyla söz edildiğini belirterek, “Bizim konuştuğumuz hukukçular, bunun birden fazla Türk bankasının dava dosyasında yer alacağı görüşünde. Hem sanıkların sayısının hem de bu dosyaya dahil edilebilecek banka ve şirketlerin daha da genişleyeceğini düşünüyorum” dedi.
İddianameye bakıldığı zaman bu soruşturmanın 2010 senesine kadar gittiğinin görüldüğünü belirten Özcan, Halkbank’ın Amerikan Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından İran’a yaptırımları delmekle alakalı uyarıldığını söyledi.
Özcan, “İddianamede yazılanlara göre 2013’ün Şubat ayında Halkbank Amerikalı yetkililer tarafından uyarılmış. Bu 17- 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasından on ay önce olmuş. Buna ek olarak 2014 yılında Amerikan Hazine Bakanlığı yetkilileri şu an tutuklu olarak bulunan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla görüşmüş. Bizzat Rıza Sarraf ismini gündeme getirmişler. Atilla ise Sarraf ve ailesinin iyi işadamları olduğunu söylemiş. Yaptırımları delmek ya da para transferleriyle ilgili yapılan kanun dışı hiç bir durum olmadığını ifade etmiş. Bu konuda Halkbank olarak son derece ciddi risk analizleri yaptıklarını söylemiş” diye konuştu.
Özcan, bir süre sonra Sarraf’ın da savcılıkla anlaşma yolunu seçeceğini öne sürdü. Özcan,“Geçmişte yaşananlar gösterge olursa büyük ihtimalle Rıza Sarraf anlaşma yolunu seçecek. Bu tür davalarda savcılıkla anlaşma davanın esastan görüleceği yargı süreci başladıktan sonra da olabilir. Zamanlaması, bir taktik ve stratejik bir karar olacaktır. İddianamede isnat edilen suçlar arttıkça da sanıklar için istenen hapis cezaları da aratıyor. Savcılık iddianameye bizim de görebileceğimiz çok ince detayları da ekledi. Her iki taraf arasında büyük bir psikolojik harbe dönüşecek bu olay. Esastan yargılama başladığı zaman şu an gizli tutulan dosyaların da açılmasıyla yeni belgeler ortaya çıkacak. Açıkçası ben Sarraf’ın işinin kolay olmadığını düşünüyorum. Sarraf davasına emsal teşkil edecek daha önce görülmüş çok ciddi davalar var. Bu davalarda yabancı bankalar hüküm giymiş. Buna bankalar arasında İsviçre ve Fransa’nın bilinen bankaları da var. Çok ciddi cezalar verilmiş. Savunma makamının işinin kolay olmadığını düşünüyorum. Esastan yargılamanın başladığı zaman bir çok şeyi daha ayrıntılarıyla öğrenebileceğiz. Şu an konuşulmayan bazı şeyler konuşulmaya başlanacak büyük ihtimalle sanık sayısı daha da artacağı için o zaman çok daha net bir fikrimiz oluşacak” diye konuştu.