Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu’nun 1 Kasım Erken Seçimleri için görevlendirdiği seçim gözlem heyeti, ara raporunu yayımladı.
Sputninews’teki habere göre, AGİT Seçim Gözlem Heyeti, Türkiye’den gelen davet üzerine Ankara’da 11 uzman ve Türkiye çapında görev alan 18 uzun dönemli gözlemci ile 28 Eylül’de çalışmalarına başladı. 28 Eylül-21 Ekim arasında yapılan çalışmaları özetleyen AGİT Seçim Gözlem Heyeti, raporunda seçim kampanyasına dair gözlemlerini ve endişelerini paylaştı.
Seçim kampanyasının genel olarak “gösterişten uzak” olduğunu ve kampanyada çok az afiş, ilan ve poster kullanıldığını belirtilen raporda Meclis’te bulunan bütün partiler tarafından yüksek görünürlüğe sahip kampanyanın sadece İstanbul’da yürütüldüğüne dikkat çekildi.
‘ÇOK SAYIDA HDP’Lİ GÖZALTINA ALINDI’
Raporda, Temmuz ayının sonundan beri Güneydoğu’da şiddetin artmasıyla birlikte, çeşitli partilerin binaları ve üyeleri hedef alındığı ve çok sayıda HDP üyesinin gözaltına alındığı belirtilirken HDP, CHP ve MHP’nin bazı üyelerinin Cumhurbaşkanı’na “hakaret etme” de dahil olmak üzere kamu yetkililerine “hakaret etmekle” suçlandıkları ifade edildi.
HDP’nin AGİT’e sunduğu verilere göre 24 Temmuz ile 9 Ekim tarihleri arasında 2 bin 308 HDP üyesi gözaltına alındı, 542 HDP’li tutuklandı. HDP, 6 Eylül ve 9 Ekim tarihleri arasında parti binalarına 129 saldırının gerçekleştirildiğini de AGİT’e bildirdi. CHP, Ankara’daki ilçe binalarının ve Konya’daki il binalarının 8 Eylül tarihinde saldırıya uğradığını konusunda AGİT’e bilgi verdi. AKP ise özellikle Diyarbakır ve İstanbul’da AKP binalarına birkaç saldırının yapıldığını, Doğu ve Güneydoğu’daki birkaç ilde AKP üyelerinin çok sayıda tehdit aldığını AGİT ile paylaştı.
‘SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI SEÇİM KAMPANYASI ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLADI’
Doğu ve Güneydoğu’daki sokağa çıkma yasaklarının da vurgulandığı raporda “Doğu ve Güneydoğu’daki bazı illere ait Özel Güvenlik Bölgesi ilan edilen veya sokağa çıkma yasağı getirilen yerlerde, kötüleşen güvenlik vaziyeti nedeniyle özgürce seçim kampanyası yapabilme gücü büyük ölçüde kısıtlanmıştır” denildi.
AGİT Seçim Gözlem Heyeti tarafından görüşme yapılan kişilerin bazılarının bu yasakların siyasi gerekçeye dayandığı ve hukuki çerçevenin dışında olduğu gerekçesiyle eleştirildiği de ifade edildi.
‘SEÇİM KAMPANYASI CEPHELEŞMEYE SÜRÜKLEYİCİ’
Raporda bugüne kadar, AGİT Seçim Gözlem Heyeti tarafından, çoğu Ankara’daki bombalamadan önce düzenlenmiş olan dokuz seçim kampanyası etkinliğinin gözlendiği belirtilerek “Seçim kampanyasının tonu, sözcülerin rakiplerine yönelik sert eleştirileri ile cepheleşmeye sürükleyici niteliktedir” denildi.
‘AKP KAMPANYASINDA DİNİ SÖYLEM KULLANIYOR’
Bazı partilerin, seçim kampanyalarında kanuna aykırı bir şekilde dini göndermeler kullandıklarına da dikkat çekilen raporda AGİT Seçim Gözlem Heyeti’nin 5 Ekim’de Samsun’da, 8 Ekim’de Manisa’da ve 16 Ekim’de Bursa’da AKP’nin kampanya faaliyetleri sırasında dini söylemlerin kullanıldığını gözlemlediği bildirildi.
YSK’nın, yoğun olarak dini göndermelerin bulunduğu AKP seçim kampanya şarkısına karşı bir CHP milletvekili tarafından açılan iki şikayeti haklı bularak bu şarkının kullanımını yasaklamasına da raporda yer verildi.
AKP’DEN HDP’YE YÜZDE 100 OY ŞİKAYETİ
AKP’nin 7 Haziran seçimlerinde Güneydoğu’da bulunan 16 ildeki sandıkların önemli bir kısmında yüzde 100 katılımla bütün oyların HDP’ye verildiği yönünde AGİT Seçim Gözlem Heyetini bilgilendirdiği ifade edilirken, “Bu durum, AKP’nin, usulsüzlük olasılığı ve seçmenlerin baskı altında kalmaksızın oy veremeyeceği yönündeki kaygısını arttırmıştır” denildi.
‘MEDYA-DEVLET İLİŞKİSİ HÜKÜMETİN ELEŞTİRİLMESİNİ KISITLIYOR’
Raporda, Türkiye’deki medya alanının “çoğu siyasallaşmış çeşitli medya kuruluşlarından” oluştuğu ifade edilirken medya kuruluşlarının sahiplerinin kamu ilanlarını ve ihalelerini alma gerekliliğinin editörlerin bağımsızlıklarına müdahale edilerek, hükümetin özellikle televizyon aracılığıyla eleştirilmesinde kısıtlama doğurduğuna dikkat çekildi.
Raporda Gülen Cemaati’ne yakın televizyon kanallarının dijital platformlardan kaldırılmasına da değinilirken “Dört dijital yayın hizmeti sağlayıcısı, neredeyse tümü hükümeti eleştiren çeşitli televizyon kanallarının yayınına son vermiştir. Bu kanalların yayın listesinden kaldırılması, Ankara Savcılığı tarafından, terörü desteklemek suçlaması ile bu kanallara karşı yürütülen soruşturmalar kapsamında yapılan yazışma sonrasında gerçekleşmiştir” denildi.
‘BİR BAYBURTLU BEŞ İZMİRLİ’YE BEDEL’
Raporda, illerin nüfusuna göre çıkardıkları milletvekili sayısı arasında eşitsizlik olduğu, bu nedenle “oyların eşitliği” konusunda endişeler ortaya çıktığı belirtilirken Bayburt’ta 26 bin seçmenin bir milletvekili seçmesine karşın İzmir’de 121 bin seçmenin bir milletvekili seçtiğine dikkat çekildi.
Haber:SOL Gazete