Anne ve babasını siyanürlü suyla öldüren üniversite öğrencisi Mahmut Can Kalkan, ‘kırmızı gözlü’ bir kadınla tanıştığını ve kendisine, “Aileni ortadan kaldırıp kaçalım” dediğini iddia etti. Kalkan, “‘Kırmızı gözlü’ beni ailemi ortadan kaldırmaya zorladı, direndim ancak dediğini yapmak zorunda kaldım” dedi.
İzmir’in Bayraklı ilçesinde siyanürlü suyu içirdiği anne ve babasını öldüren, karışımı zorla içirmeye çalıştığı kardeşinin de yaralanmasına neden olan tutuklu sanık Mahmut Can Kalkan’ın yargılanmasına başlandı.
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Kalkan, davanın müştekisi durumunda bulunan kardeşi, dedesi, avukatları ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan katıldı.
Kalkan, savunmasında olaydan bir süre önce kız arkadaşından ayrıldığını ve bunalıma girdiğini daha sonra sevgilisine benzeyen ‘kırmızı gözlü’ bir kadınla tanıştığını, bu kadının kendisine, “Aileni ortadan kaldırıp kaçalım” dediğini iddia etti.
Kalkan, “Annemi seviyorum, babamı az seviyorum… Küçük kardeşim Taha’yı çok seviyorum. Kardeşim Emir Can Kalkan duruşma salonuna girdiği sırada bana elini boğazına götürerek kesme işareti yaptığı için onu sevmiyorum. ‘Kırmızı gözlünün’ ısrarı üzerine bu olayı gerçekleştirdim” şeklinde konuştu.
‘KIRMIZI GÖZLÜ DE BENİM GİBİ CEZAEVİNDE’
Mahkeme Başkanı’nın ‘Kırmızı gözlü salonda mı?’ diye sorması üzerine Kalkan, “Kırmızı gözlü şu anda salonda değil. O da benim gibi cezaevinde” yanıtını verdi.
Olaydan bir gün önce 220 lira karşılığında internetten deney yapmak için siyanür aldığını aktaran Kalkan, “Siyanürü olay günü her bir bardağa su doldurduktan sonra bardaklara 1 çay kaşığı siyanür koyup karıştırdım. Emir Can içmekte direndi. Babam ve annem sıvıyı içtikten sonra babam, ‘Ne içirdin?’ diye sordu. ‘Zehir’ yanıtı verdim. ‘Yoğurt yiyelim’ dedi, kusmaya çalıştı. 3 ay önceden ‘kırmızı gözlü’, beni ailemi ortadan kaldırmaya zorladı, ben direndim ancak son olarak dediğini yapmak zorunda kaldım” ifadelerini kullandı.
Kalkan, ayrıldığı kız arkadaşını çok sevdiğini kaydederek, “Ayrıldıktan sonra küpeli bir çocukla çıkmaya başladı. Ayrılığı o istedi. Ben onu çok seviyordum. Aslında o küpeli çocuğu da öldürmek istedim ama yapamadım” dedi.
‘MEYDANCIYA ÇOK BORCUM VAR, 200 LİRA YETER’
Kalkan, olaydan önce sıkıntıları olduğunu babasına söylediğini ancak “Turp gibisin, evlensen çocuğun olur” diyerek tedavisini yaptırmadığını ileri sürdü. Kız arkadaşından ayrıldıktan sonra da babasının, “Senin ne mal olduğunu anlamıştır” dediğini kaydeden Kalkan, “Benim böyle olduğumu biliyorsa niye tedavi ettirmedi?” diye sordu.
Kalkan, “Şu anda salonda gazeteciler var mı? Onlar beni medyatik yaptılar” şeklinde ifadeler de kullandı.
Mahkeme Başkanı’nın “Eklemek istediğin birşey var mı?” sorusuna sanık Kalkan, kardeşine bakarak, “Bana lastikli çarşaf lazım. Bir de meydancıya çok borcum var. Ödeyemiyorum. 200 lira yeter” yanıtını verdi. Sanık Kalkan, son olarak, “Bana para lazım. Başka bir şey yok. Teşekkür ederim” dedi.
Sanık Kalkan, Mahkeme Başkanı’nın “Böyle bir şey yaptığına değdi mi?” sorusuna ise “Değmedi. Keşke yapmasaydım” yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanı, sanığın savunma yapmadan önce boş gözlerle çevresine bakmasını, ifadesi sırasında gözyaşı dökmesini ve bu nedenle kendisine peçete verilmesini de tutanağa geçirdi.
‘CEZAİ EHLİYETİ’ ARAŞTIRILACAK
Mahkeme heyeti, yargılama sonunda, sanığın cezai ehliyeti yönünden düzenlenmiş rapor bulunup bulunmadığının sorulması için Savcılık tarafından gönderildiği Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.