AKP hükümetlerinde bakanlık, partide yönecilik yapan Hüseyin Çelik, resmi internet sitesinde açıklamalarda bulundu.
Çelik, 1 Mart tezkeresine ret oyu verdiğini açıkladı.
Hüseyin Çelik’in yazısının satırbaşları şöyle:
“…Evet, Irak Savaşı hiç bir haklı zemine dayanmayan kirli bir savaştı ve Türkiye’nin de bu savaşa girmesi isteniyordu. Bu hareketin arkasında NATO, AB ve BM Güvenlik Konseyi gibi uluslararası kuruluşların hiçbiri yoktu. 1 Mart Tezkeresi gündeme geldiği zaman ben, 58. Abdullah Gül Hükümeti’nde Kültür Bakanı idim. Bu konu, Bakanlar Kurulu’nda gündeme geldiğinde söz istedim. Sayın Gül’e, ‘Sayın Başbakanım, uzak diyarlardan bir adam size gelse ve dese ki, ‘şu balkonunu kısa bir süreliğine yüksek bir fiyatla bana kiraya ver’. Siz soruyorsunuz ‘burada ne yapacaksın’ . Adam diyor ki ‘ben burada bir düzenek kuracağım ve senin kapı komşunu buradan vuracağım.’ Böyle bir durumda fiyat ne kadar yüksek olursa olsun, siz balkonunuzu bu adama verir misiniz?’ diye sordum. “Ben şahsen vermem” dedim. Konuşmamın devamında bütün gerekçelerimi ortaya koyarak tezkereye evet oyu veremeyeceğimi söyledim. Benim dışımda iki bakan arkadaş da net bir biçimde böyle bir vebalin altına giremeyeceklerini söylediler.”
“Sayın Gül, tezkerenin Meclis’e sevkinde tıkayıcı olmamamız gerektiğini, iradenin esas sahibinin TBMM olduğunu söyledi. Biz de hükümet tezkeresini imzalayarak Meclis’e sevkettik. Çünkü esas tercihimizi orada yapacaktık. Ben, büyüklerimize tavrımın Parti’de ve hükümette sıkıntı yaratması halinde bakanlıktan istifa edebileceğimi söyledim.”
“Tezkere’nin oylanacağı günden bir gün önce Sayın Erdoğan, Siirt seçimi için Siirt’e gitmek üzere havaalanı yolunda iken kendisini telefonla aradım ve şunları söyledim, ‘Efendim, ben oylama günü bir program için Bursa’da olacağım. Benim yerime oyumu kullanması için vekaletimi Başbakan Yardımcısı Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’a bıraktım ve red oyu vermesini rica ettim. Bunu bilmenizi isterim.”
“Benimle beraber Başbakan Yardımcısı Sayın Ertuğrul Yalçınbayır ve Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın da red oyu vereceklerini açıkça söylemişlerdi. Nitekim Tezkere 3 oy farkla red edildi. Başka bakan arkadaşlardan da red oyu kullanmış olabilirler ama onlar oylarının rengini açıklamamışlardı. Tezkerenin red edilmesi, hem TBMM’nin hem de Hükümetimizin itibarını bütün dünyada zirveye çıkardı, hem de Türkiye, haksız ve kirli bir savaşın ortağı veya payandası olmaktan kurtuldu…”